T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/19

KARAR NO  : 2024/96

KARAR TR  : 04/03/2024

 

ÖZET: Davacının Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde usta öğretici olarak çalışırken iş aktinin feshi nedeniyle, İş Kanunu’ndan kaynaklanan kıdem tazminatınınödenmesi istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı : F.Ş

Vekili   : Av. H.Ş.Y

Davalı  : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili   : Av. M.Y

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin 11/12/1989-13/02/2014 tarihleri arasında Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde usta öğretici olarak görev yaptığını, 13/02/2014 tarihinde emekliliğe hak kazanarak işten ayrıldığını ancak davalı kurumun iş akdini fesih sebebini kod-22 olarak gösterdiğinden hak kazandığı kıdem tazminatının ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları ile ıslah hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL kıdem tazminatının 13/02/2014 tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Zonguldak 2. İş Mahkemesi 27/01/2022 tarih ve E.2021/50, K.2022/82 sayılı kararı ile, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğu, aradaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesi, işçi-işveren ilişkisi olmadığı, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş, istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 06/10/2022 tarih ve E.2022/1089, K.2022/1609 sayılı kararı ile, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin tüm istinaf nedenlerine ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Mahkeme kararın ilgili kısmı şöyledir :

 

"...Somut olayda davacının davalı Zonguldak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işyerinde usta öğretici olarak 11/12/1989 tarihinde işe girdiği, 13/02/2014 tarihine kadar aralıksız olarak görev yaptığı sabittir. Davacı ders ücreti karşılığı usta öğretici olarak Valilik onayı ile davalı Bakanlık bünyesindeki Zonguldak ve Kilimli Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde görevlendirilmiştir. Davacının Valilik onayı ile görevlendirilmesi ve ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ücretler üzerinden ödendiği dikkate alındığında, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, aralarındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğu sonucuna varılmıştır. Sosyal güvenlik yönünden Sosyal Güvenlik Kurumuna primlerinin yatırılmış olmasının da davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı anlamına gelmeyeceği açıktır. Bu itibarla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görev alanına girmediği kabul ve davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.02.2017 tarihli ve 2015/9-736 E., 2017/25 K. sayılı kararı ile 30/11/2021 tarihli 2019/9-786 E. 2021/1518 K. Sayılı kararları da aynı yöndedir..."

 

3. Davacı vekili bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Zonguldak İdare Mahkemesi 28/11/2023 tarih ve E.2023/2295 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi ile 12/06/1979 tarihli 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"…Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, davalı kuruma bağlı Zonguldak Halk Eğitim Müdürlüklerinde 11.12.1989 - 13.02.2014 tarihleri arasında usta öğretici olarak görev yaptığı, davalı kurum tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden 13.02.2014 tarihinde iş akdinin feshedildiği, bunun üzerine kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açmış olduğu davada Zonguldak 2. İş Mahkemesi'nin E:2021/50 sayılı dosyasında, "uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu, yargı yolunun HMK 114/1-b maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği anlaşılmakla yargı yolu yokluğu nedeniyle" davanın usulden reddine karar verildiği,anılan kararınkesinleştiği, 21/03/2023 tarihinde Mahkememiz kaydına giren dilekçeyle yine aynı biçimde Zonguldak Halk Eğitim Müdürlüklerinde usta öğretici olarak görev yapmış olduğu döneme ilişkin şimdilik 1.000,00-TL kıdem tazminatının iş akdinin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta yukarıda hükmüne yer verilen mevzuat hükümleri dikkate alındığında davacı ile davalı idare arasında bir hizmet ilişkisinin kurulduğu ve davacı yanın talep etmekte olduğu tazminatın İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın adli yargı yerindebakılacağı sonucuna varılmıştır.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 21/03/2022 gün ve E:2022/126 K:2022/168 sayılı kararı da bu yöndedir..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar."

 

6. 506 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı mülga 134. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür."

 

 

7. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bu Kanunun uygulanmasında;

...

6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,

...

ifade eder.

..."

 

8. 5510 sayılı Kanun'un 79. madde ile başlayan 4. kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

 

9. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."

 

10. 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar."

 

11. 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

 

(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

12. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 

"(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

 

13. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

14. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

15. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ınkatılımlarıyla yapılan 04/03/2024 tarihli toplantısında;2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idare mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

16. Raportör-Hâkim Dr. Berrak YILMAZ'ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

17. Dava, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde usta öğretici olarak çalıştıktan sonra iş akdi feshedilen davacının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 1.000 TL kıdem tazminatının faizi ile birlikte tahsili istemiyle açılmıştır.

 

18. Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem tazminatının İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

19. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Zonguldak İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Zonguldak 2. İş Mahkemesinin 27/01/2022 tarih ve E.2021/50, K.2022/82 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A.Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Zonguldak İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ileZonguldak 2. İş Mahkemesinin 27/01/2022 tarih ve E.2021/50, K.2022/82 sayılı sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

04/03/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                                Üye                                  Üye

            Rıdvan                      Nilgün                             Eyüp                               Muharrem

            GÜLEÇ                      TAŞ                            SARICALAR                    ÜRGÜP

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                               Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                        ÇALIŞKAN