T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/319

KARAR NO  : 2022/446      

KARAR TR  : 16/09/2022

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 14. veya 19.maddelerinde öngörülen koşulu taşımayanBAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİgerektiği hk

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacılar : 1- C.D 2- S. T

Vekili     : Av. A. M.

Davalı    : Narlıdere Belediye Başkanlığı

Vekili     : Av. G. Y. C. K

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

1. Davacılar vekili, arsa sahibi davacıların davalı belediye ile imzaladıkları imar ve ıslah protokolüne aykırılıktan bahisle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

Adli Yargıda

2. İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2022 tarihli ve E.2021/339, K.2022/188 sayılı kararı ile; "davacıların daha önce aynı konuda İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/518 Esas ve 2020/99 Karar sayılı dosyasında yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verildiği ve İzmir 5. İdare Mahkemesinin 2021/587-746 sayılı dosyasında verilen davanın görev yönünden reddi kararı ile doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi gerektiği" gerekçesiyle dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve mahkeme esas kaydının bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir. Bu karar, istinaf edilmeksizin 14/06/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

 

3. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesi şöyledir:

“ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”

 

4. Bu Kanun'un "Olumsuz görev uyuşmazlığı" başlıklı 14. maddesi şöyledir:

 

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.”

5. Aynı Kanun'un "Yargı merciilerinin uyuşmazlık mahkemesine başvurmaları" başlıklı 19. maddesi şöyledir:

 

"Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

            Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir."

 

6. Aynı Kanun'un "İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

7. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Nurdane TOPUZ, Ahmet ARSLAN ve Mahmut BALLI'nın katılımlarıyla yapılan 16/09/2022 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un yasal şartları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

8. Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların hak sahibi oldukları taşınmaz üzerine barınma maksadıyla önce geçici, ardından kalıcı konutlar inşa edilmesine dair imar ve ıslaha yönelik protokol hükümlerine aykırı davranılarak kalıcı konutların teslim edilmediğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle adli yargı yerinde açılan tazminat davasında İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2020 tarihli ve E.2019/518, K.2020/99 sayılı kararı ile "idari eylem ve işlemden kaynaklı davada idari yargının görevli olduğu" gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedildiği ve bu kararın istinaf edilmeksizin 17/11/2020 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine idari yargı yerinde açılan davada İzmir 5. İdare Mahkemesinin 16/04/2021 tarihli ve E.2021/587, K.2021/746 sayılı kararı ile "özel hukuk sözleşmesinden kaynaklı davada adli yargının görevli olduğu" gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin 11/11/2021 tarihli ve E.2021/1902, K.2021/2173 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği ve böylelikle idari yargı yerinde verilen görevsizlik kararının kesinleştiği, bu süreçte ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için davacılar tarafından başvuru yapılmadığı, davacılar vekilince adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı dikkate alınmaksızın adli yargı yerinde aynı konuda yeni bir dava açıldığı ve yeni dava açılan İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesince yukarıda anıldığı üzere usule aykırı şekilde, İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 5. İdare Mahkemesi kararları arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesinekarar verildiği anlaşılmaktadır.

9. İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, 2247 sayılı Kanun'un 14. veya19. maddelerindeki usule uygun başvuruda bulunulmuş değildir. Mevzuat kısmında belirtilen düzenlemelere göre; Uyuşmazlık Mahkemesince, anılan Kanun'un 14. maddesi kapsamında bir başvurunun incelenebilmesi için tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalarda adli ve idari yargı mercilerinin kendilerini görevsiz görüp bu kararların kesin ya da kesinleşmiş olması gerekmektedir. 19. madde kapsamında bir görev uyuşmazlığının incelenebilmesi için de, adli veidari yargı yerlerinden birisi tarafından konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararının bulunması ve başvuran mahkemenin de kendisini görevsiz görmesi gerekmektedir.

10. Uyuşmazlık konusu başvuru öncesinde adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı üzerine idari yargı yerinde dava açıldığı ve yargılama süreci sonucunda doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi yönünde bir başvuru yapılmadığı, yeni açılan dava ve yargılama sürecinin de ilk yargılama aşamasından bağımsız olduğu göz önüne alındığında bir olumsuz görev uyuşmazlığından söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla olayda, 2247 sayılı Kanun'un 14. ve19. maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

 

11. Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Kanun'un 14. ve 19. maddelerinde öngörülen koşulu taşımayan ve ayrıca usule uygun olmayan İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin başvurusunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun'un14. ve 19. maddelerindeöngörülen koşulutaşımayan İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2022 tarihli ve E.2021/339, K.2022/188 sayılı BAŞVURUSUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

 

16/09/2022 tarihinde, Üye Nurdane TOPUZ’un KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Birol                             Nilgün                          Doğan      

          TOPAL                     SONER                          TAŞ                         AĞIRMAN        

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Nurdane                          Ahmet                          Mahmut

                                            TOPUZ                         ARSLAN                       BALLI

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada, adli ve idari yargı yerleri tarafından verilen ve kesinleşen görevsizlik kararları bulunduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin başvurusunun, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen koşulları taşıdığının kabulü ile görev uyuşmazlığının esasının incelenerek görevli yargı yerinin belirlenmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