Hukuk Bölümü         2013/810 E.  ,  2013/962 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı      : M.K.

Vekili       : Av. S.Ç.

Davalı      : TC Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü

Vekili      : Av. L.Ş.

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının esasen Almanya’da yaşadığını, davacının Almanya’da iken hakkında Uşak 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/1214 Esas sayılı dosyası üzerinden 14.000 EURO borçlu olduğu gerekçesi ile takip başlatıldığını, söz konusu takip nedeni ile kendisine tebligat yapılmadığını, M.D. isimli PTT görevlisinin tebligatı 3. Kişiye yaptığını, ve bu nedenle icra takibinin şeklen kesinleştiğini, davacının kesinleşen icra takibi nedeni ile Vakıfbank hesabında bulunan 66002,43 TL’ye haciz konulduğunu ve paranın tahsil edildiğini, M.D. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan Uşak Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın 2011/201 esas sayılı dosya üzerinden devam ettiğini,  davacının zararı ile ilgili olarak davalı kuruma başvuru yapıldığını, davalı kurumun talebe olumlu bir cevap vermediğini ve davacının zararını karşılamadığını, bu sebeplerle davacının uğradığı 66002,43 TL maddi ve 20,000 TL manevi zararın 23.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.

Davalı PTT Genel Müdürlüğü vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Manisa İdare Mahkemesi ; 15.02.2012 gün 2011/1644  esas sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı PTT Genel Müdürlüğü vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

Yargıtay Başsavcısı olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması talebinde özetle; davanın, davalı PTT idaresinin emrinde çalışan posta dağıtıcısının davalı idarenin yüklendiği resmi tebligatların yapılması işini görevinin gereklerine uygun yapmaması sonucu davacının aleyhine ve haksız olarak özel hukuka ait bir işlem tesisi ile maddi zararın yol açıldığı iddiasına dayandığını, 4000 Sayılı kanun ile değiştirilen 406 sayılı yasanın 1. Maddesinde “(Değişik fıkra: 05/11/2008-5809 S.K./67.mad) Posta ve telgraf tesis ve işletilmesine ilişkin hizmetler T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünce (PTT), telekomünikasyon hizmetleri ise yetkilendirilen işletmeciler tarafından yürütülür.  “ hükmüne yer verildiğini, 4502 sayılı kanun ile de kurum isminin “ Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü” adını aldığını, davalı kurumun 22.02.2000 tarih ve 236972 sayılı resmi gazetede yayınlanan ana statü’nün 3. Maddesinin 1 numaralı bendinde bu Ana Statü ile Genel Müdürlüğün tüzel kişiliğe sahip faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir kamu iktisadi kuruluşu olduğunun belirtildiğini, 233 sayılı KHK ve Ana Statü ile özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak karlılık ve verimlilik esaslarına göre yönetilmesi öngörülen iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu,5584 sayılı kanunun 46-545 maddelerinde kurum faaliyetleri sırasında doğan zararların nasıl ödeneceğinin düzenlendiğini, PTT idaresinin gördüğü bu hizmet nedeni ile kişi ve kurum arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu,  kişi tarafından bir ücret karşılığında işin yapılmasının istendiğini, idare tarafından da verilen ücret karşılığında bu yükümlülüğün yerine getirildiğini, bu akdi ilişkinin ifası sırasında, bundan etkilenenlerin zararlarının da özel hukuk hükümlerine göre istenmesinin gerektiğini, bu nedenle davada adli yargı yerinin görevli olduğu görüşüne yer verilmekle 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 4.6.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı TC Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Başsavcısı'nca, davalı TC Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü vekili bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 Dava; davacının, Almanya’da iken aleyhine Uşak 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/1214 Esas sayılı dosyası üzerinden 14.000 EURO  alacak için başlatılan takip sırasında kendisine yapılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile kesinleşen takip dosyasında ödemek zorunda kaldığı 66002,43 TL maddi zararı ile  yapılan bu usule aykırı işlemler nedeni ile gördüğü 20,000 TL manevi zararın  23.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ilişkin olarak açılmıştır.

1953 tarih ve 6145 sayılı Kanun ile “Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi” kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun10.6.1994tarih ve 4000 sayılı Kanun’la değiştirilen 1. maddesi ile, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetler Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü’nce (P.İ), telekomünikasyon hizmetleri ise Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılandırılmış;27.1.2000tarih ve 4502 sayılı Kanun ile de “Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü” adını almış olup,22.2.2000tarih ve 23972 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ana Statü’nün “Hukuki Bünye” başlıklı 3. maddesinin 1 numaralı bendinde, bu Ana Statü ile teşkil olunan Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’nün, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir Kamu İktisadi Kuruluşu olduğu belirtilmiş ve aynı maddenin 2 numaralı bendinde de, 233 sayılı KHK ve bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğuna işaret edilmiştir.

Buna göre, Posta ve Telgraf Teşkilatı, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşu ise de, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı açıktır.

Bu durumda, posta hizmetini yürüten Kuruluş ile bu hizmetten yararlananlar arasındaki hukuki ilişkinin, Kuruluşun günlük iktisadi faaliyetlerinden doğan bir özel hukuk ilişkisi niteliğini taşıdığında kuşkuya yer yoktur.

Nitekim, posta faaliyeti sırasında doğan zararlardan dolayı Kuruluşun sorumluluğu ve sınırları ile ödenecek tazminatın miktarları, 1950 tarih ve 5584 sayılı Posta Kanunu’nun IV. Bölümünde yer alan 46-55. maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Belirtilen durum karşısında, olayda bir idari işlem ya da eylemden doğmuş bir zarar söz konusu olmayıp, posta alıcısının uğradığı zarardan dolayı Kuruluşun tazmin yükümlülüğünün saptanmasına ilişkin bulunan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı TC Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü vekilinin görev itirazının Manisa İdare Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı TC Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü vekilinin GÖREV İTİRAZININ Manisa İdare Mahkemesinin 15.02.2012 gün 2011/1644 sayılı REDDİNE İLİŞKİN KARARIN  KALDIRILMASINA, 4.6.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.