Hukuk Bölümü 2006/301 E., 2007/82 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: İstanbul Yakası İl Telekom Müdürlüğü'nün davacı şirket adına yazılan 28.5.2002 gün ve 5389 sayılı yazı ile, şirketlerinden kiraladıkları 2 mbps ve üstü data devrelerinin Ocak-Şubat-Mart 2002 tahakkuk dönemlerine ait İl Müdürlüklerine olan borçları üç madde halinde belirtilerek, söz konusu borçların 17.6.2002 tarihine kadar ödenmesi, ödenmediği takdirde şebekelerarası işbirliği ve irtibat sözleşmesinin 24. maddesi gereğince işlem yapılacağı hususu bildirilmiştir.

    Davacı şirket vekili, şirketlerinin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı şirketin uyuşmazlık konusu işlemde belirttiği şekilde uygulama yaparak şebekelerarası işbirliği ve irtibat sözleşmesinin 24. maddesine istinaden sözleşme konusu hizmeti durdurması halinde telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğinden duruşmasız olarak ihtiyati tedbir verilmesine, Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından verilen 1999/577 Esas, 2000/831 Karar sayılı iptal kararının şirketleri yönünden geçerli olmadığını, dolayısıyla, müvekkil şirketin Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2002 tahakkuk dönemlerine ilişkin olarak davalıya borçlu bulunmaması nedeniyle davalı şirketin uyuşmazlık konusu işlemi ile yarattığı muarazanın menine karar verilmesi istemiyle 18.7.2002 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ; 1.7.2004 gün ve E:2002/481; K:2004/369 sayı ile, davanın, davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı olarak yarattığı muarazanın giderilmesi istemine ilişkin bulunduğu, konuyla ilgili olarak Ankara 7. Ticaret Mahkemesi'nin benzer nitelikte 2004/271 E ve 2004/266 K sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının Turkcell İleşitim Hizmetleri A.Ş., davalısının Türk Telekomünikasyon A.Ş., davanın muarazanın meni olduğu, gerekçe bölümünde, konuyla ilgili olarak Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin 04.10.2000 gün ve 1999/575 E, 2000/831 K sayılı ilamıyla, şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesinin ek D çizelge 1'e ilave 1 A. 1 bölümünün iptal edilmesi üzerine davalı şirketçe kendisince hesaplanan meblağın davacı Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. alacaklarından resen kesinti yapılmak suretiyle uygulanacağı yönündeki yarattığı muarazayla ilgili mahkemece önceleri davanın kabulüne karar verildiği, vaki temyiz üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2002/2819 E, 2002/7935 K sayılı ilamıyla davanın idari yargının görevine girdiğinden bahisle bozulduğu, Mahkemece eski kararda ısrar edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'nca verilen 25.2.2004 tarih, 2004/19-64 E, 2004/102 K sayılı ilamında belirtilen gerekçeler karşısında ısrar kararının bozulduğu ve bozma gerekçesinde, GSM işletmecisi ile, Türk Telekomünikasyon A.Ş arasında imzalanan ara bağlantı sözleşmesinin çağrı sonlanma ücretlerine ilişkin esasları düzenleyen bölümünün idare mahkemesince iptal edilmesi sonucu, idari sözleşmedeki boşluk nedeniyle oluşan uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olacağı belirtildiğinden, Mahkemece Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca, idari sözleşmeden doğan boşluklarla ilgili uyuşmazlığın çözümünde de idari yargı görevli olacağından, davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmış olmakla; mevcut davanın konusunu oluşturan somut olaydaki ihtilafta aynı nitelikleri taşıdığından, taraflar arasında yapılan idari sözleşmeden kaynaklanan mevcut uyuşmazlığın çözümünde Hukuk Genel Kurul kararı da dikkate alınarak idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Davacı vekili tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine, YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ; 7.10.2005 gün ve E:2004/12525, K:2005/9794 sayı ile, davacı ile davalı arasında şebekeler arası irtibat ve işbirliği sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davanın, davacının davalıdan kiraladığı 2 Mbps ve üstü data devrelerinin Ocak, Şubat ve Mart 2002 tahakkuk dönemine ait alacakların tahsili istemi için davacıya gönderilen 28.5.2002 tarihli yazı doğrultusunda işlem yapılması halinde davacının zarara uğrayacağı, uygulamanın hukuka aykırı olduğu iddiası ile açılan muarazanın giderilmesi davası olduğu, davalı vekilinin, Elektrik Mühendisleri Odası tarafından Kuruluş aleyhine idari yargıda açılan dava sonucunda Kuruluş ile işletmeciler arasında imzalanan şebekeler arası irtibat ve işbirliği sözleşmesinin karşılıklı trafikten kaynaklanan çağrı sonlama ücretleri ile ilgili bulunan ek D ilave 1 A. 1 bölümünün kamu yararına aykırı bulunması nedeniyle iptaline karar verildiği, iptal kararının davacıya uygulanacağı, bu nedenle, yapılacak toplantıya iştirak etmesinin istendiği, ancak, davacının toplantıya iştirak etmediği, yapılan işlemde tutarsızlık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddini istediği, Mahkemece, konu ile ilgili olarak Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından Türk Telekomünikasyon A.Ş. aleyhine açılan benzer davada idari sözleşmedeki boşluk nedeniyle oluşan uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da vurgulandığından, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden reddine karar verildiği, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edildiği, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere ve özellikle 2004/64- 2004/102 Karar sayılı, 25.2.2004 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararı da gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiş; kararın düzeltilmesi istemi de aynı Dairece reddedilmek suretiyle sözü edilen karar kesinleşmiştir.

    Davacı şirket vekili, bu kez, davalı tarafından tesis olunan 28.5.2002 gün ve 5389 sayılı işlemin iptali ile yürütmenin durdurulması istemiyle 6.1.2006 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 12. İDARE MAHKEMESİ; 30.3.2006 gün ve E:2006/134; K:2006/521 sayı ile, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1/a bendi uyarınca davanın yetki yönünden reddine, dava dosyasının yetkili İstanbul İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

    İSTANBUL 1. İDARE MAHKEMESİ; 5.7.2006 gün ve E:2006/1927, K:2006/1426 sayı ile, davanın; davacı şirketin, Şebekelerarası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesi ile Türk Telekomünikasyon A.Ş.'den kiralamış olduğu 2 Mbps ve üstü data devrelerinin 2002 yılı Ocak, Şubat ve Mart dönemlerine ait ara bağlantı borçlarını ödemediğinden bahisle, bu borçların ödenmesine, aksi takdirde Sözleşmenin 24. maddesi uyarınca işlem yapılacağına ilişkin İstanbul Yakası İl Telekom Müdürlüğü'nün 28.05.2002 gün ve 5389 sayılı işleminin iptali istemiyle açıldığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde; "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları", "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" ve "tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar"ın, idari dava türleri olarak belirtildiği, 406 sayılı Telsiz ve Telgraf Kanunu'nun 4673 sayılı Kanun'la değişik 1. maddesinde; "Türk Telekomun, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğu, bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuatın Türk Telekom'a uygulanmayacağı" düzenleme altına alınmış, aynı Kanunun 4502 ve 4673 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinde ise; "Türk Telekomun; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31/12/2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürüteceği... Ancak, Türk Telekom'daki kamu payı % 50'nin altına düştüğünde, Türk Telekom'un tüm tekel haklarının 31/12/2003 tarihinden önce de olsa ortadan kalkmış olacağı, ayrıca yeni nesil telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin olarak Türk Telekom ile diğer işletmeciler arasında ayrım gözetilemeyeceği"nin hükme bağlandığı, diğer taraftan Türk Telekom A.Ş., Bakanlar Kurulu'nun 25.07.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı "Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi'nin % 55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Karar'ın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar"ı uyarınca, % 55 oranındaki hissesinin blok olarak satışı suretiyle özelleştirilmiş bulunduğu, uyuşmazlığa konu 28.05.2002 gün ve 5389 sayılı Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğü işlemi, taraflar arasında 30.10.2000 tarihinde imzalanmış bulunan Şebekelerarası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesi'nin uygulanması ile ilgili bir işlem olup;bu işlemle Türk Telekom A.Ş., sözleşme uyarınca işletmeci sıfatını sahip bulunan davacıya, Ocak-Şubat-Mart 2002 dönemlerine ait borçlarını ödemesini, aksi takdirde sözleşmenin 24. maddesi gereğince sözleşmeden doğan hizmetlerini durduracağını ihtar ettiği, dolayısıyla, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın idari yargı mercilerinin görev alanına girdiğinin kabul edilebilmesi için, taraflar arasında imzalanmış bulunan Şebekelerarası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesi'nin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi anlamında "idari sözleşme" olarak nitelendirilebilmesi gerektiği, içtihatlarda ve öğretide sıklıkla belirtildiği üzere, idari sözleşmeler, "idarenin yaptığı ve karşı tarafın bir kamu hizmetini yürütmesini veya böyle bir hizmetin yürütülmesine katılmasını öngören ve idareye özel hukuk sözleşmelerindekileri aşan bazı üstünlük ve ayrıcalıkların tanınmış olduğu sözleşmeler" şeklinde tanımlandığı, taraflar arasında imzalanmış bulunan Şebekelerarası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesi her ne kadar, davacı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında imzalanmış bulunan "GSM 1800 Sayısal Hücresel Mobil Telefon Sistemi Kurulması ve İşletilmesi İle İlgili İmtiyaz Verilmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi" uyarınca düzenlemişse de; doğrudan davacı tarafça bir kamu hizmetinin yürütülmesine ya da davacı tarafın bir kamu hizmetinin yürütülmesine katılımına ilişkin olmayıp, davacının Türk Telekom A.Ş.'ye ait yer, bina, tesis, kule, enerji, devre, klima ve benzeri altyapı imkanlarından ivaz karşılığında faydalandırılmasını konu edindiği, ayrıca Sözleşmenin "anlaşmazlıklar", "sözleşmenin ihlali ve hizmetin durdurulması", "anlaşmazlıkların halli", "sözleşmedeki değişiklikler" başlıklı maddeleri de dahil olmak üzere tamamında "sözleşme taraflarının hukuki eşitliği" prensibine uygun şekilde düzenlemeler yapıldığı ve sözleşmenin hiç bir kısmında Türk Telekom A.Ş.'ye özel hukuk sözleşmelerindekileri aşan ayrıcalıklı yetkiler tanınmadığı, bu durumda, taraflar arasında imzalanmış bulunan ve iptali istenen 28.05.2002 gün ve 5389 sayılı işlemin dayanağını oluşturan Şebekelerarası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesi'nin, bir idari sözleşme olarak değil, idarenin özel hukuk sözleşmesi olarak kabulü gerektiğinin açık bulunduğu, kaldı ki; iptali istenen 28.05.2002 gün ve 5389 sayılı işlemin tesis tarihinde Türk Telekom A.Ş., 406 sayılı Kanun'un 12.05.2001 tarih ve 4673 sayılı Kanun'la değişik 1. maddesi uyarınca özel hukuk hükümlerine tabi bulunan bir anonim şirket olup, 30.10.2000 tarihli Şebekelerarası İrtibat ve İşbirliği Sözleşmesi'nin 34.2 maddesi uyarınca adı geçen sözleşmenin tarafı konumunda olduğu, dolayısıyla bu tarihte söz konusu sözleşmenin, özel hukuk hükümlerine tabi bulunan iki anonim şirket arasında geçerli olan bir işbirliği sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, ayrıca davanın açıldığı 06.01.2006 tarihi itibariyle de, Bakanlar Kurulu'nun 25.07.2005 gün ve 2005/9146 sayılı kararıyla Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi'nin % 55 oranındaki hissesi Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu'na satılmış ve devredilmiş olduğundan; kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan mevzuatın, hisse devir işlemleri tamamlanarak özelleşmiş bulunan Türk Telekom A.Ş hakkında uygulanmasına olanak bulunmadığı, dolayısıyla davacı İŞ-TİM Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş. tarafından 28.05.2002 gün ve 5389 sayılı işlemin iptali istemiyle Türk Telekomünikasyon A.Ş.'ye karşı açılan davada; gerek tesis edilen işlemin dayanağı olan sözleşmenin niteliği, gerekse işlemi tesis eden merciin hukuki statüsü dikkate alındığında, davanın görüm ve çözümünün adli yargı mercilerinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr.Atalay ÖZDEMİR, M.Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Z.Nurhan YÜCEL, H.Ayfer ÖZDEMİR, Abdullah ARSLAN ve H.Hasan MUTLU'nun katılımlarıyla yapılan 04.06.2007 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR'ün davada idari yargının, Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, şirketlerinden kiraladıkları 2 Mbps ve üstü data devrelerinin Ocak-Şubat-Mart 2002 tahakkuk dönemlerine ait İl Müdürlüklerine olan borçları üç madde halinde belirtilerek söz konusu borçların 17.6.2002 tarihine kadar ödenmesi, ödenmediği takdirde şebekelerarası işbirliği ve irtibat sözleşmesinin 24. maddesi gereğince işlem yapılacağı yolundaki İstanbul Yakası İl Telekom Müdürlüğü'nün 28.5.2002 gün ve 5389 sayılı yazısının iptali istemiyle açılmıştır.

    1953 tarih ve 6145 sayılı Yasa ile, Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun 10.6.1994 tarih ve 4000 sayılı Yasa'yla değiştirilen 1. maddesi ile, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetler, Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü'nce (P.İ), telekomünikasyon hizmetleri ise "Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Şirket)" tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılan-dırılmıştır.

    27.1.2000 tarih ve 4502 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile, 406 sayılı Yasa'nın 1. maddesine eklenen dokuzuncu fıkrada, "Türk Telekom, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin kuruluş, teşkilât ve faaliyetleri ile ilgili mevzuat Türk Telekom'a uygulanmaz. Sadece, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır" denilmiş; anılan fıkra hükmü 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile değiştirilmiş ve "Türk Telekom, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat Türk Telekom'a uygulanmaz. Sermayesinin yarısından fazlası kamuda kaldığı sürece, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. 16.7.1965 tarihli ve 697 sayılı Kanun ile milli güvenlik ve kamu düzeniyle sıkıyönetim ve seferberlik hallerinde telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin özel kanunların hükümleri saklıdır" hükmünü almıştır.

    406 sayılı Yasa'nın 4502 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin (c) bendinin birinci alt bendinin birinci cümlesinde "Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür" denildikten sonra, anılan (c) bendinin birinci alt bendinde 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa ile eklenen üçüncü cümlede "Ancak, Türk Telekom'daki kamu payı %50'nin altına düştüğünde, Türk Telekom'un tüm tekel hakları 31.12.2003 tarihinden önce de olsa ortadan kalkmış olur" denilmiş; 4502 sayılı Yasa'nın Geçici 3. maddesi ile de Türk Telekomünikasyon A.Ş., 233 sayılı KHK. 'nin ekindeki "B-Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)" bölümünde yer alan kuruluşlar listesinden çıkarılmıştır.

    Yasa ile telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar "tekel" olarak yürütmekle görevli kılınan ve olay tarihi itibariyle, çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom, yürüttüğü hizmetin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde istihdam edilen personelinin 399 sayılı KHK hükümlerine tabi kamu personeli olduğu da dikkate alındığında, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50'nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

    Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin dava konusu uyuşmazlık hakkında vermiş olduğu görevsizlik kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 7.10.2005 günlü kararı ile onanmasından sonra, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55'i, Bakanlar Kurulu'nun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı "Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)'nin % 55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar"ı uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile (6.550.000.000 USD. bedelle) Ojer Telekomünikasyon A.Ş.' ne satılmak suretiyle özelleştirilmiştir.

    Davanın tarafları arasında imzalanmış bulunan şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesinde, bu sözleşmenin amacının; işletmeci ile T.C. Ulaştırma Bakanlığı arasında imzalanmış olan GSM 1800 SAYISAL HÜCRESEL MOBİL TELEFON SİSTEMİ KURULMASI VE İŞLETİLMESİ İLE İLGİLİ İMTİYAZ VERİLMESİNE İLİŞKİN İMTİYAZ SÖZLEŞMESİ uyarınca Türkiye'de imtiyaz almak suretiyle kuracağı ve işleteceği, GSM Mobil telefon şebekesinin santral, baz istasyonu, baz istasyon kontrol istasyonu ve diğer ilgili teçhizatı için Türk Telekom'un mevcut yer, bina, tesis, kule, enerji, devre, klima ve benzeri altyapı imkanlarından Katma Değerli Telekomünikasyon Hizmetleri İmtiyaz Yönetmeliği (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde ve bu Sözleşmedeki koşullarla faydalandırılması ve Türk Telekom'un şebekesiyle İşletmeci'nin şebekesinin karşılıklı yarattığı trafik ile ilgili işletme ve hesaplaşma usul ve esaslarını belirlemek olduğu ifade edilmiştir.

    Dava konusu yazı ile, davacı şirkete, şirketlerinden kiraladıkları 2 Mbps ve üstü data devrelerinin Ocak-Şubat-Mart 2002 tahakkuk dönemlerine ait İl Müdürlüklerine olan borçları üç madde halinde belirtilerek söz konusu borçların 17.6.2002 tarihine kadar ödenmesi, ödenmediği takdirde şebekelerarası işbirliği ve irtibat sözleşmesinin 24. maddesi gereğince işlem yapılacağı yolunda İstanbul Yakası İl Telekom Müdürlüğü'nce bildirimde bulunulmuştur.

    Ulaştırma Bakanlığı ile davacı şirket arasında imzalanan imtiyaz sözleşmenin ifası amacıyla davanın tarafları arasında şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşmeye dayanılarak da davalı tarafça davacıya alacak miktarını belirleyen yazı yazılmış olup, bu yazının içeriğine bakıldığında, uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesine dayanan alacak-borç ilişkisinden, bir başka ifade ile, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.

    Bu durumda ve Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi'nin özelleştirilmiş olması karşısında, davanın tarafları arasında imzalanmış bulunan şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesine dayanılarak adı geçen şirket tarafından düzenlenen 28.5.2002 gün ve 5389 sayılı yazının iptali istemiyle açılan işbu davaya bakma konusunda adli yargı yerinin görevli olduğu kuşkusuzdur.

    Açıklanan nedenlerle, Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 1.7.2004 gün ve E:2002/481; K:2004/369 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 04.06.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.