T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         

          ESAS NO      : 2019 / 7

          KARAR NO : 2019 / 120

          KARAR TR   : 25.2.2019

ÖZET : Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul A.Ş. tarafından yürütülen görevin kusurlu yapıldığından bahisle  uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davanın;  6362 sayılı Kanunun 65.maddesi gözetildiğinde, Borsa İstanbul A.Ş. yönünden, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı      : E. K.

Vekili      : Av. D.E.

Davalı lar : 1-Sermaye Piyasası Kurulu

Vekilleri  :  Av.E.T.,  Av.E. S.

                  2-Borsa İstanbul A.Ş.

Vekili      : Av. İ. A.A.

 

O L A Y   :  Davacı vekili dilekçesinde; 30.10.2013 ile 05.11.2013 tarihleri arasında 5 işlem gününde Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. nezdinde bulunan müvekkili adına kayıtlı yatırım hesabından, piyasada işlem gören toplam 14.334.515 adet MRTGG hisse senedinin % 1,40284’ne tekabül eden 201090 adetinin,  çoğunluğu kredili alım ile 131.309,19 TL değeriyle alındığını; MRTGG hisse senedinin Sermaye Piyasası Kuruluna Bağlı Borsa İstanbul A.Ş.’nin 5.11.2013 tarihinde saat 17:40:01 ’de piyasa kapandıktan sonra KAP’ta yayınladığı karar sonrasında, basında internet sitelerinde çıkan haberler ve yorumlardan dolayı çoğu günler işleme kapandığını, açık olan günlerde ancak tek fiyat işlem gördüğünü, sürekli müzayedeye açık olmadığını, yapılan işlem ve haberler neticesinde müvekkili satışa yazsa bile satılmadığını; sonuçta, 19.03.2014 tarihinde müvekkilinin ancak alıcı bulabildiği piyasa fiyatı olan 0,23 kuruştan, 201090 adet toplam değer olarak 46.250,70 Türk lirası değerinden satmak zorunda kaldığını;  MRTGG hisse senedinden müvekkilinin uğramış olduğu 85058,49 TL zararın sorumlusunun Sermaye Piyasası Kuruluna bağlı Borsa İstanbul A.Ş. olup;  05.11.2013 17.40.01’de yapmış olduğu açıklamada ve haliyle önceden bildiği bilgilere göre;  2005 yılından beri hiçbir dönem kar etmeyen ve zarar edip sermaye kaybı yaşayan, Öz sermaye hesabında yeniden değerleme değer farkı bulunmasına rağmen ve 2012 yılı Bilançosunda % 52, 2013 yılı ilk altı aylık bilançosunda %60 sermaye kaybı olmasına rağmen, vadesinde ödemediği banka kredi taksiti, SGK borcu, Vergi Borcu bulunduğu personel ücretlerini geç ödediği, tamamen kendi adına verdiği ipotek ve teminatların şirket aktifinin 2,5 katı, öz sermayesinin 4,5 katı olduğunu belirttiğini;  İkinci Ulusal Pazardan çıkarılacağını,  sebeplerini de Borsa İstanbul A.Ş.nin (Eski adıyla İMKB) Kotasyon Müdürlüğünün 17.11.2011 tarih 12345 sayılı 379 no’lu İkinci Ulusal Pazar Esasları Konulu genelgesine dayandırarak yaptığını belirtmiş olduğunu; Kanun ve Genelge net olmasına rağmen, Borsada işlem görmeye başladığı 2005 yılından beri hiçbir dönem faaliyet ve dönem karı etmeyip zarar ettiği, zarar sebebiyle bu tarihten beri sermaye kaybı yaşadığı, 2012 yılında öz sermaye hesabında yeniden değerleme değer farkı bulunmasına rağmen %52’sini kaybetmiş, 2013 yılı ilk altı aylık bilançosunda %60’ını kaybetmiş,  vadesinde ödemediği banka kredi taksidi, SGK, Vergi borcunun bulunduğu ve personel ücretlerini gecikmeli ödediği, alacaklarını tahsil kabiliyetinin düşük olduğu, tamamını kendi adına verdiği ipotek ve teminatların şirket aktifinin 4,5 katı olduğu,  Mert Gıda Hisse Senedi hakkında tespit edilen konular hakkında iyileşme olmadığı takdirde şirketin ikincil ulusal pazardan çıkartılarak Gözaltı pazarı (C grubu)’na alınması için genel müdürlüğüne yetki verilmesine, şirketin 31.12.2013 Finansal tablolarını yayınlamasına kadar finansal durumunu düzeltmesi, öz kaynaklarını güçlendirmesi ve karlılığın artırılması için gerekli tedbirleri alması için yazılı olarak uyarılması kararı alınmış olduğunun ifade edildiğini; 2012 yılında bunca zorluğa girmiş, 27.05.2013 tarihinde şirketin yaptığı açıklamada TTK 376.1 maddesi gereğince Sermayesinin yarısından fazlasını kaybettiğini kamuya duyurup kabul etmesine rağmen, bu şirketin ulusal pazarda kredili alıma açık hisse senetleri ile birlikte aynı grupta işlem görmeye devam ettirildiğini; 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 1.maddesine aykırı şekilde, kuruluş amacı olan yatırımcıların hak ve menfaatlerini korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesi gerekirken, görevlerini ihmal ettiğini,  zaten 18.05.2016 saat 10:50:05’de de Borsa İstanbul’un yayınladığı haberle MRTGG’nin 31.12.2015’de sermayesini tamamen kaybettiğinden borsa kotundan çıkarmış olduğunu; MRTGG’nin 2012 yılından beri mali yapısının bozuk olduğunu, sermayesinin yarısından fazlasını kaybettiğini, hatta borçlarını ödeyemez hale geldiğinin yetkili kurum olan Borsa İstanbul A.Ş. tarafından bilindiğini,   buna rağmen MRTGG’nin Kredili alım satıma açık ulusal pazarda işlem görmesinin müvekkilini yanılttığını,  ayrıca kredili alım yapmasına sebep olduğunu;  halbuki bu durumda olan bir şirketin C grubunda olacağını,  2010 yılından itibaren 3 er aylık dönemlerde belli kriterlere göre güncellenen gruplamada 2013 yılına kadar bu durumda olan bir şirket hissesinin ulusal pazarda kalmasının mümkün olmadığını,  hisse senetlerinde gruplamanın amaçlarının birisinin de yatırımcıların risk uyarısı yapılarak dikkat etmelerini sağlamak olduğunu; hatta bu yüzden yatırımcıların alım yaparken uyarı ekranı ile uyarılmasının zorunlu hale getirildiğini, bir hisse senedinin Gözaltı Pazarına alınacağı haberinin o hisse senedi için büyük bir olay olduğunu,  müvekkili tarafından hiçbir zaman C grubunda bir hisse senedi alınmamış olduğunu;  müvekkilinin, küçük yatırımcı olduğunu,  MRTGG hisse senedine yatırım yapma sebebinin Ulusal pazarda olması, Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul’un kanun gereği gerekli denetimleri yaptığına ilişkin güveni olduğunu,  ancak daha sonra öğrendiği bilgiler ve uğradığı zarar neticesinde, durumun öyle olmadığını anladığını; şirketin ekonomik verilerinin, şirket sahiplerinin faaliyetlerindeki olumsuzlukların ve diğer sorunların KAP’ta (Kamuyu aydınlatma platformu) haber olarak yayınlanmasına, bunların Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul tarafından biliniyor olmasına ve şirketin içinin yaklaşık 8 yılda boşaltılmış olmasına,  yetmediği yerde sermaye artırımları ile yatırımcıdan para toplanmış olmasına rağmen, bu durumları tespit edip gerekli işlemleri yapacak olan kuruluşların,  5.11.2013 tarihine kadar bir idari yaptırımda bulunmadıklarını; buna karşılık, şirketin mali yapısı bozuk olduğundan ve bazı riskler taşıdığından dolayı,  davalı kurumların gerekli tedbirleri alıp,  yaptırımlar uygulanması halinde, müvekkilinin C grubunda olması gereken MRTGG hisse senedini almamış dolayısıyla zarara uğramamış olacağını ifade ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, müvekkilinin uğramış olduğu 85.058,49 TL zararın 19.03.2014 itibaren uygulanacak faizle birlikte Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul A.Ş.’den tahsiline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.  

