T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           

            ESAS NO      : 2020 / 626

            KARAR NO  : 2020 / 687

            KARAR TR   : 23.11.2020

ÖZET :  İmar Planında "Kısmen Okul, Kısmen Yol Alanında" kalan taşınmaza idarenin kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, davalı idarece kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza fiilen el atılması karşısında, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün ADLİ YARGI YERİNİN görevine girdiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

           

Davacılar          : K.Z. mirasçıları

1-İ. Z. ve diğ.

Vekilleri            : Av. K. G., Av. C. G.

Davalı

(Adli Yargıda)   : İl Özel İdareyi izafeten İstanbul Valiliği

Vekili                 : Av. M. B.

Davalılar

(İdari Yargıda)   : 1-Bağcılar Belediye Başkanlığı

Vekili                 : Av. Y. Ç.

                             2- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili                 : Av. Ö.A.

                             3- Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili                 : Av.E.O.

 

O L A Y  : 1-Davacılar vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili,  Bağcılar İlçesi, Yıldıztepe 244DTI C pafta, 978 Ada, 10 Parsel sayılı taşınmazın,  müvekkillerinin murisi adına tapuda kayıtlı iken, murisin ölümüyle mirasen müvekkillerine kaldığını; 1978 senesinden beri belediye imar planında okul yeri şerhi verilmiş olması nedeniyle, müvekkillerinin mülkiyet haklarını kullanamadığını;  dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığını;  ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun l5.12.2010 tarih ve 2010/5-662 E. ve 2010/551 K. Sayılı kararı ile bu tür yerlerin bedelinin ödenmesi gerektiğine karar verildiğini; bu güne kadar yapılan başvurulara rağmen idarece hiçbir işlem yapılmadığını;  parselin 256 m2 ve imarlı/köşe parsel olduğunu; merkezi bir yerde şehrin tüm olanaklarından en rahat şekilde faydalanılacak bir yerde ve konumda bulunduğunu ifade ederek;  taşınmazın toplam bedelinden fazlaya ilişkin ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000,00 (Elli Bin TL) nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle,  İl Özel İdareyi izafeten İstanbul Valiliğine karşı  adli yargı yerinde dava açmıştır.

1a) Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi; 4.11.2011 gün ve E:2011/193, K:2011/353 sayı ile, “(…)5999 sayılı yasa ile 2942 sayılı kanununda değişiklik yapan geçici 6. Madde ile 6111 sayılı yasanın geçici 2. Maddesi gereğince bu tür istimlaksız elatmadan kaynaklanan tazminat davaları açılmadan önce uzlaşmak için öncelikle davalı idareye müracaat edilmesi gerektiği, bu hükmün dava şartı olduğu, davacılar vekili dava açmadan önce davalı idareye bu yönde bir müracaatı bulunmadığından bu durumda dava açmak şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği yargısına varılarak aşağıdaki hüküm fıkrası kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Dava şartı yokluğundan DAVANIN REDDİNE…” karar vermiş, temyiz edilmesi üzerine;

1b) Yargıtay 5.Hukuk Dairesi: 19.4.2012 gün ve E:2012/783, K:2012/8271 sayı ile, “(…)5999 sayılı Kanunla getirilen Geçici 6. maddenin 1. fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma; dava şartı olmadığı gibi, taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.

Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi.

Doğru görülmemiştir.

Davacılar vekilinin   temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA…” karar vermiş; karar düzeltme istemi de aynı Dairece; 29.11.2012 gün ve E:2012/18221, K:2012/24580 sayı ile reddedilmiştir.

1c) BAKIRKÖY 7.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 30.12.2013 gün ve E:2013/8, K:2013/596 sayı ile,”(…) Dava; UZUN SÜREDEN BERİ UYGULAMA İMAR PLANLARINDA "OKUL TESİS ALANI- KISMEN DE YOL " OLARAK PLANLANMASI NEDENİ İLE TAŞINMAZA KAMULAŞTIRMASIZ HUKUKİ EL ATMA SEBEBİNE DAYALI TAZMİNAT BEDELİ isteminden ibarettir.

HUKUKİ GEREKÇE:

11/06/2013 tarih-28674 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6487 sayılı Bazı Kanunlar İle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu'nun 21. maddesi ile değiştirilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 10 fıkrasında yer alan ;

"... UYGULAMA İMAR PLANLARINDA UMUMİ HİZMETLERE VE RESMÎ KURUMLARA AYRILMAK SURETİYLE VEYA İLGİLİ KANUNLARIN UYGULAMASIYLA TASARRUFU KISITLANAN TAŞINMAZLAR HAKKINDA, 03/05/1985 TARİHLİ VE 3194 SAYILI İMAR KANUNU'NDA ÖNGÖRÜLEN İDARİ BAŞVURU VE İŞLEMLER TAMAMLANDIKTAN SONRA İDARİ YARGIDA DAVA AÇILABİLİR. BU MADDE HÜKÜMLERİ KARARA BAĞLANMAMIŞ VEYA KARARI KESİNLEŞMEMİŞ TÜM DA- VALARA UYGULANIR-..." şeklindeki düzenleme kapsamında değerlendirme yapıldığında;

Davacı tarafça;1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları'nda OKUL ALANI OLARAK AYRILMAK SURETİ İLE HİSSE MALİKİ BULUNDUKLARI TAŞINMAZA KAMULAŞTIRMASIZ OLARAK HUKUKEN EL ATILDIĞINDAN bahisle, TAŞINMAZIN TAPU KAYDININ DAVALI İDARE ADINA TESCİLİ KARŞILIĞINDA FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARI SAKLI KALMAK KAYDIYLA DAVA TARİHİNDEN İTİBAREN İŞLEYECEK YASAL FAİZİ İLE BİRLİKTE ŞİMDİLİK 50.000,00-TL TAZMİNAT BEDELİNİN DAVALI İDAREDEN TAHSİLİ istemi ile dava açıldığı;

Yapılan yargılama esnasında mahallinde icra olunan keşfi müteakiben ibraz edilen 31/07/2013 havale tarihli fen bilirkişi rapor-krokisi ile uzman bilirkişi kurul raporuna nazaran;

Davaya konu İstanbul İli, Bağcılar İlçesi,  Yıldıztepe Mahallesi, Pafta:244DT1C, Ada:978, Parsel: 10 sayılı taşınmazın;

22/03/1991   onay tarihli Bağcılar Islah      İmar    Planı'nda "KISMEN İLKÖĞRETİM TESİS ALANINDA-KISMEN YOL ALANINDA " kaldığı;

19/10/2004   onay tarihli      Bağcılar Islah  İmar    Planı'nda "KISMEN İLKÖĞRETİM TESİS ALANINDA-KISMEN YOL ALANINDA " kaldığı;

15/09/2008   onay tarihli Bağcılar Islah İmar Planı'nda "KISMEN İLKÖĞRETİM TESİS ALANINDA-KISMEN YOL ALANINDA" kaldığı;

YAKLAŞIK 20 YILDAN BERİ DAVA KONUSU TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YERİN İMAR DURUMU İTİBARİYLE İLKÖĞRETİM TESİS ALANI OLARAK PLANLANDIĞI;

MAHALLİNDE YAPILAN İNCELEMEDE, BOŞ ARSA OLDUĞU VE FİİLEN ELATILMADIĞI;

KROKİDE (A) HARFİ İLE İŞARETLİ 4.10-M2.LİK KISMIN YOL ALANINDA, (B) HARFİ İLE İŞARETLİ 251.09-M2.LİK KISMIN İLKÖĞRETİM TESİS ALANINDA KALDIĞI belirlenmekle;

DAVAYA KONU TAŞINMAZA FİİLEN EL ATMA OLGUSUNUN GERÇEKLEŞMEDİĞİ; ANCAK 22/03/1991 ONAY TARİHLİ BAĞCILAR ISLAH İMAR PLANI'NDAN İTİBAREN İLKÖĞRETİM TESİS ALANI OLARAK AYRILMAK SURETİ İLE PLANLANDIĞINDAN HUKUKİ EL ATMA OLGUSUNUN GERÇEKLEŞTİĞİ;

İDARECE 3194 SAYILI YASA UYARINCA KAMU GÜCÜ KULLANILARAK VE TEK YANLI OLARAK YAPILAN UYGULAMA İMAR PLANLARINDA UMUMİ HİZMETLERE VE RESMÎ KURUMLARA AYRILMAK SURETİYLE TASARRUFU KISITLANAN TAŞINMAZ İLE İLGİLİ ZARARIN TAZMİNİ İSTENİLMEKLE 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "TAM YARGI DAVASİ" NİTELİĞİ TAŞIDIĞI;

6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 10 fıkrası gereğince İDARİ YARGIDA DAVA AÇILABİLECEĞİ; 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 10 fıkrası hükümlerinin KARARA BAĞLANMAMIŞ VEYA KARARI KESİNLEŞMEMİŞ TÜM DAVALARA UYGULANACAĞI;

6100 sayılı HMK.nun 114 maddesi (b) bendinde YARGI YOLUNUN CAİZ OLMASININ DAVA olarak öngörüldüğü;

6100 sayılı HMK.nun 115 maddesinde;

MAHKEMENİN, DAVA ŞARTLARININ MEVCUT OLUP OLMA­DIĞINI, DAVANIN HER AŞAMASINDA KENDİLİĞİNDEN ARAŞTIRACAĞI, TARAFLARIN DA DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINI HER ZAMAN İLERİ SÜREBİLECEKLERİ; MAHKE­MENİN, DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINI TESPİT ETMESİ HALİNDE DAVANIN USULDEN REDDİNE KARAR VERECEĞİ yönünde yasal düzenleme bulunduğu gözetilerek;

6100 sayılı HMK.nun 114/b , 115/1-2 maddeleri uyarınca yargı yolu yönünden dava şartı koşulunun gerçekleşmediği cihetle davanın usulden reddine ve aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi bakımından takdir ve hukuki kanı hasıl olmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;

1-Davacılar İ. Z., ve diğ. tarafından davalı İstanbul İl Özel İdaresi aleyhine açılan imar planında ilköğretim tesis alanında kalması nedeniyle kamulaştırmasız hukuki el atma sebebine dayalı tazminat davasına ilişkin olarak;

6487 sayılı Bazı Kanunlar İle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu'nun 21.maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6.maddesi 10.fıkrası, 6100 sayılı HMK.nun 114. maddesi l.fıkrası, ( b) bendi ve 115 /1-2 maddesi uyarınca davanın idari yargının görev alanına girmesi ve davaya bakmaya mahkememizin yargı yetkisi bulunmaması nedeniyle YARGI YOLUNA İLİŞKİN DAVA ŞARTI YOKLUĞU YÖNÜNDEN DAVANIN USULDEN REDDİNE(…)” karar vermiş; temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesince; 17.6.2014 gün ve E:2014/10303, K:2014/17333 sayı onanan; kararın  düzeltilmesi istemi de aynı Dairece; 23.2.2015 gün ve E:2014/27038, K:2015/3153 sayı ile reddedilen karar kesinleşmiştir.

2-Davacılar vekili bu kez; fazlaya dair hakları saklı tutularak 446.000,00TL tazminatın kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle; 1-Bağcılar Belediye Başkanlığı, 2- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 3- Milli Eğitim Bakanlığına karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

2a) İstanbul 2.İdare Mahkemesi: 31.10.2016 gün ve E:2016/146, K:2016/1935 sayı ile, “(…)yeni yasal düzenleme uyarınca bu aşamada hukuken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmektedir.

(…)

Açıklanan nedenlerle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda 6745 sayılı Kanun uyarınca yapılan değişiklik hükümleri dikkate alınarak, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına(…)” karar vermiş, istinaf yoluna başvurulması üzerine;

2b) İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesi: 11.4.2017 gün ve E:2017/975, K: 2017/1066 sayı ile, “(…)istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararında kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve dilekçelerde ileri sürülen iddialar da sözkonusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden başvuruların reddine…” karar vermiş,  temyiz edilmesi üzerine;

2c) Danıştay Altıncı Dairesi: 9.11.2017 gün ve E:2017/6180, K:2017/8697 sayı ile, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesince verilen 11/04/2017 tarihli, E:2017/975, K:2017/1066 sayılı kararın onanmasına karar vermiştir.

2d) Davacılar vekili tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuru üzerine;  Anayasa Mahkemesi; 28/11/2018 tarih ve 2018/1131 Başvuru sayılı kararı ile, Anayasa'nın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İhlal Edildiğine ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

2e) İSTANBUL 2.İDARE MAHKEMESİ; 6.7.2020 gün ve E:2018/2574 sayı ile, “(…)davacılar tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuru sonucu Anayasa Mahkemesi'nin 28/11/2018 tarih ve 2018/1131 Başvuru sayılı kararı ile Anayasa'nın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İhlal Edildiğine ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar verildiği, Mahkememizin 2018/2574 Esasına kaydedilen dosyasının 27/03/2019 tarihli ara kararı ile alınan keşif ve bilirkişi incelemesine ilişkin kararı üzerine mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi kapsamında bilirkişilerce düzenlenen 17/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 256,00 m2 yüz ölçümünde olduğu, keşif sırasında ölçümde taşınmazın 226,48 m2'lik bir alanın ilköğretim tesis alanında kaldığı, "Yol" alanında 7,25'm2 lik kısmı ile fonksiyonunda ilköğretim tesis alanında olmasına rağmen 22,27 m2'lik kısmının da kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, bu suretle taşınmazın toplam 29,52 m2'lik kısmına yönelik fiili el atma olgusunun gerçekleştiği, Mahkememizin 18/02/2020 tarihli ara kararı ile davacılardan dava konusu parsele cephe olan yol-kaldırım alanının dava konusu taşınmaz sınırları içerisinde olup olmadığının tespitine yönelik Lisanslı Kadastro Bürosundan zeminde aplike edilerek hazırlanacak koordinatlı krokisinin Mahkememize sunulmasının istenildiği, Bağcılar Lihkab Aplikasyon Krokisinde de fiili olarak el atılan kısmın kroki üzerinde yüzölçümleri ve koordinatları ile birlikte gösterildiği, anlaşılmaktadır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu, bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık. Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmaza fiilen el atılması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E: 1958/17, K: 1959/15 sayılı kararının III. bölümünde, “İstimlaksız el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü, adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle; iş bu dava dosyası ile Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2013/8 sayılı dosyasının temin edilerek, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.madesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine…” karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Burhan ÜSTÜN’ün Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 23.11.2020 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların murisinden  intikal eden ve halen iştirak halinde maliki bulundukları İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Yıldıztepe Mahallesi, 978 ada, 10 parsel sayılı taşınmazın İmar Planında "Kısmen Okul Alanında, Kısmen Yol Alanında" kaldığı ve taşınmazın kullanım hakkının kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; adli yargı yerinde 50.000,00, idari yargı yerinde ise   446.000,00TL tazminatın, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle  açılmıştır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atması halinde, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

Dava dosyalarının incelenmesinden;  davacıların vekili tarafından, müvekkillerinin murisinden  intikal eden ve halen iştirak halinde maliki bulundukları İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Yıldıztepe Mahallesi, 978 ada, 10 parsel sayılı taşınmazın İmar Planında "Kısmen Okul Alanında, Kısmen Yol Alanında" kaldığı ve taşınmazın kullanım hakkının kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; adli yargı yerinde 50.000,00, idari yargı yerinde ise   446.000,00TL tazminatın, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle  dava açıldığı;  adli yargı yerinde görülen davada Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alındığı; Harita Kadastro Mühendisince düzenlenen 14.5.2013 tarihli bilirkişi raporunda ve 24.7.2013 tarihli Bilirkişi  Kurulu Raporunda, dava konusu taşınmazın 37/8 sokak cepheli boş arsa olduğunun belirtildiği;  buna karşılık, İdare Mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda Mahkemeye  sunulan 16.6.2020 tarihli kapsamlı Bilirkişi Kurulu Raporunda; “(…)2.2.İmar Durumu:

Dava konusu Bağcılar, Yıldıztepe Mahallesi, F21-C-23-D-1-A pafta, 978 ada, 10 parsel; 18.04.2008 tasdik tarihli, 1/5000 ölçekli Bağcılar Nazım İmar Planı’nda kısmen “İlköğretim Tesisleri” fonksiyonunda, 15.09.2008 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında kısmen ‘‘İlköğretim Tesisleri”, kısmen de “Yol" fonksiyonunda kalmaktadır.

(…)

Rapora Konu Gayrimenkulün Özellikleri: Taşınmaz 562. Sokak cepheli olup, dikdörtgene yakın geometrik şekle sahip olup, topoğrafîk yapısı dikkate alındığında az eğimli, inşaat yapmaya elverişlidir. Taşınmaz belediye hizmetlerinden yararlanmakta, tamamlanmış altyapıya sahiptir. Keşif tarihinde taşınmazın boş durumda olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca taşınmazın belirli kısmına yol olmak üzere (7,25 m2) fiili el atma olduğu görülmüştür.

2.5- Taşınmazın Kamulaştırmasız El Atmaya Konu Kısmı:

Dava konusu Bağcılar, Yıldıztepe Mahallesi, F21-C-23-D-1-A pafta, 978 ada, 10 parsel; 18.04.2008 tasdik tarihli, 1/5000 ölçekli Bağcılar Nazım İmar Planı’nda kısmen “İlköğretim Tesisleri” fonksiyonunda, 15.09.2008 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında kısmen “İlköğretim Tesisleri”, kısmen de “Yol” fonksiyonunda kalmaktadır. Keşif günü yapılan incelemelerde; dava konusu taşınmazın “Yol Alanında (7,25 m2)” kalan kısmına fili olarak el atıldığı görüldüğünden taşınmazın “İlköğretim Tesisleri (248,75 m2)” ile ilgili değerlendirme yapılacaktı. Ancak tarafımızca re’sen tespitlerde bazı durumların örtüşmediği irdelenmesi hususuna binaen Yüce Mahkemeden talep neticesinde ara kararla sunulan ilgi aplikasyon krokisinde; Sonuç olarak fiili el atmanın konu olduğu kısım için yol alanı hesaplamasına gidilmeyecektir. Plan üzerinden 7,25 m2 olan yol alanı lejantlı kısmın olduğu alanda 29,52 m2 fiili el atma söz konusu olduğudur. Bu itibarla;

Tapu Alanı =256,00 m2

Fiili El Atılan = 29,52 m2 (Kaldırım Vasfında)

Fiili El Atılan Kısım İçin ; 29,52 -7,25 = 22,27 m2 ( İlköğretim Fonksiyonunda Olmasına Rağmen Fiili Kaldırım Yapıldığı)

Kamulaştırmasız El Atma Konusu Kalan Alan = 256,00 - 29,52 = 226,48 m2 (İlköğretim Tesis Alanı) olarak heyetimizce mütalaa edilmektedir.(…)” şeklinde, fotoğraf ve krokilerle de desteklenen tespitlere yer verildiği görülmüştür.

Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, davalı idarece kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza fiilen el atılması karşısında, (İdare mahkemesince görevsizlik kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunun daha yeni tarihli olması da gözetildiğinde) haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 2.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2013 gün ve E:2013/8, K:2013/596 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 2.İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2013 gün ve E:2013/8, K:2013/596 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 23.11.2020 gününde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                    

      Burhan                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

     ÜSTÜN                      BOZER                             AKSU                            SONER            

 

 

 

                                            Üye                                  Üye                                  Üye                     

                                        Aydemir                           Nurdane                            Ahmet

                           TUNÇ                             TOPUZ                           ARSLAN