T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           

    ESAS   NO : 2020/104

    KARAR NO : 2020/134

    KARAR TR: 24.02.2020

         

ÖZET: Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı taşeron şirketlerde çalışmış olan davacı tarafından, davalı idare ile Sendikalar arasında imzalanan protokol hükümlerine istinaden daimi işçi olarak istihdam edilmek amacıyla yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

KARAR  

 

Davacı    : Y.A.

Vekili     : Av. K.C.

Davalı    : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili     : Av. G.T.

                                          

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı taşeron şirketlerde çalışmış olan davacı tarafından, davalı idare ile Sendikalar arasında imzalanan protokol hükümlerine istinaden "daimi işçi" olarak istihdam edilmek amacıyla yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 16.08.2016 tarih ve E.196877 sayılı davalı idare işleminin dava konusu kadro için protokolde aranılan bütün şartlara sahip olmasına rağmen başvurusunun kabul edilmediğini, inşaat sürveyanı olarak çalışmalarının bulunduğu, tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek, iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANTALYA 4. İDARE MAHKEMESİ: 19.12.2018 gün ve E:2017/336, K:2018/989 sayı ile, davalı idare bünyesine işçi alımının kamu işveren tarafını temsil eden sendika ile işçi tarafını temsil eden sendika arasında imzalanan protokol ve ek protokol hükümleri kapsamında gerçekleştirildiği, protokolün hukuki niteliğinin genel sözleşme niteliğinde olduğu, tarafların serbest iradelerine dayanılarak düzenlendiği ve özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşme olduğu düşünüldüğünde, tarafların serbest iradelerine dayanılarak düzenlenen özel hukuk sözleşmesi niteliğinde bulunan protokol kapsamında işe alımların gerçekleştirildiği ve davacının kadrolu işçi olarak alınmamasına yönelik dava konusu işlemin de adı geçen protokol kapsamında değerlendirilerek kamu işverenince (davalı idarece) tesis edildiği anlaşılmakla, idarenin tek yanlı iradesi ile kamu gücüne dayanılarak işlem tesis ettiğinden bahsedilemeyeceğinden uyuşmazlığın çözümünün adli yargı mercilerinin (İş Mahkemesinin) görevine girmesi nedeniyle, uyuşmazlığın özel hukuk ilişkisinden kaynaklandığı dikkate alındığında; davanın görüm ve çözümü idari yargının görevinde olmayıp, adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, 2577 sayılı Kanun'un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi: 22.5.2019 gün ve E:2019/971, K:2019/938 sayı ile, istinaf başvurusunda bulunulan mahkeme kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf isteminin reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 16. İŞ MAHKEMESİ: 27.6.2019 gün ve E:2019/203, K:2019/296 sayı ile,davanın davacının kadroya alınma şartları bulunduğunun tespiti ile idarenin kadroya almama işleminin iptali talebine ilişkin olduğu, talep konusunun idari tasarrufa ilişkin olup, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin emsal kararında da belirtildiği gibi idari yargının görev alanını ilgilendirdiği, bu değerlendirmeye göre davanın idari yargıda açılması gerektiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1 -b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle davanın usulden reddinekarar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan24.02.2020 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yöntem dışında davacının istemi üzerine mahkemece ekinde idari yargının kesinleşmiş karar örneğiyle birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve bu sebeple görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı taşeron şirketlerde çalışmış olan davacı tarafından, davalı idare ile Sendikalar arasında imzalanan protokol hükümlerine istinaden daimi işçi olarak istihdam edilmek amacıyla yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 16.08.2016 tarih ve E.196877 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Karayolları Genel Müdürlüğü'ne bağlı taşeron şirketlerde çalışmış olan davacı tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğünün üyesi bulunduğu Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Türkiye Yol Yapı İnşaat İşçileri Sendikası (YOL-İŞ) ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın 16.04.2015 tarihli ve 85 sayılı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 28.4.2015 tarihli ve 2878 sayılı, Maliye Bakanlığı'nın 29.04.2015 tarihli ve 4105 sayılı yazılarına istinaden düzenlenerek 29.04.2015 tarihinde imzalanan protokol ve 04.04.2016 tarihinde imzalanan ek protokol uyarınca sürekli işçi kadrosuna alınmak amacıyla yapılan başvurunun 16.08.2016 tarih ve E.196877 sayılı davalı idare işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinde kamu hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği hükme bağlanmış olup, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilerin de geniş anlamda kamu görevlisi olduğu içtihatlarla kabul edilmiştir.

Öte yandan 2.7.2018 gün ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 9. maddesinde;

" (1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadrolar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yeniden düzenlenerek genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine eklenir. Bu süre içinde anılan cetveller ile 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararname ve ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çerçevesinde yeniden teşkilatlanan kurumlara ait kadro ve pozisyonlar genel kadro ve usulüne ilişkin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümleri çerçevesinde geçerliliğini korur." denilmiş ve bu madde uyarınca;

Genel Kadro ve Usulü Hakkında 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin "Sürekli işçi kadroları ve sözleşmeli personel pozisyonları" başlıklı 8. maddesinde;

" (1) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri ile temizlik, koruma ve güvenlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için Cumhurbaşkanınca sürekli işçi kadrosu ihdas edilebilir.

b) Sürekli işçi kadroları Devlet Personel Başkanlığınca başka unvanlı sürekli işçi kadroları ile değiştirilebilir, birimler arası aktarmalarda da aynı usule uyulur. Bu işlemlere ilişkin bilgiler Devlet Personel Başkanlığınca bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir.

c) Sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması, ilgili mevzuatı uyarınca yükümlü oldukları engelli ve eski hükümlü işçi atamaları ile sürekli işçiyken askerlik görevi sebebiyle kurumlarından ayrılanlardan muvazzaf askerlik hizmeti dönüşü göreve başlayacaklar hariç Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığının iznine tâbidir.

(2) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamına giren kuruluşların,

a) Sözleşmeli personel pozisyonları; sayı, unvan, nitelik, sözleşme ücreti ve sürelerinin belirlenmesi suretiyle merkezde toplam sayı olarak, taşrada ise bölge veya il bazında Cumhurbaşkanınca ihdas edilebilir.

b) Sözleşmeli personel pozisyonları Devlet Personel Başkanlığınca başka unvanlı sözleşmeli personel pozisyonları ile değiştirilebilir, birimler arası aktarmalarda da aynı usule uyulur. Bu işlemlere ilişkin bilgiler Devlet Personel Başkanlığınca bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilir.

c) Sözleşmeli personel pozisyonlarından boş olanların açıktan alım amacıyla kullanılması, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığının iznine tâbidir.

(3) İhdas ve izin işlemleri tamamlanmaksızın sürekli işçi ve sözleşmeli personel çalıştırılamaz.

(4) Boş kadro ve pozisyonlara yapılacak atamalar, atamanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. " hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümle, bu kararname kapsamına giren kuruluşların kanunla ve milletlerarası anlaşmalarla veya yıllık programlarla kurulması veya genişletilmesi öngörülen atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri için ihtiyaç duyacakları sürekli işçi kadrolarını mevcut kadrolarından karşılayacakları, mevcut işçi kadrolarının bu birimlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına kafi gelmemesi halinde, Devlet Personel Dairesinin görüşü üzerine Strateji ve Bütçe Başkanlığı yeni birimlerin norm kadrolarını aşmamak üzere, bütçe imkanları gözönünde bulundurularak uygun görülebilecek kısmı kadar sürekli işçi kadrosu vize edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında idari dava türleri sayılmış olup, (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının bir idari dava türü olduğu belirtilmiştir.

Uyuşmazlığa konu olayda, taşeron işçi olarak görev yapan davacının isteminin, tarafına kadro tahsis edilmesine ilişkin olması, bu isteğin reddine dair işlemin ise idari bir merci tarafından tesis edilmiş bulunması ve kadro tahsisi isteminin reddine ilişkin işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın iş akdi ile ilgili olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava görüm ve çözümü yönünden idari yargının görev alanına girmektedir.

Bu durumda, uyuşmazlığın kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadroların ihdası, iptali ve kullanılmasına dair esas ve usulleri düzenleyen mevzuattan doğduğu, idare hukuku esaslarına göre kadro kullanımına ilişkin olarak tesis edilen işlemin, kamu görevlileri mevzuatından kaynaklanan bir uyuşmazlık olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümündeidari yargı yeri görevli olduğundan, Antalya 4. İdare Mahkemesince verilen 19.12.2018 gün ve E:2017/336, K:2018/989 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Antalya 4. İdare Mahkemesince verilen 19.12.2018 gün ve E:2017/336, K:2018/989 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.02.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                              Aydemir                        Nurdane                         Ahmet

                                                TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN