Hukuk Bölümü         2013/666 E.  ,  2013/1077 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : F.K.

Vekili      : Av. Y.E.T.

Davalılar : 1- M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi

Vekili      : Av. F.Z.S.

                  2- S. Japan Sigorta A.Ş.

Vekili      : Av. A.T.A.

                  3-Çankaya Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. B.C.

                  4- A.D.

O L A Y  : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından Yukarı Bahçelievler Mahallesi Aşkaabat Cad. 18/D Çankaya/Ankara adresinde halen Marco Paşa adlı kafenin işletildiğini, bu iş yerinde 18.05.2011 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle davacının evinin ve 06……. plakalı aracının zarar gördüğünü, davacının zarar görmesinin sebebinin işletilmekte olan iş yerinde inşaat ve kullanım iznine aykırı olarak çatı katının kapatılarak kafenin bir bölümü şeklinde kullanılması, aynı zamanda davacının oturduğu apartman ile arasında bulunması zorunlu olan yaklaşma mesafesinin de ihlal edilmesi nedeniyle yangının yayılmış olmasından dolayı davalı M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin sorumlu olduğunu, olayın gerçekleştiği iş yeri diğer davalı S. Japan Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış olmasına rağmen davacının sigorta şirketine yaptığı başvuru, müşterilerinin olayda bir kusuru olmaması nedeniyle reddedilmesinin, davalı M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin açıklanan nedenlerle sorumlu olması nedeniyle doğru olmadığı ve davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu; öte yandan, davacı tarafından Çankaya Belediye Başkanlığı’na 8766 genel evrak numarasıyla 03.11.2009 tarihinde verilen bir dilekçe ile davalı M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin iş yerindeki kanuna aykırı kullanımları bildirilmiş ise de buna ilişkin tespit tutanağı düzenlenmek dışında Başkanlıkça herhangi bir işlem yapılmadığı, yine aynı gün davacı tarafından Çankaya Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne 30315 sayılı dilekçede kanuna aykırı kullanım bildirildiği halde tespit tutanağı dışında herhangi bir işlem yapılmadığından Çankaya Belediyesi’nin ruhsatsız kullanıma izin vermesi ve yıkım kararı olmasına rağmen uygulamaması sonucunda sorumluluğunun doğduğunu; diğer taraftan, davalı A.D.’nin,  yangının meydana geldiği binanın sahibi olması nedeniyle BK 58. Madde uyarınca sorumlu bulunduğu açıklanarak, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 8.000,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle 15.09.2011 tarihinde adli yargıda dava açmıştır.

Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu husus, idarenin işlem ve eylemleri ile ilgili bir konu olduğundan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuş; uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak ise; davalı Belediyenin ruhsat ve projeler konusunda gerekli denetim işlemlerinin yerine getirdiğini, ancak yürütmenin durdurulması kararları nedeniyle işlem yapılamadığını gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Diğer davalılar M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve Sampo Japan Sigorta vekilleri davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmişleridir.

ANKARA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 18.10.2012 gün E: 2011/401 sayı ile davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda 19.10.2013 tarihli süresinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Uygulama ve öğreti'de, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de, "idari eylem" olarak tanımlandığını, bu tanıma göre, idarelerin tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici işlemler ile bireysel işlemler, "idari işlem"; yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizlikleri de, idari eylem niteliği taşıdığını, dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinde, davacıya ait evde ve aracında, idarenin yangının olduğu taşınmazda ruhsatsız kullanıma izin vermesi ve yıkım kararı olmasına rağmen uygulamaması, dolayısıyla zamanında gerekli önlemleri almaması nedeniyle Marco Paşa unvanlı iş yerinde meydana gelen yangın sonucu ortaya çıkan zararın ödenmesine hükmedilmesinin istenildiğinden; davanın, davacının taşınmazında ve aracında, idarenin hareketsizliğinden kaynaklanan zararın tazmini talebiyle açıldığı sonucuna ulaşıldığı, Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayıldığı; bu duruma göre, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürütmemesi nedeniyle kişilere verdiği zararın tazminine yönelik bulunan uyuşmazlık konusu davanın, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının saptanmasında esas alınan idare hukuku ilkelerine göre ve 2577 sayılı İYUK.'nun 2/1-b. maddesinde sayılan tam yargı davası kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunduğu; İdari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini taleplerinin ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 ve 13'üncü maddeleri uyarınca, idari Yargı yerlerinde açılacak tam yargı davalarına konu edilmeleri, anılan yasa hükümlerinin gerektiği; bu bakımdan, hukuka uygunluklarının denetimi ve zarar doğurucu sonuçlarının giderilmesi İdari Yargı'nın görev alanında bulunan idari işlem ve eylemlerin hukuk düzeninde yaratmış oldukları etki ve sonuçların ve bu olumsuz sonuçlarla ilgili tazminat taleplerinin adli yargı yerlerinde açılacak tazminat davalarına konu edilmelerine, hukuken olanak bulunmadığı; dolayısıyla, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1 'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiği değerlendirmesiyle, bu nedenle 2247 sayılı Yasa’nın 10. Maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 01.07.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Çankaya Belediyesi bakımından, 10.maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından Yukarı Bahçelievler Mahallesi Aşkaabat Cad. 18/D Çankaya/Ankara adresinde Marco Paşa unvanlı iş yerinde 18.05.2011 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle davacının evinde ve aracında oluşan zararın davalılardan tazmini istemiyle açılmıştır.

        5393 sayılı Belediye Yasası’nın “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinde

“Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;

a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000'i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar.

b) Okul öncesi eğitim kurumları açabilir; Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir; bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir. Gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün B.ı gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir.

Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapar veya yaptırır.

Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.

Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.

Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.

Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümleri saklıdır.

“ Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15. Maddesinin c, l ve o bendlerinde;

“ c) Gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek.

l)Gayrisıhhî müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek.”

o) Gayrisıhhî işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; hafriyat toprağı ve moloz döküm alanlarını; sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) depolama sahalarını; inşaat malzemeleri, odun, kömür ve hurda depolama alanları ve satış yerlerini belirlemek; bu alan ve yerler ile taşımalarda çevre kirliliği oluşmaması için gereken tedbirleri almak.

“Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar” başlıklı 32. maddesinde ;

“ (Anayasa Mahkemesinin 11.12.1986 tarih ve 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilen ibareler çıkarılarak düzenlenmiştir.) Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.

Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.

Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister.

Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.

Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir…”

“Halihazır haritaların, imar planlarının ve yapı projelerinin hazırlanması ve uygulanması” başlıklı 38. Maddesinde;

“ Halihazır harita ve imar planlarının hazırlanması ve bunların uygulanmasının fenni mesuliyetini; uzmanlık çalışma konuları ve ilgili kanunlarına göre, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları deruhte ederler.

(Değişik:26.4.1989-3542/2.md.) Yapıların, mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanmasını ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni mesuliyetleri, uzmanlık konularına ve ilgili kanunlarına göre mühendisler, mimarlar ile görev, yetki ve sorumlulukları yönetmelikle düzenlenecek olan fen adamları deruhte ederler.”

“Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar” başlıklı 39. Maddesinde;

“Bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine, tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da bulunmazsa tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir.

Tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işler belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir.

AlA.ın fakruhali tevsik olunursa masraf belediye veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını icabettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir.”

“Kamunun selameti için alınması gereken tedbirler” başlıklı 40. Maddesinde;

 “Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlit eden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir.

Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur.

“Ceza hükümleri” başlıklı 42. Maddesinde;

“( 1)Ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine ve müteahhidine, istisnalar dışında özel parselasyon ile hisse karşılığı belirli bir yer satan ve alana 500.000 TL. dan 25.000.000 liR.a kadar para cezası verilir. Ayrıca fenni mesule bu cezaların 1/5'i uygulanır.

Birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu Kanunun 28,33,34,39 ve 40. maddeleri ile 36. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide 500.000 TL. dan 10.000.000 liR.a kadar para cezası verilir.

Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir katı artırılarak verilir…” hükümleri ile ruhsat ve proje denetimi konusunda Belediyenin görev ve sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

  Dava, 18.05.2011 tarihinde Marco Paşa unvanlı iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle davacının evinde ve aracında oluşan zararın davalılardan tazmini istemiyle açılmıştır.

Dava dosyasında yapılan incelemede; M. Tekstil Turizm Gıda İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından Yukarı Bahçelievler Mahallesi 7. Cad. ( Aşkabat Cad. ) No: 18/ D adresinde işletilen “bar” iş yerine 13.08.2009 tarih ve 189 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı verildiğini, daha sonra İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün yazıları üzerine imarın 2763 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan Marco Paşa unvanlı iş yeri ile ilgili projesine aykırı hususlar nedeniyle tespit zaptının tanzim edildiği ve 10.05.2011 tarih C: 2011/2291.35 sayılı Encümen Kararı alındığı, ilgili şirkete 08.07.2011 tarihinde tebligat yapılarak projeye aykırı hususların 15 gün içerisinde giderilmesi gerektiği aksi halde yasal işlemlerin yapılacağı bildirilmiş, İmar Müdürlüğü’nün 01.08.2011 tarihli cevabi yazısında Encümen Kararında belirtilen hususların durumunu koruduğu tespit edildiğinden 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 4 ve 6. Maddeleri gereğince İmar Müdürlüğü tarafından faaliyeti uygun görülmeyen iş yerinin projesine aykırı hususları giderilinceye kadar geçici faaliyetinin menine ilişkin 09.08.2011 tarih ve 3351.21 sayılı Encümen Kararı alınmış, kararın ilgili şirkete tebliği üzerine, Ankara 6. İdare Mahkemesinin 2011/1691 Esas sayılı dosyada yürütmenin durdurulması kararı alındığından Encümen kararının uygulanamadığı, yine Çankaya Belediyesi tarafından 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. Maddeleri gereğince verilen 05.07.2011 tarih 2974.36 sayılı Encümen Kararı ile para cezasına ilişkin karar alındığı, ayrıca 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. Maddeleri uyarınca alınan 10.05.2011 tarih 2291.35 sayılı yıkım kararının, Ankara 13. İdare Mahkemesinin 2011/1470 Esas sayılı dosyasında 12.07.2011 tarihinde verilen yürütmenin durdurulması kararı verildiği anlaşılmıştır.

Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yasal düzenlemeler gözetildiğinde; davanın, davalı Belediyeye karşı, ruhsatsız yapılar ve ruhsata aykırı yapıların denetimi konusunda yürütmesi gereken hizmeti gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle meydana geldiği iddia edilen yangın sebebiyle oluşan zararın giderilmesi amacıyla açıldığı anlaşılmıştır.

Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Bu durumda, kamu hizmeti yürüten Belediyenin bu hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın, başvurusunun kabulü ile, davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ    : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.10.2012 gün E: 2011/401 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 01.07.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.