Hukuk Bölümü 1997/4 E., 1997/3 K.

  • ELEKTRİK ŞEBEKESİ İHALESİNİN FESHİ DAVASI
  • İDARİ YARGININ GÖREVİ
  • TEDAŞ TARAFINDAN AÇILAN İHALENİN FESHİ DAVASI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davalı TEDAŞ A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından açılan, 32 adet şehir elektrik şebekesi tesisi ihalesine katılan davacı GALDESAN A.Ş. 1. sırada %37.17 tenzilatla teklif verdikleri halde ihalenin, bu ihale açıldıktan sonra eksikleri tamamlattırılan ve 3. sırada yer alan, %32.50 tenzilat öngören Enerji İnşaat Firmasına verildiğini ileri sürerek, hukuka aykırı ve yasal dayanaktan yoksun değerlendirme sonucu yapılan ihalede, yürütmenin durdurulması ve ihalenin iptali istemiyle 9.4.1996 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır. Davalı idare savunmasında görev itirazında bulunmuştur.

    ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ: 5.6.1996 gün ve 414 sayıyla; yürütmenin durdurulmasına ve mahkemenin görevli olduğuna karar vermiş ve davalı kurumun 5.7.1996 tarihli itiraz dilekçesi ile dosyayı, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 10. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: 16.12.1996 gün ve 107784 sayılı düşünce yazısıyla olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış: Danıştay Başsavcısının, davanın çözümünün idari yargının görevine girdiği yönündeki 9.1.1997 gün ve 4 sayılı düşünce yazıları da alınarak dosyaya konulmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk TÜZÜN'ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Ülkü Aydın, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Halit Karabulut'un katılmaları ile yaptığı 3.2.1997 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile Yargıtay Başsavcılığının, anlaşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği; Danıştay Başsavcılığının ise idari yargının görevli olduğu yönündeki düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu'nun yazılı düşünceler doğrultusundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Davanın konusu, TEDAŞ tarafından açılan ve sonuçlandırılan ihalenin feshi istemidir.

    12.8.1993 gün ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Türkiye Elektrik Üretimi, İletim Anonim Şirketi (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) unvanı ile iki ayrı iktisadi Devlet teşekkülü şeklinde teşkilatlandırılmıştır.

    TEDAŞ, 8.6.1994 gün ve 233 sayılı KHK kapsamında, iktisadi alanda, ticari esaslara göre faaliyet göstermektedir.

    26.1.1994 gün ve 21830 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan TEDAŞ Ana Statüsünün "Hukuki Bünye" başlıklı 3. maddesinde: Kurumun, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğu, Teşekkülün KHK ve ana statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğu, buna karşılık Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay denetimine tabi olmadığı belirtilmiştir.

    TEDAŞ bir kamu kurumudur. TEDAŞ'ın ihaleleri Yönetim Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Satın Alma ve İhale Yönetmeliği ile Teklif İsteme Şartnamesi hükümlerine tabi bulunmaktadır. Kurumun aldığı ihale kararı ve buna bağlı olarak yapılan diğer düzenlemeler, yönetmelik ve şartnamenin bir uygulaması olup, kamu hizmetine ilişkin olarak tesis edilen ve aynı zamanda kesin ve yürütülmesi zorunlu olan işlemlerdir. Bunların iptaline yönelik istem idari yargının görev alanına girmektedir.

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesinde idare mahkemelerinin görevleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek açılan iptal davalarını görüp çözmek olduğu belirtilmiştir.

    Açıklanan nedenlerden davanın çözümü idari yargının görevine girdiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.1996 gün ve 107784 sayılı başvurusunun reddine, 3.2.1997 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.