T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS    NO  : 2014 / 30

          KARAR NO  : 2014 / 30

          KARAR TR   : 29.12.2014

 

 

ÖZET: Jandarma personeli olan sanıklar hakkında mülki görevleri sırasında işle-dikleri ileri sürülen suç nedeniyle açılan kamu davasının ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

 

            Davacı           : K.H.

            Sanık             : 1-M.G.

                                      2-M.Ş.

                                      3-S.K.

             

          OLAY               : 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığının 13.7.2012 gün ve E:2012/788, K:2012/52 sayılı kararı ile, Ağrı Merkez İlçe Jandarma Cezaevi Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanık  Uzm. J. V Kd. Çvş. M.G.’ün nöbetçi astsubay olduğu  22.5.2012 günü,  18.00 - 24.00 saatleri arasında tel içi hazır kıta görevlisi olarak görevli sanık  J. Er M.Ş. ve 19.00 - 21.00 saatleri arasında 5 no’lu kule nöbetçisi olarak görevli sanık J. Onb. S.K. ile birlikte  cezaevi içerisinde güvenlik tedbirleri sebebiyle yasaklanan yerde mangal yaptığı, sanıklar M.Ş. ile S.K.’nun nöbetçi olduklarını  bildiği halde nöbetlerine gitmeleri konusunda herhangi bir müdahalede bulunmadığı, bu suretle görevini ihmal ettiği, diğer sanıkların da nöbetçi oldukları halde nöbete gitmedikleri bu suretle “emre itaatsizlikte ısrar etmek” suçunu işlediklerinden bahisle haklarında soruşturmanın başlatıldığı belirtilerek,  2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu uyarınca sanıklara yüklenen eylemlerin sanıkların  mülki görevi esnasında işlendiği, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korumalarını yapmanın, jandarmanın mülki görevleri arasında olduğu, bu görev esnasında işlendiği ileri sürülen suçlar nedeni ile sanıkların adli yargı yerinde yargılanmaları  gerektiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin kararlarının da bu yönde olduğu açıklanarak, sanıklar hakkında yürütülen soruşturmada  görevsizlik kararı verilerek  soruşturma dosyasının Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiş,

            Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, olay sırasında sanıkların Ağrı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun dış güvenliğinde görevli oldukları  ancak  nöbet hizmetlerinin mülki bir görev olmayıp askeri bir görev olduğu, sanıklara yüklenen eylemlerin “emre itaatsizlikte ısrar” suçuna vücut vereceği ve bu suçun da ancak askeri şahıslarca işlenebilen ve Askeri Ceza Kanununda düzenlenen bir eylem olduğu, diğer yasalarda bu eylemlere yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığı açıklanarak  görevsizlik kararı ile gereğinin takdir ve ifası için soruşturma dosyasının Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığına gönderilmesine karar verilmesi üzerine;

            12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığının  28.2.2013 gün ve E:2013/436, K:2013/85 sayılı iddianamesiyle,  olay günü saat 19:30 sıralarında sanıklar ile cezaevinde görevli diğer askerlerin kendi aralarında 5’er TL toplayarak mangal yaptıkları,  sanıklar M.Ş. ile S.K.’nun nöbetçi olmalarına rağmen nöbetlerine gitmeyip mangala katıldıkları, sanık M.G.’ün her iki sanığa da nöbetleri olduğunu bildiği halde müdahale etmediği ve bu duruma göz yumduğu, böylece sanıklar M.Ş. ile S.K.’nun  “emre itaatsizlikte ısrar etmek”,  sanık M.G.’ün “görevi kötüye kullan-mak” suçunu  işledikleri ileri sürülerek, sanıklar M.Ş. ile S.K.’nun eylemine uyan  1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 87/1 (1. cümle) maddesi,  sanık M.G.’ün eylemine uyan aynı Kanun’un 144. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

         

          12. MEKANİZE PİYADE TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 6.3.2013 gün ve E:2013/779, K:2013/36 sayıyla; sanıklara yüklenen eylemlerin, jandarmanın mülki görevlerinden olan ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korumalarının yapıldığı sırada işlendiği ileri sürüldüğünden,  Uyuşmazlık Mahkemesi kararları da gözetilerek,  jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı askeri yargıya tabi bulundukları açıklanarak, her ne kadar            sanıklar M.Ş. ile S.K. hakkında “emre itaatsizlikte ısrar etmek” suçu nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle  kamu davası açılmış ise de, yüklenen eylemlerin  5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun  257/2. maddesinde düzenlenen “görevi ihmal” suçunu oluşturduğu  belirtilerek, sanıklara yüklenen  “görevi kötüye kullanmak” ve “görevi ihmal” suçlarının  askeri  suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, atılı suçların sanıkların mülki görevleri sırasında işlendiği, mülki görev sırasında  işlenen suçlar bakımından sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu

gerekçesiyle  görevsizlik kararı vermiş,  temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası Ağrı 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

AĞRI 2. SULH CEZA MAHKEMESİ: 10.3.2014 gün ve E:2013/191, K:2014/149 sayıyla;  sanık M.G. hakkında “görevi kötüye kullanma” suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığını belirterek, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korumasını sağlamakla yükümlü olan jandarmanın tüm eylem ve işlemlerinin  mülki görev kapsamında olmadığı, nöbet hizmetlerinin mülki bir görev olmayıp askeri bir görev olduğu, bu anlamda sanıklar M.Ş. ve S.K.'nun eylemlerinin “emre itaatsizlikte ısrar etmek” suçunu oluşturabileceği, diğer sanık M.G.'ün eyleminin de diğer sanıkların eylemleri ile bağlantılı olduğu Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 12.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca  sanıkların yargılamalarının bir bütün halinde askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

 

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 14.7.2014 gün ve E:2014/22, K:2014/22 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

                                                                                                         

 

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 29.12.2014 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME:Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet ÇAKIROĞLU’nun davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

            Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

 

Ancak, sanıklar Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

a) Mülki görevleri;

Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak,  korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

b)    Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,

c)    Askeri görevleri;

Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığı'nca verilen görevleri yapmak,

d)    Diğer görevleri;

Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır.

 

Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin, “Mülki Görevlerin Esasları” başlığı altında düzenlenen 45. maddesinde, “Jandarma:

a.Halkın can, ırz ve malını korur.

b…….

………..

h.Ceza infaz kurumlarının ve tutukevlerinin dış korumalarını sağlayıcı önlemleri alır. Tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakilleriyle muhafazalarını sağlar” denilmektedir.

 

Dosyanın incelenmesinden, dosya içinde mevcut 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığının  11.6.2012 gün ve “Soruşturma Emri” konulu AD.MÜŞ.:2012/365 sayılı yazısına ekli “22 MAYIS 2012  SALI  GÜNÜNE AİT HİZMETLER” başlıklı,  Cezaevi Jandarma Karakol Komutanı J.BÇVŞ …….imzalı hizmet defteri  fotokopisinden,  olay tarihinde  sanıklardan  M.G.’ün  09:00 – 24:00 saatleri arasında nöbetçi astsubayı, M.Ş.’in 18:00 – 24:00 saatleri arasında cezaevi tel içi hazır kıta görevlisi, S.K.’nun 19:00 – 21:00 saatleri arasında 5 no’lu kule nöbetçisi olarak görevli oldukları, bu görevin de Jandarmanın askerlik  görevi ile ilgili olmayıp mülki görevlerinden olan ceza infaz kurumlarının ve tutukevlerinin dış korumalarını sağlamak görevi ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.

 

2803 sayılı Kanun’un 15 ve Yönetmeliğin 186. maddelerine göre jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı askeri yargıya tabi bulundukları kuşkusuzdur. Sanıklara yüklenen eylemlerin nitelendirilmesinin  yargılama aşamasında davaya bakan mahkemece yapılacağı açıktır.

 

Açıklanan nedenlerle, asker kişi sanıkların mülki görevleri sırasında işledikleri ileri sürülen suçlar nedeniyle haklarında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Ağrı 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Ağrı 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10.3.2014 gün ve E:2013/191, K:2014/149 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.12.2014 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

 

Üye

 Haluk ZEYBEL

Üye

Davut TELLİ

 

 

 

 

 

 

              Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU