T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO    : 2021/513

KARAR NO : 2021/495

KARAR TR : 18/10/2021

ÖZET: Sürekli işçi statüsünde çalışan davacının, iş aktinin feshine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın, 7306 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kapsamında ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

Davacı        : S. Ö.

Vekili          : Av. A. S.

Davalılar    : 1-Gençlik ve Spor Bakanlığı

Vekilleri      : Av. Y. E., Av.Z.G.

                      2-Tokat Valiliği (İdari Yargıda)

 

I. DAVA KONUSU OLAY 

 

1. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin Tokat Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Tokat Kız Öğrenci Yurdunda, kadroya geçirilen sürekli isçi olarak (güvenlik görevlisi) 01/04/2008 tarihinden beri çalışmakta iken, davalının 30/10/2019 tarih 81716739-900-E.1228820 sayılı yazısı ile iş akdinin askıya alındığını; bunun üzerine müvekkilinin 4/11/2019 tarihinde noterlik kanalıyla, iş aktinin askıya alınması halini kabul etmediğini, işlemin haksız,hukuka aykırı, yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve işine iade edilmesini idareye ihtar ettiğini; daha sonra Tokat Valiliği Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün 11/11/2019 tarih ve 81716739-900-E. 1299034 sayılı yazısı ile 30/10/2019 tarihi itibarı ile iş aktininin feshedildiğini; iş sözleşmesinin askıya alınması ile iş sözleşmesinin feshinin birbirinden tamamen farklı hukuki durumları ifade ettiğini, aynı tarih itibarı ile hem iş aktinin askıya alınmasının, hem de iş aktinin feshedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca geriye doğru fesih olamayacağını; fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmediğini; davalının fesih sebebini soyut olarak İş Kanunu'nun 25. maddesi olarak belirttiğini ama hangi fıkra olduğunu belirtmediğini; kadrolu işçi olan müvekkilinin, iş sözleşmesine ve disiplin ceza cetveline de aykırı davranılarak iş aktinin feshinin de hukuka aykırı olduğunu ifade ederek;müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti ve işe iadesi ile boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık ücret alacağının ve diğer haklarının 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınmasına; başvurusuna rağmen müvekkilinin yasal süresi içinde işe başlatılmaması halinde 8 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatının 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsili istemiyle, adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

2. Tokat 1. İş Mahkemesi 23/02/2021 tarihli ve E.2019/491, 2021/76 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin HMK.nun 114/1-b uyarınca usulden reddine karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"... Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 26.10.2020 tarih. 2020/477 Esas 2020/615 Karar sayılı ilamı ile de kabul edildiği üzere uyuşmazlığa konu olayda, davacının, davalı Kurumda olağanüstü hal kapsamındaki 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin kamuda sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmeleri kapsamında -yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden anlaşıldığı üzere- idarenin tek yanlı olarak ve kamu gücüne dayanarak belirlediği şartlar çerçevesinde 01.04.2018 tarihi itibari ile çalışmaya başlamış olması ve davacı Kurumun statüsü birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığa konu olan davada davalının, olağanüstü hal kapsamındaki 696 sayılı KHK ile kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin işlemin ve bu işlemi ortadan kaldıran fesih işleminin, idari nitelikte olduğu değerlendirildiğinden davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu... "

 

3. Davacı vekili bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Tokat İdare Mahkemesi 09/06/2021 tarihli ve E.2021/291 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle,2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar davanın ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

"... mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, sürekli işçi kadrosuna geçiş yapılmadan önceki ve statü değişikliği kapsamında kalan idari başvurular neticesinde ortaya çıkan uyuşmazlıklarla ilgili olarak İdari Yargı'nın görevli olduğu tartışmasız olmakla birlikte, ilgili personelin sürekli işçi statüsüne geçişi yapıldıktan sonra işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlıkların çözüm yerinin değişiklik arz ettiği ve genel hükümler kapsamında İş Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

Olayda, uyuşmazlığın, davacının 696 sayılı KHK uyarınca sürekli işçi statüsüsüne geçirilmemesinden kaynaklanmadığı, bilakis davacının 696 sayılı KHK uyarınca sürekli işçi statüsünü dava konusu işlemin tesisinden önce kazandığı, dava konusu işlemin, davacının iş akdinin feshine yönelik olarak tesis edildiği ve hukuki dayanağının idare ile davacı arasında düzenlenen Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinin 37.maddesi ve anılan Sözleşmenin eki Disiplin Cezası Cetveli olduğu görülmektedir.

Bu duruma göre, davalı İdare ile davacı arasındaki hukuki ilişki İş Kanunu'na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulmuş bir iş hukuku ilişkisi niteliğini taşıdığından, davacıya, eylemlerine karşılık davalı idare ile davacı arasında imzalanan iş sözleşmesinin eki disiplin ceza cetveli uyarınca verilen ihraç cezası sonucunda iş akdi feshedilerek işine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu açıktır.

Aksine bir düşünce, işverenin salt bir kamu kuruluşu olması nedeniyle, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tüm yazılı irade beyanlarının idari işlem niteliğinde görülerek, özel hukuk alanına dahil bulunan uyuşmazlıkların da idari yargı denetimine tabi kılınması sonucunu doğurur.

Bu nedenle uyuşmazlığın adli yargı yerinin (İş Mahkemesinin) görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.

Nitekim benzer bir uyuşmazlıkta Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından verilen ve uyuşmazlığın adli yargı yerinin görevine girdiği yönünde olan 21.10.2019 tarih ve E;2019/372, K;2019/669 sayılı karar da bu doğrultudadır."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. Anayasa'nın 128. maddesi şöyledir:

 

“Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.

Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir…”

 

6. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstihdam şekilleri" başlıklı4. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik: 30/5/1974 - KHK-12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)

Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

A) Memur:

Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.

B) Sözleşmeli personel:

Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.

(Mülga ikinci paragraf: 4/4/2007 - 5620/4 md.)

Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (....)(2) kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.

(Ek paragraf: 4/4/2007 - 5620/4 md.) Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler,pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir. (Ek cümle: 25/6/2009 - 5917/47 md.) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Cumhurbaşkanınca karar verilen görevlerde (…)(1) sözleşme ile çalıştırılanlar da bu fıkra kapsamında istihdam edilebilir.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Cumhurbaşkanınca belirlenir.

(Ek fıkra: 5/7/1991 - KHK-433/1 md.; Mülga: 27/12/1991 - KHK-475/11 md.)

C) (Mülga: 20/11/2017 - KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.)

D) İşçiler:

(Değişik birinci cümle: 4/4/2007 - 5620/4 md.)(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz."

 

7. 4857 sayılı İş Kanunu'nun "İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı" başlıklı 25.maddesi şöyledir:

" Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

I- Sağlık sebepleri:

a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.

b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.

(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.

II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.(1)

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.

ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

III- Zorlayıcı sebepler:

İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.

IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.

İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.

 

8. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun "Görev" başlıklı 5. Maddesi şöyledir:

 

" (1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara,

ilişkin dava ve işlere bakar."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 18/10/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

10. Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

11. Dava, sürekli işçi(güvenlik görevlisi) olarak çalışan davacının, iş aktinin/sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin iptali ile iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ve işe iadesi ile sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işe iadesine kadar geçecek süredeki bütün hak ve alacaklarının faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

12. Dava dosyalarının incelenmesinden, davacının, Tokat Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Tokat Kız Öğrenci Yurdunda kadroya geçirilerek sürekli işçi (güvenlik görevlisi) olarak çalışmakta iken, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, idare ile davacı arasında düzenlenen Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinin 37.maddesi ve anılan Sözleşmenin eki Disiplin Cezası Cetveli uyarınca ihraç cezasıyla tecziyesine karar verildiği ve Gençlik ve Spor Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 09.11.2019 tarih ve E.1274740 sayılı Olur'u ile Tokat Valiliği Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün 11/11/2019 tarih ve E.1299034 sayılı yazısı ile İş Kanunu'nun 25.maddesi gereğince 30/10/2019 tarihi itibariyle iş akdi feshedilerek işine son verildiği, davacı vekili tarafından, müvekkilinin hukuka aykırı olarak, geçersiz sebeplerle iş akdinin feshedildiği iddialarıyla dava açtığı anlaşılmıştır.

 

13. Davalı idarenin/idarelerin bir kamu kuruluşu olduğu çekişmesizdir.

 

14. 657 sayılı Kanun'da ilk üç istihdam şeklinin dışında kalan kişiler olarak belirtilen işçiler hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağına işaret edilmek suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarında statü hukuku dışında kalan istihdam şekli de benimsenmiş olup, kamuda çalışan işçiler hakkında özel bir yasal düzenleme de öngörülmemiş bulunduğundan, bunların iş hukukuna tabi oldukları kuşkusuzdur.

 

15. Davalı İdare ile davacı arasındaki hukuki ilişki İş Kanunu’na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulmuş bir iş hukuku ilişkisi niteliğini taşıdığından,iş akdinin askıya alınması- iş akdinin feshedilmesine ilişkin işlemlerin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu açıktır.

 

16. Aksine bir düşünce, işverenin salt bir kamu kuruluşu olması nedeniyle, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tüm yazılı irade beyanlarının idari işlem niteliğinde görülerek, özel hukuk alanına dahil bulunan uyuşmazlıkların da idari yargı denetimine tabi kılınması sonucunu doğurur.

 

17. Belirtilen tüm bu hususlara göre 7306 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesi ile de4857 sayılı İş Kanunu'na veya 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına İş Mahkemelerinin bakacak olması karşısında, işçi olan davacı ile işvereni arasında iş akdinden doğan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

 

18. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Tokat İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Tokat 1.İş Mahkemesinin 23/02/2021 tarihli ve E.2019/491, 2021/76 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Tokat İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Tokat 1. İş Mahkemesinin 23/02/2021 tarihli ve E.2019/491, 2021/76 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

18/10/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

    Başkan Vekili                  Üye                               Üye                              Üye

       Muammer                    Şükrü                          Mehmet                          Birol     

         TOPAL                    BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

                                               Üye                                Üye                               Üye 

                                           Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                             TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN