T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/4

KARAR NO  : 2023/101      

KARAR TR  : 27/02/2023

ÖZET: İdarece yapılan yol çalışması nedeniyle oluşan heyelan sonucundadavacıya aittaşınmazdauğranılan zararıntazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı       : M. T

Vekili         : Av. M. Y

Davalı        : Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü

Vekili         : Av. V. B

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, Çukurca ilçesi, ..... (....) Mahallesinde bulunan ....ada .... ve ....parsel sayılı taşınmazların müvekkiline ait olduğunu, davalı idarenin kamulaştırma yapmadan, yol çalışması projesi nedeniyle taşınmazı haksız yere işgal ettiğini, taşınmazın bütünlüğü ve semerelerinde büyük zararlar oluştuğunu, plansız yol çalışması sonucundataşınmazda kayma meydana geldiğini, yapılan setlerin çap ve büyüklükleri nedeniyle taşınmazın bütünlüğünün bozulduğunu, çalışma nedeniyle müvekkilinin taşınmazdan elde ettiği kazanımlardan da yoksun kaldığını ifade ederek; her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile el atma tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek; 1-..... ada ..... parsel sayılı taşınmaz için 5 TL          ecrimisil tazminatı, taşınmazın kamulaştırmasız el atılan kısmı için 5 TL, taşınmazın bütünlüğünün bozulmasından dolayı değer düşüklüğünün oluşması nedeniyle 5 TL olmak üzere toplamda 15 TL, 2-.... ada ....parsel sayılı taşınmaz için 5 TL ecrimisil tazminatı, taşınmazın kamulaştırmasız el atılan kısmı için 5 TL, taşınmazın bütünlüğünün bozulmasından dolayı değer düşüklüğünün oluşması nedeniyle 5 TL olmak üzere toplamda 15 TL tazminatın el atma tarihinden itibaren işleyecekfaizi ile birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesi 13/05/2022 tarihinde yapılan duruşmadaE.2022/36 sayı ile, .... ada ....parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine; ....ada .....parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir.

 

3. .... ada ....parsel sayılı taşınmaz yönünden tefrik edilen dava, Mahkemenin E.2022/83 sayılı esasına kaydedilmiştir.

 

4. Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesi 16/05/2022 tarih ve E.2022/83, K.2022/74 sayı ile, .... ada ....parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından herhangi bir fiili el atma olmadığı ve uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş, bu karar istinaf yoluna başvurulmayarak kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

"...mahkemece refakate alınan bilirkişilerle birlikte 15/03/2022 tarihinde icra edilen keşif sonucunda hazırlanan 23/03/2022 havale tarihli fen bilirkişi raporuna göre;yol güzergâhının ....ada ....nolu parseli kapsamadığı fakat parselin hemen kuzey tarafından geçen yol çalışması nedeni ile ....ada ....nolu parselde heyelan meydana geldiğinin tespit edildiğinin anlaşıldığı,dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından herhangi bir fiili el atma mevcut olmadığı ancak davalı idare tarafından gerekli önlemler alınmadan dava konusu taşınmaz dışında yapılan yol çalışması sebebiyle taşınmazda heyelan meydana geldiği anlaşıldığından, Hakkari ili Çukurca ilçesi .....(....) Mah. bulunan .... ada ....parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava tefrik edilerek mahkememizin iş bu 2022/83 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 05/04/2019 tarih, 2019/1228 Esas 2019/1669 Karar sayılı "...Davalı Karayolları Genel Müdrülüğü yargı yolu yönünden davanın reddini savunmuştur. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü bir kamu kurumu olup, kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda, davalı idare tarafından gerekli tedbirler alınmaksızın yol yapım çalışması sonucunda taşınmazlarında heyelan meydana gelip maddi zarar oluştuğu iddia edilmiştir. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. Anlatılan olay doğrultusunda davalının hizmet kusuruna dayanılarak tazminat istendiği anlaşılmaktadır. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince İdareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re'sen) dikkate alınır. (Yargıtay 4. H. D sinin benzer bir olayla ilgili 30/04/2015 tarih 2015/4289 E-2015/5389 Karar sayılı ilamı) Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan... " şeklindeki emsal nitelikteki ilamı da gözetilerek, dava konusu Hakkari ili Çukurca ilçesi .....(....) Mah. bulunan .... ada ....parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından herhangi bir fiili el atma olmadığı, somut olayda davalı idarenin hizmet kusurunun söz konusu olduğu ve davalı idare yönünden idare mahkemesinde tam yargı davası açılması gerektiğinden görev yönünden davanın reddine, mahkememizin görevsizliğine dair, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. "

 

5. Davacı vekili bu kez, müvekkiline ait Hakkari ili, Çukurca ilçesi, ..... (....) Mahallesi, .... ada ....parsel sayılı taşınmazın etrafında yapılan yol yapım çalışması sırasında taşınmazın büyük bir kısmında heyelan olduğundan bahisle uğranılan zarara karşılıkşimdilik 10.000 TL tazminatın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyleidari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

6. Van 3. İdare Mahkemesi 10/10/2022 tarih ve E.2022/2447 sayı ile, davanınçözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle dosyanın 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, karar verilinceye kadar işin incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

"...Yüksek Mahkeme kararları değerlendirildiğinde; plan ve proje kapsamı haricinde, ağaçların zarar gördüğü, sulama kanallarının tahrip edildiği, hafriyat ve kazı çalışmaları sebebiyle toprak, taş ve molozların taşınmaz üzerinde bırakıldığı iddialarıyla, uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan davaların adli yargı yerince görüleceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, gerek davacının beyanı gerekse Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan keşif incelemesi neticesinde düzenlenen 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda yol çalışmaları nedeniyle heyelan meydana geldiğine ve heyelandan etkilenen alanların gösterildiğine dair yapılan tespitler sonucunda taşınmazın zarar gördüğü anlaşıldığından davalı idarenin kamulaştırma işlemi gerçekleştirmeden uyuşmazlığa konu taşınmaza fiilen el atmasının (kamulaştırmasız el atma) yukarıda açıklanan "idari eylem" niteliğinde olmadığı ve ortada idari eylemden kaynaklanan bir tazminat davasından bahsetme imkanı bulunmadığından, davacı tarafından idarenin taşınmazına fiili el atması sonucu uğranıldığı ileri sürülen zararının tazmini istemiyle açtığı davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

7. Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrası şöyledir:

 

"...

İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür."

 

8. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

" 1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

3. (Mülga: 2/7/2018 - KHK-703/185 md.)"

 

9. 2577 sayılı Kanun'un "İptal ve tam yargı davaları" başlıklı 12. maddesi şöyledir:

 

"İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır."

 

10. Aynı Kanun'un "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesi şöyledir:

 

"1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

2. Görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz."

 

B. Yargı Kararları

 

11. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11/02/1959 tarih ve E.1958/17, K.1959/15 sayılı kararının, III. bölümü şöyledir:

 

“İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur.”

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

12Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Havva AYDINLI, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 27/02/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli ve idari yargı yerleri arasında "Hakkari ili, Çukurca ilçesi, ..... (....) Mahallesi, .... ada ....parsel sayılı taşınmaz kapsamında uğranılan zararın tazmini istemi yönünden"görev uyuşmazlığıoluştuğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

 

B. Esasın İncelenmesi

 

13. Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

14. Dava, idarece yapılan yol çalışması nedeniyle oluşan heyelan nedeniyledavacıya ait Hakkari ili, Çukurca ilçesi, ..... (....) Mahallesi, .... ada ....parsel sayılı taşınmazda uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin bulunmaktadır.

 

15. İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

 

16. Dava dosyalarının incelenmesinden, davacıya ait Hakkari ili, Çukurca ilçesi, .....(....) Mahallesinde bulunan ..... ada .... ve .... parsel sayılı taşınmazlara, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü'nün kamulaştırma yapılmaksızın yapmış olduğu yol çalışması projesi nedeniyle taşınmazlara verdiği zararların tazmini ve ecrimisil ödenmesi istemiyle dava açıldığı, adli yargı yerinde yapılan keşif ve sonrasında fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 23/03/2022 havale tarihliraporda, dava konusu ....ada ....no.lu parseli kapsayan mevcutta açık olan bir yolun bulunduğu, yol güzergâhının ....ada ....no.lu parseli kapsamadığı fakat hemen kuzey tarafından geçen yol çalışması nedeni ile ....ada ....nolu parselde heyelan meydana geldiğinin tespit edildiği, ....ada ....no.lu parselde fiilen el atma saptandığından bu parsele yönünden mahkemece işin esasına ilişkin karar verildiği, ....ada ....no.lu parseldefiili bir el atma bulunmadığı anlaşıldığından dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği, idari yargı yerinde ise ....ada ....no.lu parsele yönelik olarak, davalı idarenin yükümlülükleri kapsamında gerekli önlemleri almadığı ve zararın bu nedenle oluştuğu iddia edilerek dava açıldığı anlaşılmıştır.

17. Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu davanın idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü sıradaki eyleminden ya da eylemsizliğinden doğan zararın giderilmesine yönelik olarak açıldığının kabulü gerekir.

18. Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin, hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinde idari dava türleri arasında sayılan idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası kapsamında, idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

19. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Van 3. İdare Mahkemesinin 10/10/2022 tarih ve E.2022/2447 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Van 3. İdare Mahkemesinin 10/10/2022 tarih ve E.2022/2447 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

27/02/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİİLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                            Havva

           TOPAL                   AĞIRMAN                SARICALAR                 AYDINLI

 

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN