T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/524

KARAR NO  : 2022/614      

KARAR TR  : 28/11/2022

ÖZET: Trafik kazasından kaynaklanan ve İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı : A. S. A.Ş.

Vekili   : Av. H. G. Ş

Davalı  : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili   : Av.D. T

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalı A. Y adınakasko poliçesi tanzim edildiğini, davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının, araç sürücüsü C. Y'nin İstanbul ili, Avcılar ilçesi, Firüzköy bulvarının sol şeridinde ilerlediği esnada yolun çalışma nedeniyle gevşek malzemeyle kapatılması ve akabinde yağan yağmurun da etkisiyle oluşan çukura düşmesi sebebiylemeydana geldiğini, yapılan ekspertiz çalışması neticesinde sigortalı araçta meydana gelen hasarın tespit edildiğini ve hak sahibi sigortalıya 06/01/2022 tarihinde 3.940,13 TL, 10/01/2022 tarihinde 590 TL olmak üzere toplam 4.530,13 TL ödeme yapıldığını, hak sahibine yapılan ödemeyi müteakip, 6102 sayılı T.T.K.'nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet kuralı uyarınca, müvekkili şirketin hasar sorumlusuna karşı yasal takip yürütmeye hak kazandığını ve bunun üzerine Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün E.2022/4112 sayılı dosyası çerçevesinde davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ifade ederek;davalının Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün E.2022/4112 sayılı dosyasına yapmış olduğuitirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, ilk talebin mahkemece kabul görmemesi halinde, davanın terditli olarak,alacak davası olarak görülerek 3.940,13 TL'nin ödeme tarihi olan 06/01/2022 tarihinden, 590 TL'nin ise ödeme tarihi olan 10/01/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesi 21/07/2022 tarih ve E.2022/244, K.2022/399 sayı ile, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b ve 115. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine kesin olarak karar vermiş, istinaf yoluna başvurulması üzerine aynı Mahkemece 11/08/2022 tarihli ve E.2022/131, K.2022/244 sayılı ek karar ile, istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesinliği nedeniyle reddine karar verilmiştir. Görevsizlik kararının ilgili kısımları şöyledir:

 

"Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

Kamu hizmeti yürüten idarenin bu hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Kanun'un ilgili maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 16/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1458, K.2018/1437 sayılı kararında idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların itirazın iptali davası yoluyla görülmesinin mümkün olmadığına ve bu uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince görülmesi gerektiğine karar vermiştir.

Anılan mevzuat hükümleri ve yerleşik içtihatlar uyarınca, kamu tüzel kişiliğini haiz İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hizmet kusurundan kaynaklı haksız eylemi sonucu oluşan zararın ilamsız icra takibine ve dolayısıyla itirazın iptali davasına konu edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.

Bu haliyle davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle, uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

 

3. Davacı vekili bu kez, trafik kazası neticesinde doğan zararın sigortalıya ödenmesi sebebiyle, 3.940,13 TL'nin ödeme tarihi olan 06/01/2022 tarihinden ve 590 TL'nin ödeme tarihi olan 10/01/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. İstanbul 7. İdare Mahkemesi 05/09/2022 tarih ve E.2022/1822 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 1., 2., 19/01/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun'un 14. maddesiyle değişik 110. ve geçici 21. maddesi hükmüne yer verdikten sonra; davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

"2918 sayılı Kanunda yapılan değişikle, söz konusu kanunda kamu kurum ve kuruluşlarına verilen görevlerin ya da yüklenen sorumlulukların, ilgili idare tarafından gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesi ortaya çıkan zararın tazmini istemiyle açılacak davaların, adli yargı mercilerinde çözüme kavuşturulacağı öngörülmüştür. Dolayısıyla, 2918 Sayılı Kanun uyarınca idareye karşı hizmet kusuru bulunduğundan bahisle açılacak tazminat davaları adli yargının görev alanına girmektedir.

Bakılan davada; davanın, davalı idarenin gerekli tedbirleri almadığı iddiasıyla açılmış olması nedeniyle, 2918 Sayılı Kanunun uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi hükmü uyarınca adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.

Nitekim; Uyuşmazlık Mahkemesinin 30/05/2022 tarih ve E:2022/188, K:2022/271 sayılı kararı da bu yöndedir."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

 

5.       2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş, değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

 

6.       Aynı Kanun'un 67. maddesi şöyledir:

 

"Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır"

 

7.       Anılan Kanun'un değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmektedir.

 

8.       2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 28/11/2022 tarihli toplantısında;dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince,Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Kanun'un 14. maddesine göre olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğunun ileri sürülebilmesi için davanın “tarafları, konusu ve sebebinin aynı” olması koşulunun öngörülmüş bulunması karşısında; adli yargı yerinde aynı somut olay nedeniyle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle; buna karşılık idari yargı yerinde tam yargı davası açılmış ise de; ikinci davanın, ilk davada verilen karar doğrultusunda oluşturulduğu ve “itirazın iptali ile takibin devamı” istemi yönünden görev uyuşmazlığının doğduğu kanaatine varıldığından ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esası incelenmelidir.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

10. Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nindavada adli yargının,Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

11.     Dava, davalı idarenin sorumluluk sahasındaki yolda meydana gelen trafik kazası sebebiyle oluşan hasar bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılmıştır.

12.     Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, itiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için 2004 sayılı Kanun'da iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir. İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

13.     Yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen mahkeme ile icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının adli yargı yerinde görülmesi gerektiği açıktır.

14.     Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Kaldı ki davanın idarenin hizmet kusuru sonucu oluşan trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davası olarak kabulü halinde de, Uyuşmazlık Mahkemesinin yerleşik içtihatları gereği 2918 sayılı Kanun uyarınca açılan her türlü sorumluluk davalarında adli yargı görevlidir.

15. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, İstanbul 7. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2022 tarihli ve E.2022/244, K.2022/399 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

 

B. İstanbul 7. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İstanbul27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2022 tarihli ve E.2022/244, K.2022/399 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

28/11/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                        Üye                              Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

            TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                  Üye                              Üye                              Üye

                                                Ahmet                          Mahmut                         Bilal

                                                ARSLAN                      BALLI                     ÇALIŞKAN