T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS     NO   : 2022/687

KARAR NO  : 2023/17

KARAR TR   : 23/01/2023

 

 

 

 

ÖZET:Fiili el atma durumu olmayan ve imar planında kamusal hizmetlere ayrılmış bulunantaşınmazakamulaştırmasız el atıldığından bahisle açılan tazminat davasının, 26/11/2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür." hükmü uyarınca, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

                       

           

Davacı         : A. Y. T. Lojistik ve Yapı A.Ş.

Vekilleri       : Av.M. A, Av. U. A

Davalılar     : 1-Tuzla Belediye Başkanlığı

Vekili           : Av. F. Ö

                       2-Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)

Vekili            : Av. B. O

                       3-Milli Eğitim Bakanlığı (İstanbulİl Milli Eğitim Müdürlüğü)

Vekili            : Av. T. E

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin hissedarı olduğu İstanbul ili, Tuzla ilçesi, ..... Mahallesi, ..... pafta, ..... parsel sayılı taşınmazın, imar planında "kısmen yol, kısmen temel eğitim alanı" olarak ayrıldığını, parselin Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edildiğini,TOKİ tarafından kamulaştırılmasına karar verildiğini ancak bu güne kadar kamulaştırma yapılmadığını, idarelerin mevzuattan doğan görevlerini yasal sürede yerine getirmeyip mülkiyetten yararlanma ve tasarruf hakkını belirsizliğe bıraktığından iş bu davanın açılmasının gerektiğini ifade ederek, şimdilik 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı TOKİ'den tahsili, bu talep uygun bulunmazsa aynı tutarın belirtilen bedel sonradan artırılmak kaydıyla kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte TOKİ ve Tuzla Belediye Başkanlığından tahsili; imar planında "Temel Eğitim Tesis Alanı" olarak ayrılan kısım için 5.000 TL'nin TOKİ ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünden tahsili, yol alanlarının tapudan terkini, diğer kısıtlı alanların ilgili idareler adına tapuya tescili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı vekilleri, süresi içinde verdiklericevap dilekçelerinde, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

3. İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 14/06/2022 tarih ve E.2020/187 sayı ile,davalıların görev itirazlarının reddine karar vermiştir.

 

4. Davalı vekillerinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdikleri dilekçeler üzerine, dava dosyasının bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.       

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Danıştay Başsavcılığı Talebi

5. Danıştay Başsavcısı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin l. fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince idari işlem olan imar planlarındaki hukuki el atmalardan kaynaklanan tazminat istemlidavalarda idari yargı yerinin görevli olduğu görüşüyle, "davanın, taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmı yönünden" 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

6. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınınyazılı düşüncesi istenilmemiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

7. Anayasa'nın "Mahkemelerin kuruluşu" başlıklı 142. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir."

 

8. 6745 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek Madde 1'in birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:

 

"Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır."

 

9. 6745 sayılı Kanun’la 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1'in birinci fıkrasının "Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir." şeklindeki ikinci cümlesi, Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.2016/181, K.2018/111 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

10. 26/11/2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle şöyledir:

 

"Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür. "

 

11.2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin  birinci fıkrasının son durumu şöyledir:

 

" (Ek: 20/8/2016-6745/33 md.)

Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile) (Ek cümle:16/11/2022-7421/3 md.) Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."

 

B. Yargı Kararları

         

12. Uyuşmazlık Mahkemesinin 08/07/2019 tarihli ve E.2019/213, K.2019/416 sayılı kararında; Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.2016/181, K.2018/111 sayılıiptal kararının, Uyuşmazlık Mahkemesinin bu konuda istikrar bulmuş kararları doğrultusunda, yargı yolunun değişmesini gerektirecek bir duruma yol açmadığı belirtilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...İptal edilen bölüm içerisinde kalan 'Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.' cümlesi kapsamında, bakılan görev uyuşmazlığında yargı yolunun değişip değişmeyeceği hususu irdelendiğinde; davacıların taşınmazları üzerinde tasarruf etme hakkının kısıtlanmasının, idarenin bir eyleminden değil, idari bir işlem niteliğindeki imar planından kaynaklanması; davacıların bu işlem sebebiyle doğduğunu iddia ettikleri zararın ancak idari yargıda açılacak bir tam yargı davasına konu edilebileceğinin tartışmasız olmasının yanında; Anayasa Mahkemesinin belirtilen kararının gerekçesinde; bu konuya ilişkin uyuşmazlıkların adli yargıda görülmesinin gerektiği, diğer bir anlatımla taşınmazın malikleri tarafından idari yargıda dava açılabileceğinin hukuka aykırı olduğu yönünde herhangi bir irdelemeye yer verilmediği gözetildiğinde; Mahkememizin bu konuda istikrar bulmuş kararları doğrultusunda, yargı yolunun değişmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı sonucuna varılmıştır...."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 23/01/2023 tarihli toplantısında; başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre; davalıların anılan Kanun'un 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptıklarıgörev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunmaları üzerine Danıştay Başsavcısınca, "davanın, taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmı yönünden" 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

14. Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK'in davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

15. Dava, davacının hissedarı olduğu taşınmazına kamulaştırma bedeli ödenmeksizin, davalı idareler tarafından hukuken el atıldığı iddiasına ve oluştuğu ileri sürülen zararın tazmin edilmesi istemine ilişkin bulunmaktadır.

 

16. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir kanunla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

 

17. Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir Kanun ile görevsiz hale gelmiş ise, davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni kanuna göre görevsiz hale gelen, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni Kanundaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

 

18. Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkemenin davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

 

19. Olayda davacının hissedarı olduğu İstanbul ili, Tuzla ilçesi, ..... Mahallesi, ..... pafta, ..... parsel sayılı taşınmazın, 28/05/2003 onay tarihli 1/1000 ölçekli ...... Uygulama İmar Planı Revizyonunda "kısmen yol, kısmen temel eğitim alanı"nda kaldığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 06/05/2011 tarih,2475 ve 20/12/2017 tarih, 61761 sayılı olurları ile anılan taşınmazın da içerisinde bulunduğu bölgenin Orhanlı Mahallesi Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ilan edildiği, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 11/05/2020 tarih ve E.45063 sayılı yazısında; Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ilan edilen alanın 175 hektarlık kısmını kapsayan bölgede, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'na istinaden imar planlarının hazırlanması ile ilgili çalışmalara başlanmasının hedeflendiğinin belirtildiği, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; taşınmazda davalı idarelerin fiili bir müdahalesinin/el atmasının olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

 

20. Uygulama ve öğretide, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemleri, idari işlem; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de, idari eylem olarak tanımlanmaktadır.

 

21. Bu bakımdan, idarece kamu gücü kullanılarak, tek yanlı biçimde yapılan uygulamalar sonucunda uğranılan zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrarlı kararları ile 2577 sayılıKanun'un 2/1-b. maddesi kapsamında, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmekte ise de, somut uyuşmazlıkta görevli mahkemeyi belirleyen ve 2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür. " hükmü uyarınca, davanınçözümünde,adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

22. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Danıştay Başsavcısının başvurusunun reddigerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan nedenlerle;                      

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Danıştay Başsavcısının BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

23/01/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİİLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

          Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                               Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN