T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/229

            KARAR NO : 2018/239

            KARAR TR: 20.04.2018

ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığından; 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen koşulu taşımayanBAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarıncaREDDİgerektiğihk.

 

 

 

 

 

KARAR

               

 

 

 

Davacı: E.Sigorta A.Ş.

Vekili: Av. T.U.

Davalı: Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili: Av. A.C.

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirkete sigortalı bulunan Ferhat Asker'e ait 33 DAN... plakalı aracıyla Zeytinli Bahçe Caddesinden, GMK bulvarına çıktığında takip ettiği güzergahta trafik lambalarında kırmızı ışığın yanmadığından ve herhangi bir uyarı levhası olmadığından, GMK bulvarı üzerinden 79034 sokak istikametine geçiş yapmak isterken, GMK bulvarında doğu istikametinden batı istikametine yeşil ışıktan geçerek seyir halinde bulunan Ali Uysal'ın sevk ve idaresindeki araca sağ ön taraftan çarptığını; yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada kusurun sigortalıda değil, davalıda olduğunu; meydana gelen kaza sonucunda toplamda 17.450,00-TL değerinde hasar meydana geldiğini ve davacı şirketçe bedelinin ödendiğini; davalı idarenin yetki bölgesinde bulunan olay yerindeki trafik sinyalizasyonlarının ise çalışmadığından, davalı belediyenin %100 kusuru nedeniyle kazanın meydana geldiğini ileri sürerek, Mersin 6. İcra Dairesinin 2015/17498 Esas nolu dosyasıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ve takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 1.11.2017 gün ve E:2016/39, K:2017/694 sayı ile, belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişilerinin kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle, kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı, kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunun 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiği gerekçesiyle bu davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmemiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

MERSİN 1. İDARE MAHKEMESİ: 19.1.2018 gün ve E:2018/28, K:2018/55 sayı ile, dava konusu uyuşmazlığın, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Mersin 1. İdare Mahkemesine vermiş olduğu 2.2.2018 tarihli dilekçesiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasını talep etmiş olmakla, dava dosyası 27.2.2018 tarih ve E:2018/28 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 5.3.2018 tarihinde kayda girmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler:, Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Birgül KURT ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 20.04.2018 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir”. denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır.” hükümleri yer almıştır.

2247 sayılı Yasanın 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli, idari veya askeri yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli, idari veya askeri yargı yerlerinden en az ikisi tarafından konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

Olayda, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı Hukuk Bölümünün 12.3.2018 gün ve Kayıt No:2018/183 sayılı yazısı ile, Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden E:2016/39 Esas sayılı dosyanın kesinleşmiş karar örneğinin gönderilmesi istenilmiş ancak, Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.3.2018 gün ve 2016/39 Esas sayılı cevabi yazısından ilgili kararın henüz kesinleşmemiş olduğu, dolayısıyla Mahkememize kesinleşmemiş karar suretinin gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacı vekili tarafından görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasanın 14.maddesi kapsamında Mahkememize başvurulmuş olmasına karşın, Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı henüz kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen “kesin ve kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine” koşulu geçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca BAŞVURUNUN REDDİNE, 20.04.2017 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                          Şükrü                          Mehmet                     Alaittin Ali

NECİPOĞLU                   BOZER                         AKSU                          ÖĞÜŞ

 

 

 

                                            Üye                                 Üye                             Üye

                                  Süleyman Hilmi                     Birgül                   Turgay Tuncay

                                        AYDINKURT                         VARLI