T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2019/512

KARAR NO   : 2019/601      

KARAR TR    : 30/09/2019

 

ÖZET: İpotekli taşınmazın ihalesindetahakkuk ettirilen tapu harcının 1/2'lik kısmına denk gelen 4.069,50 TL'nin icra müdürlüğünce ihale satış bedeli içerisinden tahsil edilmesi işlemine karşı açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk

 

K A R A R

 

          Davacı                           : T.C. Ziraat Bankası A.Ş.

          Vekilleri                         : Av.R. M. K. Av. B. S. Av. B. C.  Av. B. B.

          Davalı                           : İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Belkahve Vergi Dairesi Müdürlüğü

          Vekili                              : Av. N.B.

 

          O L A Y                        :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından, kredi borçlusu aleyhine İzmir 25. İcra Müdürlüğünün E.2016/10862 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, ipotekli taşınmazın 3. kişiye ihalesinden sonra, taşınmazın satışı ile ilgili tahakkuk eden tapu harcının 1/2'lik kısmına denk gelen 4.069,50 TL'nin ihale satış bedeli içerisinden tahsil edilerek, kendilerine eksik ödeme yapılması üzerine, hukuka aykırı olarak tahsil edildiği iddia edilen 4.069,50 TL tutarındaki tapu harcının iadesine karar verilmesi istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

          Davalı vekili süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; İşlemin icra müdürünce gerçekleştirilmesi sebebiyle davanın İcra Mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşüyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.

          İZMİR 4. VERGİ MAHKEMESİ: 07.05.2019 tarih ve E:2019/367 sayılı kararı ile “…492 sayılı Harçlar Kanununa göre tapu işlemleri tapu harcına tabi tutulmuştur.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6. maddesinde; Vergi Mahkemelerinin;

          a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümlülükler ve bunlara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklarını,

          b) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin uyuşmazlıkları,

          c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

          Dava dosyanın incelenmesinden, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine İzmir 25. İcra Müdürlüğü'nün 2016/10862 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipotekli taşınmazın ihalesinden sonra taşınmazı satın alan ihale alıcısı dava dışı İbrahim Hacılar'dan tapu harcı olarak 8.139,00-TL tahsil edildiği, İbrahim Hacılar tarafından 24.01.2018 tarihinde İzmir 25. İcra Müdürlüğü 2016/10862 Esas sayılı dosyasına verilen dilekçe ile 21.01.2019 tarihinde ödemiş olduğu tapu harcının 1/2'lik kısmına denk gelen 4.069,50-TL'nin kendisine ödenmesini talep ettiği ve söz konusu 4.069,50-TL bedelin ihale satış bedeli içerisinden tahsil edilerek kendisine ödendiği, bu defa davacı banka tarafından kendilerine 4.069,50-TL eksik ödeme yapılması üzerine, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip dosyasından ipotekli taşınmazın satılması sonucunda satılan taşınmaza istinaden hukuka aykırı olarak tahsil edildiği iddia edilen 4.069,50-TL tutarındaki tapu harcının 492 sayılı Kanunun 123. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu ileri sürülerek, iptali ve davacı bankaya iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

          İlgililerden tapu harcı tahsil edilmesine ilişkin işlemlerde amme alacaklısı tapu harcını tahsile yetkili vergi dairesi amme borçlusu ise lehine tapu işlemi tesis edilen kişiler olup tapu idareleri ise harcı ilgililerden tahsil edip alacaklı amme idaresine ödemekle sorumlu olan idarelerdir. Tapu idarelerinin harçlarla ilgili olarak yaptıkları işlemlerde ve tahsil ettikleri paralarda asıl muhatap alacaklı amme idareleri olan vergi daireleridir. Tapu işlemleri nedeniyle kendisinden tapu harcı tahsil edilenler dava açma süresi içinde doğrudan vergi dairesi husumetiyle işlemin iptali istemiyle dava açabilmeleri olanaklıdır.

          Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre kredi borcunun teminatı olarak alınan taşınmazın, icraen satışı sonucunda elde edilen satış bedelinin 492 sayılı Kanunun 123. maddede belirtilen kurumlara ilişkin geri ödeme işlemlerinden olduğu ve dava konusu tapu harcının 492 sayılı Kanunun 123. maddesi ile 2576 sayılı 6.maddesi kapsamında ve Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümlülükler ve bunlara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklarına ilişkin olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; bu konudaki uyuşmazlığın görüm ve çözümünün 2576 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca Vergi Mahkemelerinin görevine girdiği sonucuna varılmıştır" görüşüyle davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.

          Davalı vekili tarafından, süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

          YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; "...Dava konusu tapu harçları, 492 sayılı Kanunun dördüncü kısmında, 57 ilâ 70. maddelerde düzenlenmiştir. Kanunun, “Özel Kanunlardaki Hükümler” başlığını taşıyan 123. maddesinde, " Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz./... / Anonim, eshamlı komandit, limitet şirket ve kooperatiflerin kuruluş, pay devri, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından verilecek kefaletler dâhil) bankalar, finansman şirketleri, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır. /.... / Bu maddede veya diğer kanunlarda yer alan harçtan muafiyete ilişkin hükümler, bu Kanunun (1) sayılı Tarifesinin “(A) Mahkeme Harçları” bölümünün (V) numaralı fıkrasındaki “keşif harcı ” ve (1) sayılı Tarifesinin “B) İcra ve iflas harçları ” bölümünün (lll) numaralı fıkrasındaki "haciz, teslim ve satış harcı ” bakımından uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.

          Öte yandan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; ''‘'Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır./ Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir. ”; “Şikâyet üzerine yapılacak muameleler başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında “Şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir.”; “Tetkik mercii başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde ise: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.’’'' denilmiştir.

          Davaya konu olayda, davacı Bankanın, kredi borçlusu aleyhine İzmir 25. İcra Müdürlüğünün E.2016/10862 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, ipotekli taşınmazın ihalesinden sonra taşınmazın satışı ile ilgili tahakkuk eden tapu harcının 1/2'lik kısmına denk gelen 4.069,50 TL'nin ihale satış bedeli içerisinden tahsil edilmesi sebebiyle, hukuka aykırı olarak tahsil edildiği iddia edilen 4.069,50 TL tutarındaki tapu harcının 492 sayılı Kanunun 123. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu ileri sürülerek iptali ve tarafına iadesine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, icra müdürlüğü tarafından yürütülen takipte tapu harcı alınması işleminin kanuna aykırılığı iddiasının, şikâyet yolu ile icra mahkemesinde çözümleneceği; mahkemenin, incelemeyi söz konusu icra dosyası üzerinden yaparak, anılan işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği, adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, icra müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin kanuna uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği kanaatine varılmıştır” şeklindeki gerekçe ile 2247 sayılı Yasanın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

          Emsal dosyalardaki İdari Yargının görevli olduğuna dair görüşü bilinen Danıştay Başsavcılığından ayrıca görüş alınmasına Başkanlığımızca gerek görülmemiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 30/09/2019 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalının anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

          II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ınadli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, davacı bankanın kredi borçlusu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip sebebiyle, ipotekli taşınmazın ihalesinde icra müdürlüğünce tahakkuk ettirilen tapu harcının 1/2'lik kısmına denk gelen 4.069,50 TL'nin ihale satış bedeli içerisinden tahsil edilmesi işlemine karşı açılmıştır.

          Harç; Kanunda yazılı belirli mercilerin, kanuna dayanarak yaptıkları belirli işlemler için, ilgililerin yine kanunda yazılı tarifelere göre yerine getirmek zorunda bulundukları mali bir yükümlülüktür.

          17.07.1964 tarih ve 11756 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2.7.1964 tarih, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun gerekçesinde harçların; mahiyetleri bakımından teorik olarak kamu alacağı kategorisini teşkil ettikleri belirtildikten sonra harcı doğuran olayın, yapılan bir kamu hizmeti olduğuna işaret edilmiş;ancak, bir hizmetin harç konusu olabilmesi için; kişinin bir kamu müessesinden faydalanması, kişiye kamu eliyle özel bir yarar sağlanması, kamu idaresinin kişinin bir işiyle uğraşması yani ferde bir hizmet vermesinin gerektiği;bu esaslara göre harcın, kişilerin özel menfaatlerine ilişkin olarak kamu müesseseleri ve hizmetlerinden faydalanmaları karşılığında yaptıkları ödemeler olduğu ifade edilmiştir.

          Bir kamu hizmetinden dolayı harç alınabilmesi, bu hizmetin kanunla belirlenmesine ve bu hususla ilgili harç alınmasına ilişkin düzenlemelerin de, kanunda yer almasına bağlıdır. Nitekim T.C. Anayasası’nın 73.maddesinde; "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır." hükmünü içermektedir.

          2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun

          “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir”

          “Şikâyet üzerine yapılacak muameleler”başlıklı 17. maddesinde; “şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur”

          “Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de:  “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.”

          Hükümleri yer almaktadır.

          Rapora ekli Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin istikrarlı içtihatlarından da anlaşılacağı üzere, İİK.nun 135/1. maddesi uyarınca ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürü, taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı yazar. Buna göre icra müdürünün görevi yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibarettir. Tapu harçları ise, tescil işlemi sırasında tapu sicil müdürlüğü tarafından tahakkuk ve tahsil olunur. Tapu sicil müdürlüğünün tapu harcı tahakkuk ve tahsili, idari bir işlem olup, anılan işleme karşı yapılacak şikâyeti inceleme görevinin de idari yargıya ait olacağı tartışmasızdır.

          Ancak, dosyanın incelenmesinde; İcra Müdürlüğünce, daha önce ihale alıcısı tarafından ödenen tapu harcının yarısının kasada bulunan satış bedelinden alıcıya iade edildiği, alacaklı bankaya da tapu harcının alacaklıya iade edilen 4.069,50 TL'lik kısmı satış bedelinden düşülerek ödeme yapıldığı, tüm bu işlemlerin İzmir 25. İcra Müdürlüğü tasarrufuyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple söz konusu işlem,tapu harcı yönünden tahakkuk ve tahsil görevi bulunmamasına rağmen icra müdürlüğü işlemi olup, icra müdürlüğünün işlemine karşı şikâyet yoluyla icra mahkemesine başvurulması gerekmektedir.

          O halde yukarıda açıklandığı üzere, alacaklı bankanın İcra Müdürlüğünce satış bedelinden tapu harcı kesintisi yapılmaması talebine ilişkin uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.

          Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İzmir 4. Vergi Mahkemesince verilen 07.05.2019 tarih ve E:2019/367 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

          S O N U Ç :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İzmir 4. Vergi Mahkemesince verilen 07.05.2019 tarih ve E:2019/367 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA 30/09/2019 gününde üye Nurdane TOPUZ'un KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                              Aydemir                        Nurdane                        Ahmet

                                                TUNÇ                          TOPUZ                            ARSLAN  

                                      

 

 

 

 

           2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin Görevleri” başlıklı 6. Maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği kuralı yer almaktadır.

           Dava konusu uyuşmazlığın, vergi kanunları uygulanarak çözümlenebilecek olması karşısında, davanın görüm ve çözümünün vergi mahkemesinin görevine girdiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.30/09/2019

 

 

                                                                            Üye                                  

                                                                        Nurdane                           

                                                                          TOPUZ