Hukuk Bölümü         1997/21 E.  ,  1997/20 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı              : A.Z.

Vekili                 : Av. N.K.

Davalı               : Kocaeli Valiliği (İl Özel İdare Müdürlüğü)

Vekili                 : Av. E.T.

OLAY: Davacı, Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Kurtyeri Köyünde ruhsat­sız ve kaçak olarak yapıldığı gerekçesiyle 16 adet inşaat için, 3194 sayılı İmar Ka­nununun 42. maddesi uyarınca adına kesilen 840.160.000.- lira para cezasına ilişkin 21.3.1996 günlü, 117 sayılı Kocaeli İl Daimi Encümeni ka­rarının iptali istemiyle idari yargı yerine dava açmıştır.

Sakarya İdare Mahkemesi; 16.7.1996 gün ve E:96/814, K:96/1584 sayı ile davacıya ruhsatsız inşaat yaptığından bahisle para cezası verilmesine ilişkin İl Da­imi Encümeni kararına karşı açılan davanın görüm ve çözümünün 3194 sayılı Ya­sanın 42. maddesine göre sulh ceza mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş; karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı, idari yargı yerinde açtığı dava henüz sonuçlanmamış iken, aynı is­temle 24.4.1996 tarihinde adli yargı yerinde de dava açmıştır.

Kocaeli 2. Sulh Ceza Mahkemesi; 19.8.1996 gün ve E.96/196, K.96/250 sayı ile, itiraz eden tarafından inşaa edilen yazlık konutların 3621 sayılı Kıyı Kanu­nunun 4. maddesinde belirtilen mesafeler içinde olması nedeniyle Ko­caeli İl Daimi Encümenince 3194 sayılı İmar Kanununa göre kesilen idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili idare mah­kemesine itiraz edilmesi gerekirken görevli olmayan mahkemelerine başvu­rulduğu gerekçesiyle yapılan itirazı bu yönden reddetmiş; görevsizlik nite­liği taşıyan bu karar da ilgililerce tem­yiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacının, 3.2.1997 tarihinde kayda giren dilekçesi üzerine Kocaeli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin savcılık kanalıyla ilettiği 96/196 sayılı dosya Cumhu­riyet Baş­savcılığının 14.3.1997 günlü, 7/22818 sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkeme­sine gönderilmiş olup, böylece adlî ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa­nın 14. maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuş­mazlığı doğmuş bu­lunmaktadır.

İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Sel­çuk Tüzün’ün Başkanlığında, Üyeler: O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka’nın katılma­ları ile yaptığı 14.4.1997 günlü toplantıda, Raportör Hâkim İsa Yeğenoğlu’nun raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yar­gıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Danış­tay Başsavcısı Yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu’nun davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu yolun­daki yazılı ve sözlü açıkla­maları alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, ruhsatsız olarak inşaat yapıldığı gerekçesiyle 3194 sayılı İmar Ka­nunu hükümlerine göre idari para cezası kesilmesine ilişkin işlemin iptali iste­miyle açıl­mıştır.

7.3.1996 günü düzenlenen yapı durdurma tutanağında, 4 blok, 16 dai­re­den oluşan yazlık konut inşaatının ruhsatsız olduğunun ve kıyıya 100 met­relik mesafe içinde kaldığının saptandığı; Valilik Makamının 14.3.1996 günlü, ruh­satsız olarak yapılan inşaat sahibine 3194 sayılı Yasanın 42. mad­desine göre verilecek para ce­zası hususunda karar istihsali yolundaki teklif yazısı üzerine İl Daimi Encümeninin 21.3.1996 günlü, 117 sayılı kararıyla, davacıya 840.160.000.- lira idari para cezası kesildiği; bunun tebliğine iliş­kin 3.4.1996 günlü, 625 sayılı yazıda, 3194 sayılı Ya­sanın 42. maddesinin 5. fıkrasına göre cezanın tebliğinden itibaren 7 gün içinde sulh ve ceza mah­kemesine dava açıla­bileceği belirtilmiş ise de; davalı idarenin savun­masında, söz konusu inşaatın ruhsatsız olması nedeniyle 3194 sayılı Yasaya aykırı olduğu gibi, 3621 sayılı Yasanın 4. ve 8. maddelerinde belirtilen yerlerde hiçbir yapı ve tesis yapılama­yacağından ruhsat verilmesinin de mümkün olmadığının ileri sürüldüğü dos­yada yer alan bilgi ve belgelerin incelenme­sinden anlaşılmaktadır.

