T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/428

KARAR NO  : 2020/653      

KARAR TR  : 26/10/2020

 

ÖZET: Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan davacının dini bayram, doğum günü ve yeni yıl gibi özel günlerde ailesi tarafından getirilen hediyelerin kendisine verilmediği, yasal hakkının kısıtlandığı, kurumun keyfi davrandığını ileri sürerek, manevi zararın tazmini istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

          Davacı                             : A.K.

          Davalı                           : Adalet Bakanlığı

 

          O L A Y                        : Silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan davacı; dini bayramlarda, doğum gününde ve yeni yıllarda ailesi tarafından getirilen kitap, gömlek, kazak, fotoğraf albümü vb. hediyelerin kendisine verilmediğini, yasal hakkının kısıtlandığını, kurumun keyfi davrandığını ileri sürerek manevi zararın tazmini istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

KOCAELİ 2. İDARE MAHKEMESİ: 29.1.2019 gün ve E:2019/63, K:2019/89 sayılı dosyada, "dava konusu uyuşmazlıkta, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4. maddesinde "...Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlan ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikayetleri incelemek ve karara bağlamak..." İnfaz Hakimliği'nin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu husustaki şikayete bakmakla görevli olan adli yargı merciinin, aynı şikayetlerden kaynaklanan manevi tazminat istemli uyuşmazlığın görüm ve çözümünde de görevli olduğu" gerekçesiyle, "davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine" karar vermiş, bu karar 09/03/2019 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

KOCAELİ İNFAZ HAKİMLİĞİ: 28.5.2019 gün ve E:2019/1937, K:2019/2784 sayılı dosyada, "davacının Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan hüküm özlü olarak bulunduğu, terör örgütü mensuplarının ziyaretçilerine verilmek üzere yapmış oldukları hediyelik eşyalar aracılığı ile şifreli iletişim, talimat alma/verme gibi olayların mümkün olabileceği, bundan dolayı yoğun bir şekilde gerçekleşen ziyaretler sırasında bu eşyaların veya şifreli mesajların kontrol ve tespit edilmesinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden bu gibi hediyelik eşyaların güvenlik nedeni ile ziyaretçilerine verilmemesi yönündeki kurum uygulamasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, belirtilen bu düzenlemeler karşısında, tazminat talebine hediyelik eşyaların tarafına verilmesi bir yargı faaliyeti olarak değil idari işlem veya eylem niteliğinde olduğundan talebin idari yargı mercilerince incelenmesi gerektiği, aynı konuda idare mahkemelerince davanın görev yönünden reddine ilişkin bir karar bulunduğu ve olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğu" gerekçesiyle, "talebin yargı yolu nedeni ile reddine, talep konusunda idari yargı mercilerinin görevli olduğuna, talep konusunda olumsuz yargı yolu uyuşmazlığı bulunduğu anlaşıldığından 2247 sayılı yasanın 15 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra talep edilmesi halinde uyuşmazlığın çözümü için dosyanın uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesine" karar vermiş, bu kararın da 10/06/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacı idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin Burhan ÜSTÜN’ün başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.10.2020 tarihli toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda tutuklu bulunan davacının dini bayram, doğum günü ve yeni yıl gibi özel zamanlarda ailesi tarafından getirilen kitap, gömlek, kazak, fotoğraf albümü vb. hediyelerin kendisine verilmediği, yasal hakkının kısıtlandığı, kurumun keyfi davrandığını ileri sürülerek, manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

          2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde idari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklan doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak tanımlanmıştır.

          4675 sayılı İnfaz hâkimliği Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, bu Kanun'un, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikâyetleri incelemek, karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hâkimliklerine ilişkin hükümleri kapsadığı, "İnfaz hâkimliklerinin Görevleri" başlıklı 4. maddesinde; hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin saplanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemenin ve karara bağlamanın infaz hâkimliklerinin görevleri arasında olduğu, "İnfaz hâkimliğine şikâyet ve usulü" başlıklı 5. maddesinde, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabileceği hükmü ve “İnfaz Hâkimliğince Şikâyet Üzerine Verilen Kararlar" başlıklı 6. maddesinin 3.fıkrasında, "İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir" hükmü ve son fıkrasında "İtiraz, infaz hâkimliğinin kurulduğu yer ağır ceza mahkemesine (...) yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz” hükümlerine yer verilmiştir.

          Dava dosyasının incelenmesinden; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan davacı tarafından; dini bayramlarda, doğum gününde ve yeni yıllarda ailesi tarafından getirilen kitap, gömlek, kazak, fotoğraf albümü vb. hediyelerin kendisine verilmediği, yasal hakkının kısıtlandığı, kurumun keyfi davrandığı ileri sürülerek uğradığı manevi zararların tazmini amacıyla 350.000,00 TL'nin ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

                         Bakılan davada, davacının iddiasının yukarıda hükümlerine yer verilen 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunun 4. maddesinde "...işlem ve faaliyetlere ilişkin şikayetleri" karara bağlamanın İnfaz Hâkimliği’nin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu konulardaki şikayetlere bakmakla görevli olan Adli Yargı yerinin müddeabihin değerine göre aynı şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine de bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.

          Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Kocaeli İnfaz Hakimliğinin 28.05.2019 gün ve E:2019/1937, K:2019/2784 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

             

              S O N U Ç: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, Kocaeli İnfaz Hakimliğinin 28.05.2019 gün ve E:2019/1937, K:2019/2784 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.10.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Burhan

ÜSTÜN

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

  Bilal

ÇALIŞKAN