Hukuk Bölümü 2004/51 E., 2005/59 K.

  • ASKER KİŞİNİN DUL EŞİ HAKKINDA YAPILAN İŞLEMİN İPTALİ DAVASI
  • 211 S. TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNU [ Madde 69 ]
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 157 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Emekli Hv. Mu. Kd. Bçvş. Abdullah Alkan'ın dul eşi olan davacı, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi 100 Yataklı (Çamlıca) Özel Bakım Merkezine kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle, 31.5.2002 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 3.7.2002 gün ve E:2002/531, K: 2002/619 sayı ile, dava konusu işlem askeri hizmete ilişkin bulunmakta ise de, davacı Sabiha Alkan'ın 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde sayılan asker kişilerden olmadığı, olayda işlem asker kişi olan eşi müteveffa Hv. Mu. Kd. Bçvş. Abdullah Alkan'a yönelik bulunmadığından AYİM'in bir davaya bakabilmesi için öngörülen "asker kişiyi ilgilendirme" koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle davanın görüm ve çözümünde genel idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, yasa yoluna başvurulmayarak kesinleşmiştir.

    Davacı, aynı istekle, 12.8.2002 gününde genel idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ; 23.10.2003 gün ve E: 2003/64, K: 2003/1462 sayı ile, uyuşmazlığın 1986 yılında vefat eden emekli astsubayın eşi olan davacının TSK 100 Yataklı Çamlıca Özel Bakım Merkezine kabul edilmesi isteğiyle yaptığı başvurunun reddinden kaynaklanmakta olup, kabul ve idare esasları askeri makamlarca belirlenen Özel Bakım Merkezine kabul edilmeme işleminin askeri hizmete ilişkin olduğunun kuşkusuz bulunduğu, öte yandan davacı 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde sayılan asker kişilerden değil ise de, dava konusu işlemin davacının statüsüyle ilgili olmaksızın asker kişi olan eşinin durumu değerlendirilerek ( kabul puanının hesaplanmasında eşinin hizmet yılı esas alınarak ) tesis edildiğinden asker kişiyi ilgilendirdiği, dolayısıyla Anayasa'nın 157. ve 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddelerinde öngörülen koşulların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından davanın görüm ve çözümünün AYİM'in görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, H. Hasan MUTLU ve Celal IŞIKLAR'ın katılımlarıyla yapılan 4/10/2004 günlü toplantısında;

    I- İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve askeri yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde askeri idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan;

    -İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR ile AYİM Savcısı Ahmet SİVAS'ın davada askeri idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, emekli astsubayın dul eşi olan davacının TSK 100 Yataklı Özel Bakım Merkezine kabul edilme isteğiyle yaptığı başvurunun değerlendirme kurulunca reddine ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir.

    Anayasa'nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu; ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa'nın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

    1602 sayılı Yasa'nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

    İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden "askeri hizmete ilişkin" olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler: İdarenin bir asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler gözönünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde görülmesi gerekmektedir.

    Gerek Anayasa'da gerekse 1602 sayılı Yasa'da öngörülen düzenlemeye göre, askeri hizmete ilişkin bir idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi koşulunu da taşıması halinde, bu asker kişinin dul ve yetimlerine yansıyan hak doğurucu uyuşmazlıklara AYİM'de bakılacağında duraksamaya yer olmayıp, davacının her halde asker kişi olması gerektiği yolunda açık bir kural bulunmamaktadır.

    Nitekim, bir asker kişinin şahsına sıkı sıkıya bağlı olmayan ve mirasçılarına intikali olanaklı bulunan şehit dul ve yetim aylığı gibi hakların elde edilmesine yönelik bulunan ve idarece bu asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler gözönünde tutularak tesis edilen işlemlerde "asker kişiyi ilgilendirme" koşulunun gerçekleştiği; bu nedenle, asker kişinin desteğinden yoksun kalan aile bireyleri veya kanuni ya da akdi halefi tarafından açılan iptal davalarının görüm ve çözümünde AYİM'in görevli olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin yerleşik kararları ile kabul görmüş bulunmaktadır.

    Olayda, davacı, emekli astsubay olan eşinin 1986 yılında vefat ettiğini, bekar kızının yurtdışında ve oğlunun İstanbul dışında yaşadıklarını, uzun yıllardır yalnız yaşadığını, kızının bıraktığı yetim aylığı ile geçinmeye çalıştığını ve rahatsızlığı nedeniyle zorluk içinde bulunduğundan bahisle Ocak 2002 tarihinde TSK 100 Yataklı ( Çamlıca ) Bakım Merkezine başvuruda bulunmuş ise de, Değerlendirme Kurulunca yapılan puanlama sonuçlarına göre ( Hizmet yılı puanı: 21x3= 63, Yaş puanı: 2-60 yaşın üzeri her yıl için 1 puan, 62 yaşındadır- ) 65 puanı olduğu, ancak Komisyonun 6.7.2001 tarihli kararına göre hak sahibi personelden en az 80 puan ve yukarısına sahip olanların kabul edilebileceği nedeniyle başvurusu reddedilmiştir.

    17.11.1983 tarih ve 2957 sayılı Bazı Askeri Hastanelere Döner Sermaye Tahsisine Dair Kanun ile subay, askeri memur, astsubay, uzman jandarma çavuş ve uzman erbaş emeklileri ile 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 69. maddesinde belirlenen ailelerinden kimsesiz olup da devamlı bakım ve gözetime muhtaç olanların barındırılma bakım, tedavi ve gözetimlerini sağlamak amacıyla bazı askeri hastanelere döner sermaye tahsisine olanak sağlanmış olup; anılan Yasa'nın 7. maddesinde, maddede belirtilen diğer hususların yanısıra hastaneye kabul ve taburcu edilme işlerine ait esasların Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Milli Savunma Bakanlığınca hazırlanan bir yönetmelikte gösterileceğine işaret edilmiştir.

    Anılan Yasa'nın verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan, 18.5.1984 tarih ve 18405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Askeri Hastanelerde Döner sermayenin İşletilmesine ve Hizmetlerden Yararlanacaklara İlişkin Yönetmeliğin 43. maddesi "Hastaneye kabulde öncelik sırası aşağıdaki gibidir.

    1 ) Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanlıklarınca özel bakım veren hastanelerde raporları ile birlikte gönderilen hak sahiplerinin fizyolojik yapıları da gözönünde bulundurularak Yönetim Kurulunun koyacağı ilkelere göre Değerlendirme Kurulunca hastaneye kabuldeki öncelik sırası tespit edilir.

    2 ) Hastaneye kabul edilen hak sahipleri hakkında ilgili Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığına bilgi verilir." kuralı yer almış ve aynı Yönetmeliğin 49. maddesinde de "Bu Yönetmelikte yer almayan diğer hususlar Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile Askeri Hastaneler Yönergesine tabidir." denilmiştir.

    Ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca, Haziran-2001 tarihli "GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi 100 Yataklı Özel Bakım Merkezi Başkanlığı Özel Yönergesi" çıkarılmış ve bu Yönerge ile merkeze başvuru ve kabul esasları da düzenlenmiştir.

    Buna göre, askeri hastanelere bağlı olarak özel bakım merkezlerinde yürütülen hizmetlerin, bu hizmetlerden yararlananlar ve bunların kabul esasları ( asker kişinin hizmet yılına göre hizmet puanının belirlenmesi yönünden ) ile merkezlerin tabi olduğu yönetim esasları bakımından askeri hizmete ilişkin olduğunda kuşkuya yer yoktur.

    Öte yandan, davacı asker kişi değil ise de, ölen eşi emekli astsubayın statüsüne bağlı olarak askeri özel bakım merkezinden yararlanma bakımından hak sahibi olması ve merkeze kabul için puanlamada asker kişinin hizmet yılının esas alınmış bulunması karşısında, davacının merkeze kabul edilmemesine ilişkin işlemin asker kişiyi ilgilendirdiğinin kabulü gerekmektedir.

    Belirtilen durumlara göre ve olayda Anayasa'nın 157. ve 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddelerinde öngörülen, idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşulları birlikte gerçekleştiğinden, davanın görüm ve çözümü Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin görevine girmektedir.

    Açıklanan nedenlerle, AYİM İkinci Dairesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ASKERİ İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle AYİM İkinci Dairesi'nce verilen 3.7.2002 gün ve E: 2002/531, K: 2002/619 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.10.2004 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.