3.5.1985 tarihli, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinin birinci fık­ra­sında, ruhsat alınmadan yapıya başlandığının ilgili idarece tespiti üze­rine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumunun tespit edilerek yapının mühürleneceği ve inşaatın derhal durdurulacağı; 42. maddenin bi­rinci fıkra­sında, ruhsat alınmadan yapılan yapının sahibine ve müteahhidine 500.000.- liradan 25.000.000.- liraya kadar para cezası verileceği; aynı mad­denin beşinci fıkrasında ise, bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebile­ceği hükme bağlan­mıştır.

Öte yandan 4.4.1990 tarihli, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 4. madde­sinde, Sa­hil Şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay ola­rak en az100 metregenişliğindeki alan olarak tanımlanmış; 5. maddesinde, kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve herkesin eşit ve serbest olarak yararlan­masına açık olduğuna, sahil şeritlerinde yapılacak yapıların kıyı kenar çizgisine en fazla50 metreyaklaşabileceğine işaret edilmiş; 6. maddenin birinci fıkra­sında, kıyıda hiçbir yapı yapılamayacağı kuralına yer verilmiş; 14. maddede, bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız ya­pılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu­nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı; 15. maddenin (b) ben­dinde de, bu Kanun kapsamında kalan alanlarda, Kanun hükümlerine uyulmadan ruhsat­sız, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan ya­pıların sahiplerine ve müteah­hidine, 3194 sayılı Yasada öngörülen para cezala­rının iki misli para cezası verile­ceği ve cezalara karşı, cezaların tebliğinden itibaren en geç 7 gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği hükme bağlanmış bu­lunmaktadır.

Yargı merciinin bakmakta olduğu uyuşmazlığa, aynı anda birden fazla ya­sada farklı hükümlerin bulunması halinde diğer yasaya göre özel nitelik taşı­yan yasa hükmünün uygulanacağı hukukun genel ilkelerinden olup; ola­yımızda genel nitelik taşıyan 3194 sayılı Yasada, idari para cezasına karşı adlî yargı yerine itiraz edileceği öngörülmüş olmasına karşılık, yasa koyucu tarafından, 3621 sayılı Yasada yer verilen yeni ve özel nitelik taşıyan dü­zenleme ile bu Yasaya aykırı yapılar için 3194 sayılı Yasada belirlenen ce­zaların iki misli ola­rak uygulanması öngörülürken itiraz mercii olarak da idari yargı yeri belirlen­miştir.

 Belirtilen duruma göre ve yapı durdurma tutanağında ruhsatsız olarak yapı­lan yazlık konut inşaatının 100 metrelik sahil şeridi içinde kaldığının sap­tanmış olması ve idari para cezasının da İmar Kanununda öngörülen miktarların iki misli olarak uygulandığının anlaşılması karşısında, uyuşmaz­lığa konu edilen davanın, 3621 sayılı yasanın 15/b maddesi uyarınca idari yargı yerince çözüm­leneceği açık­tır.

Açıklanan nedenlerle Sakarya İdare Mahkemesinin görevsizlik kararı­nın kal­dırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın idari yargı yerinde gö­rül­mesi gerektiğine, bu nedenle Sakarya İdare Mahkemesinin 16.7.1996 günlü, 1996/841-1584 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 14.4.1997 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.