Ceza Bölümü         2000/9 E.  ,  2000/6 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K. H.

Yakınan        :F.Y.

Sanıklar         :1-Ö.K.

                          2-İ.C.

                         3-K.K. 

            O L A Y          : Sivil kişi sanık Ö.K.’nın, yakınan F.Y.’ın, “Ö.’ı ben sinkaf ettim, karısının doğurduğu çocuk Ö.’dan değil, karısını başkaları kullanıyor” diyerek kendisi hakkında dedikodu yaptığını duyması üzerine, 31.8.1999 günü, izinde bulunan arkadaşları, Kağızman 7. Mknz. P. Tug. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er İ.C. ve Kars 14. Mknz. P. Tug. Komutanlığı emrinde görevli sanık P.Er K.K. ile anlaşarak, Yeni Kamyon Garajında şoför olarak çalışan yakınan F.Y.’ı, iş vereceklerini söyleyerek, sanıklardan İrfan’ın evine götürdükleri, burada, sanık Ö.’ın yakınana dedikodulardan bahsederek “beni nerede yaptın, bunu kimlere anlattın” diye sorması ve yakınanın bu dedikodulardan haberi olmadığını söylemesi üzerine, sanıkların tekme ve yumruklarla yakınanı dövmeye başladıkları, sanık İrfan’ın, sonradan kuru sıkı mermi içerdiği anlaşılan tabancayı kafasına dayayarak tehdit etmesi nedeniyle, yakınanın pantolonunu ve kilotunu indirdiği, sanıklar İ. ve Ö.’ın sıra ile yakınanın arkasına geçip cinsel organlarını çıkararak arkasına dayadıkları ve bu durumda fotoğraf çeker gibi yaptıkları, bu fotoğrafları çoğaltarak sanık Ö.’ın işyerinin bulunduğu ve yakınanın çalıştığı Yeni Kamyon Garajında dağıtacaklarını söyledikleri, üzerinde bulunan 7.000.000.-TL tutarındaki para ile boynundaki zinciri zorla aldıkları sanıklardan Ö.’a ait oto ile bir süre gezdirip, birkaç yerde durarak tekrar dövdükleri ve “bu sana ders olur” diyerek bıraktıkları, böylece öç almak amacıyla yakınanı kaçırıp hürriyetini tahdit ettikleri, şartlı tehditte bulunup zorla ırzına tasaddide bulundukları, 5 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaraladıkları ileri sürülerek,

            1-Sanıklar Ö.K. ile İ.C.’ın eylemlerine uyan, Türk Ceza Kanunu’nun 64. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 179/2, 416/2, 495/1, 188/1, 3, 456/4.,

            2-Sanık K.K.’ın eylemlerine uyan, Türk Ceza Kanunu’nun 64. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 179/2, 495/1, 188/1,3, 456/4. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 5.10.1999 gün ve E:1999/1633, K:1999/110 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.           

SALİHLİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 4.11.1999 gün ve E:1999/174, K:1999/158 sayıyla; asker kişi sanık İ.C.’a yüklenen, ırza tasaddi suçunun, askeri suç olduğu, 353 sayılı Yasa’nın 12,17 ve 18. maddeleri uyarınca yüklenen eylemler ve sanıklar açısından olayda bağlılık bulunduğu, bu nedenle sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası 9. Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

9. PİYADE TÜMEN KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 19.1.2000 gün ve E:1999/412, K:2000/12 sayıyla; sanıklar Ö.K. ile İ.C.’a yüklenen ve ırza tasaddi suçunu oluşturduğu iddia edilen eylemlerin bir bütün olarak değerlendirildiğinde ırza tasaddi suçunu oluşturmadığı, şartlı tehdit suçunu oluşturduğu, bu suçun da askeri suç olmadığı, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı, asker kişiye karşı, askeri mahalde ya da askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak da işlenmediği açıklanarak sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine,  dava dosyası 9. Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 25.2.2000 gün ve 2000/İ-9-00/311 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN , Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ’ ın katılımlarıyla yapılan 6.3.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Gürcan Gürdal’ın davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

            USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin İşleyişi Ve Kuruluşu Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin incelemeye geçilmelidir. 

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.  

            "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli mahkemece, asker kişi sanık, İ.C.’a yüklenen “ırza tasaddi” suçunun, askeri suç olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, iddianame içeriğine,askeri mahkemenin kanıtları toplandıktan sonraki değerlendirme ve nitelendirilmesine göre Türk Ceza Kanunu’nun 416. maddesi kapsamında olduğu ileri sürülen eylemin sanıklar hakkında aynı Kanun’un 188. maddesi uyarınca açılan dava kapsamında görülmesi gerektiğinin belirtilmiş olması karşısında davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Salihli Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın ADLİ YARGI yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4.11.1999 günlü, E:1999/174, K:1999/158 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.3.2000 günü kesin olarak OYBİRLİĞİ ile karar verildi.