Hukuk Bölümü         2013/1588 E.  ,  2013/1814 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : M.G.G.

Vekili      : Av. M.B.

Davalı      : Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili      : Av. Ş.A. 

O L A Y  : Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin Karadeniz Teknik  Üniversitesi  adına

2547 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca, Öğretim üyesi Yetiştirme Programı Kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde araştırma görevlisi olarak yüksek lisans ve doktora eğitimi alması nedeniyle;  davalı Karadeniz Teknik Üniversitesi ile imzalamış olduğu 05.07.2004 ve 03.02.2006 tarihli Kamu Personeline Mahsus Yüklenme Senedi ve Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senetlerine Göre, Yerine Getirmesi Gereken Mecburi Hizmet Yükümlülüğünün iptali istemiyle yaptığı 19.02.2013 tarihli başvurusunun reddine ilişkin, davalı Rektörlüğün 20.03.2013 tarih 44710342-929/06334 sayılı kararın iptali istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı İdare vekili birinci savunma dilekçesinde, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğunu ileri sürerek, görev itirazında bulunmuştur.

TRABZON İDARE MAHKEMESİ: 23.5.2013 gün ve E:2013/355 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırlarının belirtildiği; bu davalardan “iptal davaları”nın idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış olduğu, idarenin kamu gücünü kullanarak tek taraflı iradeyle tesis ettiği işlemlerin iptal davalarına konu edilebileceği; bakılan davada; davacıya yüklenmiş olan mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılması ile ilgili taahhüt senedinin iptal edilmesi istemiyle davalı idareye başvurulduğu, davalı idare tarafından bu başvurunun reddi üzerine işbu davanın açıldığı, dava konusu işlemin idarece kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen bir işlem olduğu anlaşıldığından, davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı mercileri olduğu gerekçesiyle; davalı idarenin görevsizlik itirazının reddine, uyuşmazlığı çözümlemeye Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.

Davalı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolunda süresi içerisinde verdiği dilekçesi üzerine dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Konunun çözümü için uyuşmazlığın temelini oluşturan işlemin incelenmesinin gerektiği; dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeden diğer bir ifadeyle yüklenme ve kefalet senedinde yer alan borçtan kaynaklandığı; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun öğretim elemanı yetiştirmeye ilişkin 35. maddesinde: Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. (Ek fıkra: 17/08/1983 -2880/18 md.) Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. / (Ek fıkra: 17/08/1983 - 2880/18 md.) Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır.” hükmünün yer aldığı; olayda, davacının Osmangazi Üniversitesi EBE'de görevlendirilmeden önce yüklenme senedi ve kefalet senedi ile, mecburi hizmet süresi dolmadan hizmetinde bulunduğu Yüksek Öğretim Kurumu ve mecburi hizmetinin devredildiği kurum tarafından görevden çekilmiş sayıldığında mecburi hizmetine tekabül eden ödemelerin tamamı ile ayrıca bu ödemelere ilişkin sarf tarihinden itibaren hesaplanacak yasal vs. vergi ve kanuni ödemelerle birlikte Gaziosmanpaşa Üniversitesi emrine nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği;  söz konu yüklenme ve kefalet senedi ile, Üniversiteye karşı mecburi hizmet yükümlülüğü ya da parasal karşılığı taahhüt edilmek suretiyle Üniversite ile araştırma görevlisi arasında, tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini içeren bir sözleşme ilişkisi kurulduğunun açık olduğu:  dolayısıyla, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden, diğer bir ifadeyle yüklenme ve kefalet senedinde yer alan borçtan kaynaklandığı,  sözleşmede yer alan borçtan kaynaklanan uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle; 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının yazılı düşüncesi istenilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR,  Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dosya örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalışmakta iken, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca Karadeniz Teknik Üniversitesi adına öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında lisansüstü ve doktora eğitimi yapmak üzere kadrosu geçici olarak Boğaziçi Üniversitesine aktarılan davacının, davalı Karadeniz Teknik Üniversitesi ile imzalamış olduğu 05.07.2004 ve 03.02.2006 tarihli Kamu Personeline Mahsus Yüklenme Senedi ve Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senetlerine Göre,  Yerine Getirmesi Gereken Mecburi Hizmet Yükümlülüğünün iptali istemiyle yaptığı 19.02.2013 tarihli başvurusunun reddine ilişkin, davalı Rektörlüğün 20.03.2013 tarih 44710342-929/06334 sayılı kararın iptali istemiyle açılmıştır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun, “Öğretim elemanı yetiştirme” başlıklı 35. maddesinde “Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler.

                (Ek fıkralar: 17/8/1983-2880/18 md.) Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler.

                Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yapmakta iken, lisansüstü ve doktora eğitimini Boğaziçi Üniversitesinde yapma yönündeki isteği uygun bulunarak 2547 sayılı Kanunun 35. Maddesi uyarınca 10.09.2004 tarihli, 698 sayılı Üniversite Yönetim Kurulu kararı ve YÖK Başkanlığının 08.10.2004 tarihli kararı doğrultusunda kadrosu geçici olarak adı geçen üniversiteye aktarılan davacının; Trabzon 3. Noterliğinden 05.07.2004 tarih, 18737 yevmiye numaralı ve Beyoğlu 39. Noterliğinden 03.02.2006 tarih, 2332 yevmiye numaralı yüklenme ve kefalet senedi düzenleyerek, davalı üniversiteye iki misli süreyle mecburi hizmet borçlandığı; lisansüstü ve doktora eğitimini tamamladıktan sonra, 17.11.2004 tarihinde ayrıldığı davalı idaredeki görevine, 23.01.2013 tarihinde döndüğü;  08.02.2013 tarihli dilekçe ile önce istifa ettiği,  14.02.2013 tarihli dilekçesiyle de istifa isteğinden vazgeçtiği; daha sonra, mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılması yolundaki isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle,  bakılan davayı açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre, taahhüt ve kefalet senedinin davacı ve kefilleri tarafından tek taraflı olarak imzalanarak idareye karşı taahhütte bulunulması karşısında, davacı tarafından mecburi hizmet yükümlülüğünün iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı rektörlük vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Trabzon İdare Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı rektörlük vekilinin  görev itirazının reddine ilişkin Trabzon İdare Mahkemesi’nin 23.5.2013 gün ve E:2013/355 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 30.12.2013 gününde Üye Sıddık YILDIZ’ın KARŞI OYU VE OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi. 

KARŞI OY YAZISI 

Dava, Davalı Üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışmakta iken, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 35.maddesi kapsamında davalı idare adına başka bir  üniversitede lisansüstü eğitim yapmak üzere görevlendirilen davacının, görevlendirme işleminden önce imzaladığı taahhüt ve kefalet senedi uyarınca, mecburi hizmet yükümlülüğünün iptali istemiyle açılmıştır

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

 2547 sayılı Yasa uyarınca başka bir üniversitede öğretim üyesi yetiştirme programı kapsamında eğitim yapmak üzere görevlendirilmesindeki amaç göz önünde bulundurulduğunda, davacının bu taahhüt ve kefalet senedini idare ile eşit düzeyde olarak, isteği ve özgür iradesi ile imzaladığından söz etmeye olanak bulunmadığından, ortada özel hukuk alanını ilgilendiren bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

İdarece kamu gücüne dayanılarak ve tek taraflı irade ile kurulan taahhüt ve kefalet senedine ilişkin uyuşmazlığın 2577 sayılı Yasanın 2/1-a maddesinde sayılan iptal davaları kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca yapılan başvurunun reddi gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki karara karşıyım. 

Üye

Sıddık YILDIZ