Hukuk Bölümü 2006/249 E., 2006/270 K.

  • OLUMLU GÖREV UYUŞMAZLIĞI ÇIKARMA
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 125 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 13 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Bitlis Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev yapan davacı 14.5.1991 tarihinde içinde bulunduğu panzerin devrilmesi sonucu meydana gelen kazada yaralanmıştır.

    Davacı vekili, tespit edilecek kusur ve zarar miktarına göre fazlaya dair dava ve talep haklarını saklı tutarak trafik kazası sebebiyle 5500.- YTL maddi ve manevi tazminatın olay tarihi olan 14.5.1991 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

    Davalı idare vekilince, birinci savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

    ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 10.5.2006 gün ve E:2006/61 sayı ile, davalı idare vekilinin görev itirazını reddetmiştir.

    Davalı idare vekilince süresi içinde verilen dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe ve dava dosyası örneği, Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Bitlis Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan davacının, içinde bulunduğu emniyete ait zırhlı aracın operasyona giderken devrilmesi üzerine yaralanması sonucu uğradığı maddi ve manevi zarar karşılığı 5.500.00 YTL'nin tazminen ödenmesi istemiyle araç sürücüsü ve İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/61 Esasına kayıtlı olarak açılan davada, davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek davalı idarece görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, Anayasa'nın 125 inci maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesinin (1-b) bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davalarının görüm ve çözümünün, idari yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında sayıldığı, dava konusu uyuşmazlık, kamu kurumuna ait zırhlı aracın kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla işletilmesi sırasında kamu görevlisinin yaralanması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararın tazminine ilişkin bulunduğu, kamu hizmetini yürütmekle yükümlü kılınan idarenin, kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında kamu görevlisinin uğradığı zararlardan dolayı hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tayin ve tespitinin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre idari yargı yerlerine ait olduğu, buna göre, davanın idare aleyhine açılan kısmının görüm ve çözümü, idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli olan idari yargıya ait bulunduğundan, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevlilik kararının kaldırılmasının icap ettiği, bu nedenle, 2247 sayılı Yasa'nın 10.maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

    Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesinin üçüncü fıkrasına göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'ndan yazılı düşüncesi istenilmiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Davacı Veli Hereklioğlu vekili tarafından, müvekkilinin, 14.04.1991 günü Bitlis Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak çalıştığı, göreve giderken meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla maddi ve manevi tazminat ödenmesi talebiyle Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davanın açıldığı, davalı idare tarafından görev itirazında bulunulduğu, itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, Anayasa'nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, buna karşın, dava konusu zararın, kamu idaresine ait aracın karayolu üzerinde işletilmesi sırasında meydana gelmiş olması nedeniyle, görevli yargı yerinin belirlenebilmesi için konuya ilişkin özel düzenleme içeren Karayolları Trafik Yasası hükümlerinin gözden geçirilmesinin icap ettiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. ve 106. maddelerinden söz ederek, sözü edilen Yasa hükümlerinde, açıkça göreve ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği gibi, esasen 85. maddedeki işletenin hukuki sorumluluğunun zarar gören üçüncü kişiler bakımından ele alınmış olması karşısında, işleten veya teşebbüs sahibi ile hizmet ilişkisi içinde bulunan araç sürücüsü veya diğer görevlilerin uğradıkları zararlardan dolayı hukuki sorumluluğun genel hükümlere tabi olmasının doğal olduğu, nitekim, Karayolları Trafik Kanunu'nun hukuki sorumluluğa ilişkin diğer hükümlerinde, 85. madde kapsamı dışında kalan hallerde genel hükümlerin uygulanacağına işaret edildiği, belirtilen duruma göre, kamu kurumuna ait motorlu aracın kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla işletilmesi sırasında bir kamu görevlisinin yaralanması ya da ölmesi nedeniyle uğranılan zararlardan dolayı, idarenin hizmet kusuru ya da objektif sorumluluk esasları çerçevesinde sorumlu olup olmadığının yargısal denetiminin, idari eylemden doğan zararların giderilmesi için açılacak bir tam yargı davası kapsamında idari yargı yerlerince yapılacağı, olayda, Emniyete ait aracın tahsis edildiği hizmetin yürütülmesi sırasında aracın trafik kazası yapması sonucu polis memurunun yaralanması dolayısıyla uğranılan zararların idarece tazmin edilmesi istenildiğine göre, zararın emniyet kural ve talimatları çerçevesinde yürütülen bir hizmet sırasında doğması ve polis memuru kişinin bedeninde oluşması karşısında, uyuşmazlığa konu edilen davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli bulunduğu, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığı'nın 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Ahmet VELİOĞLU, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 25.12.2006 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı idare vekilinin anılan Yasanın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine, Danıştay Başsavcısı'nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, içinde bulunduğu panzerin devrilmesi sonucu yaralanan polis memuru tarafından, maddi ve manevi tazminatın ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

    Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

    Belirtilen duruma göre, davalı idareye ait panzerin kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla işletilmesi sırasında panzerde bulunan kamu görevlisinin yaralanması nedeniyle uğranılan zarardan dolayı, idarenin hizmet kusuru ya da objektif sorumluluk esasları çerçevesinde sorumlu olup olmadığının yargısal denetimi, idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Yasa'nın 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir.

    Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı'nca yapılan başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin İçişleri Bakanlığı'nca yapılan görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcılığı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davalı Bakanlık yönünden verilen 10.5.2006 gün ve E:2006/61 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 25.12.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.