T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 723

            KARAR NO  : 2017 / 71

            KARAR TR   : 20.2.2017

ÖZET : Oymapınar barajında aşırı yağışlar nedeniyle su yoğunluğunun artması sonucu baraj kapaklarının açılması üzerine Davacıya ait Manavgat ırmağı yatağına yakın taşınmazın, ırmak yatağı haline geldiğinden bahisle talep edilen tazminat isteminin İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

                                                          

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı            : N.N.

Vekili              : Av. İ.K.

Davalı             : DSİ Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. A.N.O.

 

O L A Y         : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait taşınmazın davalı idarece Manavgat Oymapınar Barajı'nın inşasından bu yana sular altında kalmakta olduğu gerekçesiyle, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı 10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ederek, idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ: 16.04.2014 gün ve E:2014/502, K:2014/545 sayı ile “2576 sayılı Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrasında, İdare Mahkemelerinin, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalar ile Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davaları ile tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinin birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar ve kanunlarla verilen diğer işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

2577 sayılı İYUK'un 2. maddesinde idari işlem ve eylemlerden doğan iptal ve tam yargı davalarının idari yargı mercilerinde açılacağı hükme bağlanmış olup, öte yandan bir idari karara dayanmayan, tamamen haksız fiilden veya bir taşınmaza kamulaştırma kararı olmaksızın idarece fiili olarak el atılmasından kaynaklanan tam yargı davalarının adli yargı mercilerinde görüleceği yerleşik yargısal içtihatlardandır.

Olayda; tazminata dayanak baraj taşması nedeniyle taşınmazların fiilen kullanılmamasının her hangi bir idari karara dayanmadığı, bu durumun fiili bir el atma niteliğinde olduğu, imar mevzuatının uygulanmasından dolayı kamulaştırma yapamamasından da kaynaklanmayan davanın "haksız fiil" hükümleri kapsamında adli yargı tarafından incelenip çözülmesi gerektiği anlaşılmaktadır” gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasa’nın 14/3-a ve 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, karar taraflarca temyiz edilmeksizin 09/06/2014 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı taleple adli yargı yerinde dava açmıştır.

MANAVGAT 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 15.09.2015 gün ve E:2014/387, K:2015/511 sayı ile “dava konusu Antalya ili, Manavgat ilçesi, Çayyazı mahallesi Arapköy mevkinde bulunan 179 parsel sayılı taşınmazın davacı N.N. adına kayıtlı olduğu, taşınmazın Manavgat ırmağı yatağına yakın olup Oymapınar barajında aşırı yağışlar nedeniyle su yoğunluğunun artması sonucu baraj kapaklarının açılması üzerine ırmak yatağı haline geldiği, taşınmazın su baskınına uğrayarak ırmak yatağı haline gelmesi nedeniyle davacı tarafın davalı idareyi sorumlu tutarak tazminat talebinde bulunduğu, dosya kapsamından davalı idarenin dava konusu taşınmaza herhangi bir el atmasının bulunmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceği, davalı idarenin kamulaştırma yönünde herhangi bir iradesinin de olmadığı, Manavgat ırmağında sürekli bir yatak değişikliği yapılmaksızın baraj kapaklarının açılması üzerine gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle dava konusu taşınmaz su altında kaldığından olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, idarenin hizmet kusuru nedeniyle dava konusu uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK 'nun 114. Maddesinde dava şartlarının sayıldığı, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen araştırılması gerektiği, aynı yasanın 115/2. mad. düzenlenen "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. " hükmü gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nun 114/1-b ve 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermiş, kararın 10/05/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için davacı vekili 15.07.2016 tarihli dilekçeyle Mahkememize başvurmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 20.2.2017 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Manavgat Irmağı çıkış noktasında kurulan Oymapınar Barajında aşırı yağışlar nedeniyle su yoğunluğunun artması sırasında baraj savaklarının açılması sonucu ırmağın yatak değiştirerek davacının taşınmazının ırmak yatağı haline gelmesi sebebiyle oluşan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

18.12.1953 tarih 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un

“Umumi hükümler” başlıklı 1. maddesinde;“ (Değişik: 11/10/2011 - KHK - 662/49 md.) Bu Kanunun amacı; yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve/veya bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak maksadıyla bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, merkezi Ankara’da bulunan özel bütçeli bir kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir…”

“Vazife ve Salahiyetler” başlıklı 2. Maddesinde; “Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün vazife ve salâhiyetleri arasında 

a) Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek…

d) (a) ve (b) fıkralarındaki faaliyetlerle ilgili olmak şartıyla sudan ve zaruret halinde yardımcı diğer kaynaklardan enerji istihsal etmek…

f) Akar sularda ıslahat yapmak ve icap edenleri seyrüsefere elverişli hale getirmek;

g) Yukardaki fıkralarda yazılı tesislerin (Çalıştırma, bakım ve onarım dahil) işletmelerini sağlamak..

Ek Madde 6- (Ek : 10/9/2014 -  6552/88 md.)14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve su kullanım hakkı anlaşması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan hidroelektrik tesislerinin baraj, regülatör, yükleme havuzu, tünel, kanal, borulu isale hattı gibi su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılacak baraj, gölet ve regülatör gibi su yapılarının inşasının inceleme ve denetimi zorunludur; diğer su yapılarından sulama tesisi, isale hattı, kolektör, arıtma tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi gibi su yapılarının da denetim masrafları ilgililerine ait olmak üzere denetim hizmeti DSİ tarafından yapılır”

Hükümlerini içermektedir.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye  göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak  davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i  ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu olayda; davacı N.N. adına kayıtlı olan Antalya ili, Manavgat ilçesi, Çayyazı mahallesi Arapköy mevkinde bulunan 179 parsel sayılı 1839 metrekare taşınmazın, Manavgat ırmağı yatağına yakın olup Oymapınar barajında aşırı yağışlar nedeniyle su yoğunluğunun artması sonucu baraj kapaklarının açılması üzerine 1589,92 metrekaresinin ırmak yatağı haline geldiği anlaşılmaktadır.

 Bu durumda davacı iddiası dikkate alınarak, davanın idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü sıradaki eyleminden doğan zararın giderilmesine yönelik olarak açıldığının kabulü gerekir.

Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Antalya 2. İdare Mahkemesinin 16.04.2014 gün ve E:2014/502, K:2014/545 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 2. İdare Mahkemesinin 16.04.2014 gün ve E:2014/502, K:2014/545 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.02.2017  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN