Hukuk Bölümü         1994/8 E.  ,  1994/9 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı                : H.Ç.

Davalı                 : Milli Savunma Bakanlığı

 OLAY: Karahallı Askerlik Şubesinde görevli olan davacı, 1977 yı­lında orta­okul mezunu olarak memuriyete başladığını, 1987 yılında lise me­zunu olduğunu ve intibakının 13. derecenin 3. kademesine yapıldığını, 1993 yılında 6. derecenin 3. kademesine bulunduğunu, oysa emsallerinin 5. derecenin 2. kademesine yükseltil­miş olduklarını, kendisinin de bu dere­ceye getirilmesi istemine ilişkin başvurusunun Milli Savunma Bakanlığı’nca reddedildiğini ileri sürerek 21.1.1993 gün ve 4300-179/93 sayılı idari işle­min iptali ve intibakının yapılması istemiyle Milli Savunma Bakanlığı’na karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

Manisa İdare Mahkemesi: 16.6.1993 gün ve 88/410 sayıyla, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunun 20. maddesinde belirtildiği şekilde da­vacının asker kişi sayıldığı, bu nedenle intibak işleminin yapılma­yacağına ilişkin idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın askeri yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı aynı istekle 6.7.1993 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahke­mesi’nde dava açmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Dairesi; 25.1.1994 gün ve E.93/769, K.94/177 sayıyla; Anayasa’nın 157. ve 1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddeleri uyarınca bir davaya Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde bakılabilmesi için idari işlemin asker kişiyi ilgilendir­mesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması şartının bir­likte gerçekleşmesinin gerektiği, olayda askeri hizmete ilişkin bulunmayan dava, mahkemelerinin görevine girmediğinden reddine karar vermiş; davacının, meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi istemine ilişkin 27.4.1994 ta­rihli dilekçesi üzerine 93/769 esas sayılı dosyayı Uyuşmazlık Mahkeme­si’ne gön­dermiştir.

Böylece idari ve askeri yargı arasında 2247 sayılı Yasanın 14. madde­sinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Sel­çuk Tüzün’ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Dr. Ekrem Serim, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, İrfan Erdinç ve Osman Şimşek’in katılma­ları ile yaptığı 13.6.1994 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Baş­savcısı yerine katılan Savcı Şener Atılgan’ın idari yargı yerinin görevli ol­duğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultu­sundaki sözlü açıklamaları alın­dıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Anayasa’nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 günlü ve 1602 sayılı Yasa’nın 25.12.1981 günlü ve 2568 sayılı Yasayla değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahke­mesi’nin bir davaya bakabilmesi için dava ko­nusu idari işlemin “asker kişiyi ilgi­lendirmesi” ve “askeri hizmete ilişkin” bulunması şartlarının birlikte bulunması gerekmektedir.

 1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddesinde Türk Silahlı Kuvvetle­rinde gö­revli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden, “askeri hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri nitelikli olduğu kabul edilmelidir. İşlem, askeri olma­yan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte, menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde gö­rülmesi gerekmektedir.

Anlaşmazlık konusu davada, davacı 5. derecenin 2. kademesine inti­bakının yapılamayacağına ilişkin idari işlemin iptali ve intibakının yapılma­sını istemektedir.

Açıklanan yasa hükümlerine göre davacının asker kişi olduğu husu­sunda bir kuşku yoktur. Ancak derece intibakının yapılıp yapılamayacağı hususunun “askeri hizmete ilişkin” bir yanı bulunmamaktadır. Çözümlene­cek olan anlaşmazlık intiba­kının yapılmadığını ileri süren sivil memurun aynı yöndeki isteğinden ve onun çö­zümü ile varılacak sonuçtan farklı değil­dir.

Açıklanan nedenlerle 1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddesinde öngörülen “asker kişiyi ilgilendirme” ve “askeri hizmete ilişkin” bulunma şartları birlikte ger­çekleşmediğinden davanın çözümü idari yargının göre­vine girdiğinden Manisa İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırıl­ması gerekmektedir.

SONUÇ: Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın idari yargı yerinde görül­mesi gerektiğinden, Manisa İdare Mahkemesi’nin 16.6.1993 gün ve 88/410 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 13.6.1994 gününde kesin olarak oybirli­ğiyle karar verildi.