Hukuk Bölümü         2007/318 E.  ,  2008/325 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı            : G. İnş. San. Ltd. Şti.

Davalı             : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

 

        O L A Y          : Davalı Kurumca, sigorta müfettişi tarafından düzenlenen kısmi denetim raporu ile eksik işçilik gösterildiğinin tespit edildiğinden bahisle 2004 yılı Ekim ayı için 3.533,57 YTL ek prim tahakkuku yapılarak(14.7.2006 tarihine kadar gecikme zammı hesaplanarak) davacıya tebliğ edilmiştir.

Davacı tarafından prim borcuna yapılan itiraz, 11.9.2006 gün ve E:2006/52, K:2006/04 sayılı komisyon kararı ile reddedilmiştir.

Davacı, söz konusu prim borcunu idari para cezası olarak nitelendirmek suretiyle bu komisyon kararı muhteviyatı prim borcunun kaldırılması istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

SİVAS 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 25.1.2007 gün ve 2006/888 D.İŞ sayı ile, itiraz eden 17.10.2006 tarihli dilekçesinde, davalı idarenin 19.9.2006 tarih ve 2006/45513 sayılı kararıyla verilen 3.533.57 YTL idari para cezasına usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle itirazda bulunduğu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesi ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesine göre itiraza  bakmak  görevi   idare   mahkemesine   ait olduğundan Mahkemelerinin görevsizliğine karar vermenin icap ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

Davacı, bu kez, dava dilekçesinin “DAVANIN ÖZETİ” kısmında, idari para cezasına yapılan itiraz üzerine verilen itiraz komisyonu kararının sayısına (2006/41/24) yer vererek bu işlemin iptalini istediğini belirtmiş ise de, dilekçenin “OLAY” kısmında ve “SONUÇ ve TALEP” kısmında, prim borcuna ilişkin Kurum işleminin iptalini istediğini belirterek idari yargı yerinde dava açmıştır.

SİVAS İDARE MAHKEMESİ; 15.5.2007 gün ve E:2007/668 sayı ile, davacı tarafından 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle SSK Sivas İI Sigorta Müdürlüğü'ne karşı açılan davada dosyanın incelendiği, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi ile 2576 sayılı Bölge İdare  Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 5. maddesinden ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. ve 27. maddelerinden söz ederek, olayda, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre verilen idari para cezasının dava konusu edildiği, anılan Kanunun 140. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi'nce 15.02.2006 tarihinde iptal edildiği, bu nedenle, ilgili Kanunda idari para cezalarına karşı yargı yolunu belirleyen bir hükmün yer almadığı, bu durumda 6.12.2006 tarihinde Kabahatler Kanunu’nda değişiklik yapan 5560 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinin anlaşıldığı, anılan mevzuat hükümleri gereğince idari para cezasına karşı açılan davalarda idari yargının görevli olabilmesi için; öncelikle idari para cezasının dayanağı olan Kanunda açıkça, idari para cezalarına karşı idari yargı yoluna gidilebileceğinin belirtilmesi, eğer böyle bir ibare bulunmuyorsa dava konusu idari para cezasıyla birlikte aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren bir idari işlem tesis edilmesi ve davacının hem idari işlemi hem de idari para cezasını birlikte dava etmesi gerektiği, 506 sayılı Kanun’a göre verilen idari para cezalarına karşı "idari yargı" yoluna gidilebileceğine dair açık hüküm bulunmaması, başka bir ifadeyle, idari para cezalarına karşı yargı yolunu belirleyen bir hükmün yer almaması, davanın ise sadece "idari para cezasına" karşı açılmış olması, para cezası işlemiyle birlikte idari yargının görev alanına giren bir işlemin dava konusu edilmemesi nedeniyle idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle Mahkemelerinin görevine girmeyen ve ilgili adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilen bu davada görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Erdoğan BUYURGAN, Ramazan TUNÇ, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 5.5.2008 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli yargıda prim borcunun dava konusu edildiği açık olup, idari yargıda ise, dava dilekçesinin “DAVANIN ÖZETİ” kısmında, idari para cezasına yapılan itiraz üzerine verilen itiraz komisyonu kararının sayısına(2006/41/24) yer verilerek bu işlemin iptalinin; dilekçenin “OLAY” kısmında ve “SONUÇ ve TALEP” kısmında, prim borcuna ilişkin Kurum işleminin iptalinin istendiği belirtilerek dava açılmış ise de; dilekçe ve eklerinin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda idari yargıda da prim borcunun dava konusu edildiği sonucuna varılarak, İdare Mahkemesince anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, eksik işçilik bildirimi nedeniyle sigorta idaresince resen tahakkuk ettirilen prim borcu ve gecikme zammının  kaldırılması   istemiyle açılmıştır.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “Prim belgeleri” başlıklı 79. maddesine 29.7.2003 gün ve 4958 sayılı Yasa’nın 37. maddesiyle eklenen onüçüncü fıkrada, Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz” hükmü yer almıştır.

            Buna göre, resen tahakkuk ettirilen prim borcundan doğan uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu açıktır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Sivas İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Sivas 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 25.1.2007 gün ve 2006/888 D.İŞ sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.5.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.