T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/180

KARAR NO  : 2022/218      

KARAR TR  : 18/04/2022

ÖZET: İmar planında kamu hizmet alanı olarak ayrılan ve idarece bir kısmına yol yapılarak fiilen el atılan taşınmazın kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığı iddiası ve tazminat istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacılar : 1-D. Ö 2-C.l D 3-Y. D 4-H. T5-F. D 6-H. A 7-M. A 8-M. T                                               

                    9-M. K10-M. A 11-E. Ö 12-A. I 13-F. T 14-F. Y 15-Ş. Ş 16-C. I 17-İ. T

Vekilleri    : Av. S. D Av. S. Ş Av. T. D

Davalı       : Milli Savunma Bakanlığı (Adli Yargıda)

Vekili        : Av. S. A. U Av. D. E

Davalı       : Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı (Adli ve İdari Yargıda)

Vekili        : Av. B. Ç Av. O. E

Davalı       : Kocasinan Belediye Başkanlığı

Vekili        : Av. T. Y

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacılar vekili, Davacıların hissedarı bulunduğu Kayseri İli, Kocasinan ilçesi, ... mahallesi, ... pafta, ... ada, ... parselde kayıtlı bulunan taşınmaza davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, davalıların herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadığını ve taşınmaz bedelini de ödemediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle Milli Savunma Bakanlığı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi E.2011/38, K.2012/488 sayılı dosyada 19/11/2012 tarihinde "taşınmaz üzerinde ifraz yapıldığı belirtilmiş, ... nolu parsel sayılı taşınmazın Büyükşehir Belediyesi adına yol vasfıyla tescil edildiği, ... nolu parselin tapu malikleri adına tescil edildiği, A harfi ile gösterilen kısma asfalt yol olarak el atıldığı, imar planına göre askeri alan koruma kuşağında kaldığı, B harfi ile gösterilen kısma asfalt yol olarak el atıldığı, imar planına göre askeri alan koruma kuşağında kaldığı, C harfi ile gösterilen kısma asfalt yol olarak el atıldığı, imar planına göre askeri alan koruma kuşağında kaldığı, D harfi ile gösterilen kısma el atılmadığı, imar planına göre askeri alan koruma kuşağında kaldığı" tespit edilerek "... ada ... parsel sayılı taşınmazla ilgili davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından bu parselle ilgili olarak esas hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına, .... ada .... parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın davalı Milli Savunma Bakanlığı yönünden Kabulüne, taşınmazın davalı maliye hazinesi adına tapuya tesciline" hükmetmiş, karar temyiz edilmiştir.

3. Yargıtay (kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 16/04/2013 tarihinde E.2013/2835, K.2013/6528 sayılı ilamıyla "davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararı da dikkate alınarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi" gerektiği görüşüyle Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2011/38, K.2012/488 sayılı kararını bozarak dosyayı mahalline iade etmiştir.

4. Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, E.2015/77 K.2015/268 sayılı dosyasında 07/07/2015 tarihinde, bozma ilamı doğrultusunda "davaya konu ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde A, B ve C harfleri ile gösterilen bölümlere ilişkin olarak davalı Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açılan davanın kabulü ile28.862,83TL tazminatın davalı bakanlıktan tahsiline, fiilen el atılan bölümler ile proje bütünlüğü bulunmayan ve aynı rapor ve krokide D harfi ile gösterilen bölüme davalı Milli Savunma Bakanlığı tarafından fiilen el atılmadığı, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-b maddesinde yer alan " idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları " kapsamında idari yargının görevi içerisinde olduğu ve HMK. nun 114/b maddesinde belirtilen dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından davaya konu taşınmazın fen bilirkişisinin kroki ve raporunda D harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin davanın HMK.nun 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine" kararı vermiş, kararın temyiz aşamasından geçerek 26/04/2018 tarihi itibarıyla kesinleştiği anlaşılmıştır.

5. Davacılar vekili bu kez söz konusu parsel yönünden benzer istemle Milli Savunma Bakanlığı aleyhine idari yargıda dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

6. Kayseri 2. İdare Mahkemesinin 28/06/2019 tarih ve E.2018/556, K.2019/528 sayı ile davanın kısmen kabulüne dair verdiği kararı istinaf edilmiştir.

7. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 25/03/2021 tarihli ve E.2019/1234, K.2021/405 sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına hükmederek, dosyayı mahalline iade etmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Uyuşmazlıkta, davalı idarenin 18/09/2019 tarihli istinafa ek beyan dilekçesinde, Sivas Inş.Eml.Blg.Başk.lığının 28/08/2019 günlü yazısıyla; 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı Güneyinde yer alan Saraybosna H.Ahmet Yesevi, Hilal, Kötügöller ile Fevzioğlu Mahallelerinden geçen ve 3000 x 100 metre genişliğinde oluşturulmuş askeri güvenlik bölgesinin kaldırılarak, askeri güvenlik bölge sınırının tel örgü sınırına çekildiği, bu nedenle imar planlarında gerekli düzeltmenin yapılmasının Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Kocasinan Belediye Başkanlığından istenildiği görüldüğünden, Dairemizin 26/11/2020 tarihli ara kararıyla Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığından ve Kocasinan Belediye Başkanlığından, dava konusu taşınmazlara yönelik olarak 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında bir değişiklik yapılıp yapılmadığı, yapıldığı ise halihazırda dava konusu taşınmazın 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında kullanım amacının (fonksiyonunun) ne olduğu sorularak, dava konusu taşınmazın renkli kalemle işaretlendiği güncel 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftalarının onaylı örnekleri ve konuya ilişkin diğer bilgi ve belgelerin onaylı birer örneğinin istenmesine karar verildiği, anılan ara kararına cevaben gelen belgelerin incelenmesi sonucunda, dava konusu taşınmazı kapsayan alanda Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisinin 14/09/2020 gün ve 216 sayılı kararıyla 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında değişiklik yapıldığı, söz konusu plan değişiklikleriyle taşınmazın Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluluk alanında bulunan ana arter niteliğinde 30 metrelik yol, park ve depo alanı olarak planlandığının belirtildiği görülmüştür.

Bu durumda, söz konusu imar planı değişikliğiyle taşınmazın kullanım amacının değiştirildiği görüldüğünden, anılan taşınmaza yönelik olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planının üst ölçekli planlara uygun hale getirilip getirilmediği, taşınmazın yeni kullanım amaçlarının davacıların taşınmazları üzerindeki mülkiyet haklarında kısıtlılığa neden olup olmadığı, başka bir ifadeyle mülkiyet haklarındaki süresi belirsiz kısıtlılık durumunun devam edip etmediği, ayrıca değiştirilen kullanım kararları doğrultusunda (varsa) kamulaştırma yükümlülüğünün hangi idareye geçtiği tespit edilerek dava dosyasında yatırımcı idare/idareler hasım mevkiine alındıktan sonra karar verilmesi gerektiğinden yeni oluşan hukuki duruma göre hatalı hasım teşkiliyle verilmiş istinaf başvurusuna konu kararda hukuki isabet görülmemiştir."

8. Kayseri 2. İdare Mahkemesi 01/07/2021 tarih ve E.2021/828 sayı ile "Milli Savunma Bakanlığının hasım mevkiinden çıkarılmasına ve Kocasinan Belediye Başkanlığının hasım mevkiine alınmasına" karar vermiştir.

9. Kayseri 2. İdare Mahkemesi, E.2021/828 sayılı dosyasında 15/03/2022 tarihli gönderme kararına istinaden; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için 23/03/2022 tarihli ve E.2021/828 sayılı üst yazı ile Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmuştur. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarında da ifade edildiği üzere, taşınmaza fiilen el atılması durumunda görevli yargı kolunun adli yargı olduğu kuşkusuzdur.

Taşınmazın bir kısmına fiilen kamulaştırmasız olarak el atıldığı ve bu amaçla kullanıldığının anlaşılması halinde ise bir bütün olarak düşünülmesi gereken taşınmazın tamamı açısından el atmanın varlığından söz edilebileceğinden bu nedenle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazminine yönelik davaların, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerleri görevli olacaktır.

Bu durumda. Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/07/2015 tarih ve E:2015/77, K:2015/268 sayılı kararı ile taşınmazın, fiilen el atılan 386.35 m2'lik kısmına yönelik tazminat isteminin kabulüne ve bu kısımların dava konusu parselden ifraz edilerek yol olarak tapudan terkinine, hukuken el atılan kısımlar yönünden ise davanın idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi üzerine, hukuken el atılan kısımlar yönünden bakılan dava açılmış ise de Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin davanın görev nedeniyle usulden reddine ilişkin kararında, hukuken el atılan kısımların Millî Savunma Bakanlığının sorumluluğunda olduğu bu sebeple asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atılan kısımlar ile proje bütünlüğünün olmadığı gerekçesine yer verilmiş ise de daha sonra yapılan plan değişikliği ile taşınmazın askeri güvenlik bölgesi olmaktan çıkarıldığı, yol ve park alanı olarak planlandığı, bu itibarla taşınmaza hukuken el atılan kısımlar ile asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen al atılan kısımlar arasında proje bütünlüğü olduğunun kabulü gerektiği, kaldı ki Mahkememizce yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda dava konusu parselde daha önce yapılan tespitlere göre fiilen el atılan alanlar bakımından bir artışın olduğunun tespit edildiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki tasarruf kısıntısının hukuki el atmayı aşan ve idarenin haksız eyleminden ileri gelen fiili bir el atma olduğu ve mülkiyet hakkına müdahale niteliğindeki eylem nedeniyle bu davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varılmıştır..."

III. İLGİLİ HUKUK

A. Mevzuat

10. Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de, tam yargı davaları, idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.

B. Yargı Kararları

11. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11/02/1959 tarihli ve E.1958/17, K.1959/15 sayılı kararının, III. bölümü şöyledir:

“İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

12. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 18/04/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

13. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

14. Dava, davacıların paydaşı olduğu taşınmazın imar planında kamu hizmetine ayrıldığı ve bugüne kadar kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığı iddiasıyla ve tazminat istemiyle açılmıştır.

15. İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

16. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu Kayseri İli, Kocasinan ilçesi, ... mahallesi, ... pafta, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazın... ada ... parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında ifraz edilerek iki taşınmaz haline geldiği, bunlardan ... nolu parsel sayılı taşınmazın Büyükşehir Belediyesi adına yol vasfıyla, ... nolu parselin ise tapu malikleri adına tescil edildiği, ancak bilirkişi raporunda bu taşınmaz üzerinde A, B ve C harfleri ile gösterilen kısımlara asfalt yol yapılarak el atıldığı, D harfi ile gösterilen kısma ise el atılmadığının belirlendiği, imar planına göre bu parselin askeri alan koruma kuşağında kaldığı, ancak bilahare yapılan plan değişikliği ile taşınmazın askeri güvenlik bölgesi olmaktan çıkarılarak yol ve park alanı olarak planlandığı, bu itibarla taşınmaza hukuken el atılan kısımlar ile asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atılan kısımlar arasında proje bütünlüğü gerçekleştiği ve taşınmazın bugüne kadar kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığı belirlenmiştir.

17. Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu davanın; imar planında kamu hizmet alanı içinde kalan taşınmazın bir kısmına kamulaştırılmaksızın asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı iddiası ile ve tazminat istemiyle açıldığının kabulü gerekir.

18. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Kayseri 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya konu taşınmazın fen bilirkişisinin kroki ve raporunda D harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin davanın HMK. nun 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine ilişkin 07/07/2015 tarihli ve E.2015/77, K.2015/268 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Kayseri 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya konu taşınmazın fen bilirkişisinin kroki ve raporunda D harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin davanın HMK.nun 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine ilişkin 07/07/2015 tarihli ve E.2015/77, K.2015/268 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

18/04/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

 

          Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

        Muammer                    Birol                             Nilgün                          Doğan      

          TOPAL                    SONER                           TAŞ                         AĞIRMAN        

 

 

 

                                                Üye                                Üye                              Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                        Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                      ARSLAN