Hukuk Bölümü Hüküm Uyuşmazlığı Olmadığına Dair         1983/3 E.  ,  1983/21 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı            : D.D.

Davalı             : Sivas Valiliği

 

            O L A Y   : Sivas ili Şarkışla ilçesi Deliilyas Bucağında gece bekçisi olarak görev yapmakta olan davacının; 8.2.1978 günü, görevi sırasında kahvede kumar oynayarak görevini ihmel ettiği iddiasıyla açılan kamu davası üzerine, Şarkışla Asliye Ceza Mahkemesi 28.12.1978 gününde, 1979/26-163 sayı ile; tecziyesine yeter delil elde edilemediğinden beraatine karar vermiştir.

           Sivas Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu, 27.11.1980 gününde, 1980/69 sayı ile davacının meslekten ihracına karar vermiş, bu kararın iptali için davacı tarafından Danıştay’a açılan dava üzerine Danıştay 3. Dairesi 15.9.1982 gününde, 1982/2627-2202 sayı ile ve “gece bekçisi olarak çalışırken görev yerini terk ederek üniforma ile kahvede kumar oynayan ve bu tutumunu itiyat haline getiren davacının emniyet örgütü disiplin tüzüğünün 8.maddesinin 21. fıkrasına göre meslekten ihraç cezası ile cezalandırılmasında mevzuata aykırı bir cihet bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

            Davacı; 31.1.1983 günlü dilekçe ile Mahkememiz’e başvurarak adli ve idari yargı organlarınca birbirleriyle çelişen iki ayrı hüküm tesis edildiğinden ve idari yargı kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmesini ve kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesini istemiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Servet Tüzün’ün Başkanlığı'nda, Mesut Akan, Şerafettin Seyhun, Şerafettin Kaya, Şafak Nuri Sancar, Mustafa Şahin ve Mehmet Karaaslan’ın katılmaları ile yaptığı 16.5.1983 günlü toplantıda, geçici raportör Danıştay Tetkik Hakimi M.İlhan Dinç'in raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Durmuş Ganioğlu ile Da­nıştay Başsavcısı olarak katılan Alirıza Alpaslan’ın; başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

2247 sayılı Yasa’nın 2592 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesinde adli, idari ve askeri yargı mercilerinden en az ikisi tarafından görev ile ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş aynı konuya ve sebebe ilişkin taraflarından en az biri aynı olan kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunduğu hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Olay yerinde açıklandığı gibi Asliye Ceza Mahkemesi davacıyı delilleri yeterli görmediği gerekçesiyle beraat ettirmiştir. Ceza Mahkemesinin beraat kararı vermesi bir kamu görevlisine disiplin cezası tayin edilmesine engel değildir. Öte yandan ceza mahkemelerinin delil yetersizliği nedeniyle vermiş olduğu bereat kararları, hukuk mahkemelerini de bağlamamaktadır. Bu itibarla kararlar arasında bir çelişki bulunduğunu kabule olanak yoktur. Ayrıca Adli ve İdari yargı yerlerinde açılan davaların aynı konu ve sebebe ilişkin olduğu da söylenemez. Zira Adli yargı yerinde; davacının işlediği suçtan dolayı cezalandırılması istenmiş, idari yargı yerinde ise davacı hakkında tesis edilen idari işlemin iptali dava konusu edilmiştir.

Bu duruma göre 2247 sayılı Yasa’nın 2592 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesinde hüküm uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşulların tümü bir arada gerçekleşmediğinden bu konudaki başvurunun reddine karar verilmelidir.

S O N U Ç     : Adli Yargı kararı ceza davasına, idari yargı kararı ise idari işlemin iptaline ilişkin olup, her iki yargı merciinin kararlarının konusu ve sebebi aynı olmadığından ve bu duruma göre; 2247 sayılı Yasa’nın 2592 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesinde hüküm uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşulların tümü gerçekleşmediğinden başvurunun reddine, 16.5.1983 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.