Ceza Bölümü 2004/14 E., 2004/17 K.

  • SİVİL KİŞİNİN ASKER KİŞİYE KARŞI MEKTUP YOLUYLA SÖVME SUÇUNU İŞLEMESİ
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 11 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 266 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 268 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Ek Madde 6 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Sivil kişi sanık Ali Murat Aydın'ın, 4.5.2002 günü, eşi Işık Aydın'ın sivil memur olarak çalıştığı Mesudiye Askerlik Şubesi Başkanı olan yakınan Ramazan Güney'e hitaben "eşim senin yüzünden hasta oldu, sen ondan hastasın, insanlık dışı davranışlarını ve hasta ruhlu bir insan olduğunu mahkemelerde ispat edeceğim" şeklinde yazılı sözlerle, ifa ettiği görevi nedeniyle mektup yoluyla sövdüğü, mektubun yakınanın eline geçmesi için Askerlik Şubesinde Nizamiyede bulunan askere verdiği ve aynı gün mektubun yakınana ulaştığı, böylece, mektup yoluyla sövme suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 268/3. maddesi aracılığıyla aynı Kanun'un 266/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Mesudiye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29.7.2002 gün ve E: 2002/441, K: 2002/23 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    MESUDİYE ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 20.9.2002 gün ve E: 2002/37, K: 2002/51 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, 353 sayılı Yasa'nın 11/B. maddesine uygun olduğu, bu nedenle, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 48. İç Güvenlik Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    48. İÇ GÜVENLİK TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ:

    26.12.2003 gün ve E: 2003/1663, K:943 sayıyla; sivil kişi sanığın askeri mahkemede yargılanabilmesi için yüklenen eylemin 353 sayılı Yasa'nın 11/B. ve bu madde ile paralel olan Askeri Ceza Kanunu'nun Ek 6. maddesinde belirtilen yerlerde fiilen işlenmesi, yeni filhal yüze karşı işlenmesi gerektiği, olayda ise suçun yasada öngörülen şekil ve şartlarda filhal yüze karşı işlenmemiş olup, mektup yoluyla işlenmiş olduğu, bu nedenle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 48. İç Güvenlik Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, İhsan AKÇİN, Muvaffak TATAR, Erol KÜÇÜKARSLAN, Hasan DENGİZ, M. Sadık LİMAN'ın katılımlarıyla yapılan 1.7.2004 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Derya YAMAN'ın, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Sanığın sivil kişi olması nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın, asker olmayan ( sivil ) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun benzer düzenlemeyi içeren Ek. 6. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.

    353 sayılı Yasa'nın 11. maddesinin ( B ) bendinde; Birinci askeri yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde, karakollarda, kışla ve karargahlarda, askeri kurumlarda, yerleşme ve konaklama amacıyla kullanılan bina ve mahaller içinde askerlere fiilen taarruzda bulunan, söven veya hakaret eden veyahut askerlik görevine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için şiddet ve tehdide başvuranların Türk Ceza Kanunu'nun bu fiillere ilişkin 188, 190, 191, 254, 255, 256, 257, 258, 260, 266, 267, 268, 269, 271, 271 ve 273 üncü maddelerinde gösterilen suçları"na ilişkin davalara askeri mahkemelerde bakılacağı öngörülmektedir. 1632 sayılı Yasa'ya Ek madde 6 ile getirilen hükümde de 353 sayılı Yasa'nın 11/B madde hükmü aynen yer almaktadır.

    Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, sivil kişilerin maddede yazılı bu suçlardan dolayı askeri mahkemede yargılanmaları, bu suçların fiilen işlenmesi, yani yüze karşı işlenmesi şartına bağlanmıştır. Askeri Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir.

    Somut olayda, yüklenen eylem, yasada öngörülen şekil ve şartlarda işlenmemiş olup, 353 sayılı Yasa'nın 11/B. maddesi kapsamı dışında kalmaktadır, bu nedenle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Mesudiye Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Mesudiye Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.9.2002 günlü ve E: 2002/37, K: 2002/51 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.7.2004 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.