Davalılardan Borsa İstanbul A.Ş.’nin vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde, davanın adli yargının görev alanına girdiğini öne sürerek görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 10.İDARE MAHKEMESİ: 19.9.2018 gün ve E:2017/1933 sayı ile, “(…) Kamu idarelerinin, görmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini yürütürken kanunlara ve hukuka uygun hareket etmek zorunda oldukları, idare hukukunun önemli bir ilkesi olup, idarelerin bu ilkeye aykırı davranışları nedeniyle kişilerin uğrayacakları zararları tazminle yükümlü olmaları T.C.Anayasası’nın 125. maddesi hükmü gereğidir.

İdare yasalarla kendi yetki ve sorumluluğuna bırakılan kamu hizmetini yasal yetkileri içinde ve gereği gibi yürütmek amacıyla önceden gerekli teşkilatı kurmak ve bu teşkilatın ve hizmetin gerektirdiği araç, gereç ve personeli her an hizmete hazır tutmak ve hizmetin iyi bir şekilde yürütülmesi için gerekli tüm özeni göstermekle yükümlüdür. Hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi yüzünden kişilerin zarara uğramaları halinde idarenin hukuksal sorumluluğu söz konusu olur ve uğranılan zararın hizmeti yürütmekle görevli idarece tazmini gerekir.

Kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla idarenin, tazminat ödemekle yükümlü tutulabilmesi için, ortada bir idari işlem veya eylemin (idare tutum ve davranışı) bulunması, bu işlem veya eylemden zarar meydana gelmesi bu idari işlem veya eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. Zarar doğrudan işlem veya eylemin idareye bağlanabilmesi durumunda, kusurlu ve kusursuz sorumluluk ilkelerine göre tazmini cihetine gidilmesi icap etmektedir.

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 1' inci maddesinde; " Bu Kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir." şeklinde belirtilmiştir." 3'üncü maddesinde; Borsalar, anonim şirket şeklinde kurulan, sermaye piyasası araçları, kambiyo ve kıymetli madenler ile kıymetli taşların ve Kurulca uygun görülen diğer sözleşmelerin, belgelerin ve kıymetlerin serbest rekabet şartları altında kolay ve güvenli bir şekilde alınıp satılabilmesini sağlamak ve oluşan fiyatları tespit ve ilan etmek üzere kendisi veya piyasa işleticisi tarafından işletilen ve/veya yönetilen, alım satım emirlerini sonuçlandıracak şekilde bir araya getiren veya bu emirlerin bir araya gelmesini kolaylaştıran, bu Kanuna uygun olarak yetkilendirilen ve düzenli faaliyet gösteren sistemleri ve pazar yerleri olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun'un Sermaye Piyasası Kurulu'nun görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen 128'inci maddesinde; " c) Bu Kanun kapsamına giren kurum ve ortaklıkların bağımsız denetim, derecelendirme, değerleme ve bilgi sistemleri denetimi faaliyetine ilişkin şartları ve çalışma esaslarını belirlemek ve bu şartları taşıyanları liste halinde ilan etmek." "f) Halka açık ortaklıklarda görev alacaklar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışmalarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmak ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemek." h) Sermaye piyasası kurumlarının, halka açık şirketlerin, borsaların ve öz düzenleyici kuruluşların bilgi sistemlerinin işletimine ve bu Kanun çerçevesindeki denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemek." k) "Halka açık ortaklıkların yönetim kurullarında, yönetim kurulu üyelerinin tamamının veya bir kısmının görev süresinin dolması veya üyeliklerinin boşalması sebebiyle yönetim kurulu toplantı yeter sayısının sağlanamaması ve görev süresi dolan veya üyeliği boşalan yönetim kurulu üyelerinin yerlerine görev sürelerinin bitimini veya üyeliğin boşalmasını takip eden 30 gün içinde yeni yönetim kurulu üyelerini seçmek üzere genel kurulun toplanamaması veya genel kurulda yeter sayıda yönetim kurulu üyesinin seçilememesi durumunda, Kurul, yerlerine halka açık ortaklık genel kurulunca yeni üyeler seçilinceye veya Kurulca başka üyeler atanıncaya kadar görev yapmak üzere yönetim kurulu toplantı yeter sayısını sağlayacak asgari sayıda, Kurulun kurumsal yönetim ilkelerinde sayılan bağımsızlık kriterlerini sağlayan yönetim kurulu üyelerini resen atar. Görev süresinin dolması nedeniyle boşalan halka açık ortaklık yönetim kurulu üyeliklerine Kurulca atamalar yapılıncaya kadar, görev süresi dolan yönetim kurulu üyeleri görevlerine devam eder. Kurulca yapılan resen atama sonucunda geriye kalan boş üyelikler için, kurumsal yönetim ilkelerinde sayılan bağımsızlık kriterlerini sağlayan, boş üye sayısının 3 katı kadar kişiyi halka açık ortaklığın ortaklarından aday göstermelerini talep eder. Kurul bu talebini ortakların halka açık ortaklıkta sahip olduğu pay oranlarını dikkate alarak belirler ve bu bentteki esaslara uygun olarak atama yapar. Olağan genel kurul toplantısını kanuni süresi içinde üst üste iki hesap dönemi içinde yapmayan ve yönetim kurulu üyeleri kısmen veya tamamen Kurulca yukarıdaki fıkralar uyarınca atanmış halka açık ortaklıklarda genel kurulun yetkileri YTM tarafından kullanılabilir. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir." hükmü öngörülmüştür.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 30.10.2013 - 5.11.2013 tarihleri arasında 5 işlem gününde 5.11.2013 seans kapanışı 17:40:00 itibariyle Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. nezdinde bulunan ve adına kayıtlı 69543 nolu yatırım hesabından 30.10.2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,67 kuruştan 28555 adet, 4.11.2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,65 kuruştan 89588 adet, 5.11.2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,65 kuruştan 79988 adet ve 5.11.2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,66 kuruştan 2959 adet olmak üzere 201090 adet toplam değer olarak 131.309,19 TL değerinden aldığı MRTGG hisse senedinin Borsa İstanbul A.Ş. tarafından basında internet sitelerinde çıkan haberler ve yorumlardan dolayı çoğu günler işleme kapalı olması ve açık olan günlerde de tek fiyattan işlem gördüğü, sürekli müzayedeye açık olmaması yapılan işlem ve haberler neticesinde satışa yazsa dahi satılması mümkün olmadığından 19.3.2014 tarihinde alıcı bulabildiği piyasa fiyatının 0,23 kuruştan 201090 adet toplam değer olarak 46.250,70 TL değerinden satması üzerine MRTGG hisse senedinden 85.058,49 TL zarara uğradığından bahisle Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul A.Ş'nin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla 85.058,49 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının davaya konu tazminat isteminin Sermaye Piyasası Kurulu ve Sermaye Piyasası Kurulu'na bağlı Borsa İstanbul A.Ş'nin idari nitelikte olan görevlerini yerine getirmeyip, vaktinde gerekli denetimleri yapmadığı iddiasıyla hizmet kusuruna bağlı olarak istenildiği anlaşıldığından, işbu davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin görev itirazının reddine…” ve mahkemelerinin görevliliğine karar vermiştir.

Davalılardan Borsa İstanbul A.Ş. vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolunda verdiği dilekçesi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: “(…)6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir.'' hükmüne; 3. maddesinde "Bu Kanunun uygulanmasında: / .... / ç) Borsa: Anonim şirket şeklinde kurulan, sermaye piyasası araçları, kambiyo ve kıymetli madenler ile kıymetli taşların ve Kurulca uygun görülen diğer sözleşmelerin, belgelerin ve kıymetlerin serbest rekabet şartları altında kolay ve güvenli bir şekilde alınıp satılabilmesini sağlamak ve oluşan fiyatları tespit ve ilan etmek üzere kendisi veya piyasa işleticisi tarafından işletilen ve/veya yönetilen, alım satım emirlerini sonuçlandıracak şekilde bir araya getiren veya bu emirlerin bir araya gelmesini kolaylaştıran, bu Kanuna uygun olarak yetkilendirilen ve düzenli faaliyet gösteren sistemleri ve pazar yerlerini, / ifade eder." hükmüne; 65. maddesinde "(1) Borsaların ve piyasa işleticilerinin kuruluşuna Kurulun uygun görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından izin verilir. Bu kuruluşların faaliyete geçmesi Kurulun iznine tabidir. / (2) Kuruluş izni verilebilmesi için, borsalar ve piyasa işleticilerinin; / a) Anonim şirket şeklinde kurulmaları, / b) Paylarının tamamının nama yazılı olması, / c) Paylarının nakit karşılığı çıkarılması, / ç) Sermayelerinin Kurulca belirlenen miktardan az olmaması, / d) Kurucularının veya borsa veya piyasa işleticisi üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak önemli etkiye sahip olan ortaklarının 44 üncü maddede yer alan şartları taşımaları, / e) Esas sözleşmelerinin bu Kanun ve ilgili düzenlemelerde yer alan hükümlere uygun olması, gerekir. /.... / (10) Bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, borsalar özel hukuk hükümlerine tabi olup, bu Kanunla verilen görev ve yetkileri kendi sorumlulukları altında bağımsız olarak yerine getirirler ve kullanırlar. Borsalar, bütçelerini ve personel kadrolarını esas sözleşmelerinde belirtilen organları aracılığıyla kendileri belirler. Borsalar, bunların bağlı olduğu ortaklık ve iştirakleri ile piyasa işleticileri, idari ve mali konularda kamu idaresini veya kamu sermayeli şirket, işletme, teşebbüs ve kuruluşları ilgilendiren mevzuat hükümlerine, kısıtlamalarına ve uygulamalarına tabi tutulamaz. / (11) Borsalara karşı açılacak davalar adli yargıda görülür. Borsaların 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan personel ile ihtilaflarında iş mahkemeleri görevlidir. / (12) Borsa başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ve üst yönetimi hakkında, bu Kanunda yer alan faaliyetleri nedeniyle soruşturma yapılabilmesi Kurulun yazılı iznine bağlıdır." hükmüne; 138. maddesinde ise "(1) Bu Kanun hükümlerine tabi olarak ve 67 nci maddede belirtilen borsacılık faaliyetlerinde bulunmak üzere Borsa İstanbul Anonim Şirketi unvanıyla bir anonim şirket kurulmuştur. Söz konusu Şirket, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret siciline resen tescil olunur. Borsa İstanbul Anonim Şirketi, bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında hazırlanacak esas sözleşmesinin ticaret siciline tescil edilmesiyle bu Kanunun 65 inci maddesinde yer alan borsaların ve piyasa işleticilerinin kuruluşuna ve faaliyetine ilişkin izni almış sayılır. / (2) Borsa İstanbul Anonim Şirketinin faaliyet konusu ve amacı, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, 6102 sayılı Kanunun 478 inci maddesinin dördüncü fıkrasına tabi olmaksızın paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, halka arz sınırlamaları, organları, komiteleri, bunların oluşumu, görev yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi Kurul tarafından hazırlanarak ilgili Bakanın onayını müteakip bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan tescil ve ilan edilir. Bu süre ilgili Bakanın kararıyla en çok üç aya kadar uzatılabilir. Esas sözleşme tescil ve ilan edilinceye kadar Menkul Kıymetler Borsalarının kuruluş ve organlarına ilişkin mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam olunur. / .... / (12) Borsa İstanbul Anonim Şirketi ile bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, kamu iktisadi teşebbüsleri de dâhil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan veya özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi değildir. Hazine Müsteşarlığı ve 4749 sayılı Kanun uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri, ihraç etmiş oldukları menkul kıymetlere ilişkin, ihraççıların tabi olduğu Borsa İstanbul Anonim Şirketine ödenmesi gereken kayıt ücreti ve kotasyon ücretinden muaftır. / (13) 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 657 sayılı Kanun, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 5018 sayılı Kanun, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler Borsa İstanbul Anonim Şirketi ile Borsa İstanbul Anonim Şirketinin doğrudan veya dolaylı olarak pay sahipliği nedeniyle bunlara tabi hâle gelen bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında uygulanmaz. /... " hükmüne yer verilmiştir.

Söz konusu düzenlemelere göre Borsa İstanbul A.Ş.'nin, ticari faaliyette bulunmak ve kâr gayesi taşımak amacıyla kurulmuş, genel hükümlere tabi anonim şirket sıfatı ile özel hukuk tüzel kişisi niteliğine sahip olduğunun anlaşılması ve 6362 sayılı Kanunun 65/11. maddesinde yer alan "Borsalara karşı açılacak davalar adli yargıda görülür." hükmü karşısında; somut olayda, Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul A.Ş.'nin kusuru sebebiyle zarara uğradığını iddia eden davacının maddi zararının tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde, davalı Borsa İstanbul A.Ş. yönünden, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır

Yukarıdaki açıklamalara göre, somut olaya ilişkin davanın da Borsa İstanbul A.Ş. ile ilgili kısmının özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiği düşünülmektedir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine …” karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; “(…)6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun; 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir." hükmü, 3. maddesinin ç bendinde; "Borsa Anonim şirket şeklinde kurulan, sermaye piyasası araçları, kambiyo ve kıymetli madenler ile kıymetli taşların ve Kurulca uygun görülen diğer sözleşmelerin, belgelerin ve kıymetlerin serbest rekabet şartları altında kolay ve güvenli bir şekilde alınıp satılabilmesini sağlamak ve oluşan fiyatları tespit ve ilan etmek üzere kendisi veya piyasa işleticisi tarafından işletilen ve/veya yönetilen, alım satım emirlerini sonuçlandıracak şekilde bir araya getiren veya bu emirlerin bir araya gelmesini kolaylaştıran, bu Kanuna uygun olarak yetkilendirilen ve düzenli faaliyet gösteren sistemleri ve pazar yerleri ifade eder" hükmü, 65/11 maddesinde, borsalara karşı açılacak davaların adli yargıda görüleceği belirtildikten sonra, aynı Kanun'un 128. maddesinde Kurulun görev yetki ve sorumlulukları düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin (c) bendinde; "Bu Kanun kapsamına giren kurum ve ortaklıkların bağımsız denetim, derecelendirme, değerleme ve bilgi sistemleri denetimi faaliyetine ilişkin şartları ve çalışma esaslarını belirlemek ve bu şartları taşıyanları listeler hâlinde ilan etmek", (f) bendinde; "Halka açık ortaklıklarda görev alacaklar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmak ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemek", (h) bendinde; "Sermaye piyasası kurumlarının, halka açık şirketlerin, borsaların ve öz düzenleyici kuruluşların bilgi sistemlerinin işletimine ve bu Kanun çerçevesindeki denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemek", (k) bendinde; "Halka açık ortaklıkların yönetim kurullarında, yönetim kurulu üyelerinin tamamının veya bir kısmının görev süresinin dolması veya üyeliklerinin boşalması sebebiyle yönetim kurulu toplantı yeter sayısının sağlanamaması ve görev süresi dolan veya üyeliği boşalan yönetim kurulu üyelerinin yerlerine görev sürelerinin bitimini veya üyeliğin boşalmasını takip eden 30 gün içinde yeni yönetim kurulu üyelerini seçmek üzere genel kurulun toplanamaması veya genel kurulda yeter sayıda yönetim kurulu üyesinin seçilememesi durumunda, Kurul, yerlerine halka açık ortaklık genel kurulunca yeni üyeler seçilinceye veya Kurulca başka üyeler atanıncaya kadar görev yapmak üzere yönetim kurulu toplantı yeter sayısını sağlayacak asgari sayıda, Kurulun kurumsal yönetim ilkelerinde sayılan bağımsızlık kriterlerini sağlayan yönetim kurulu üyelerini resen atar. Görev süresinin dolması nedeniyle boşalan halka açık ortaklık yönetim kurulu üyeliklerine Kurulca atamalar yapılıncaya kadar, görev süresi dolan yönetim kurulu üyeleri görevlerine devam eder. Kurulca yapılan resen atama sonucunda geriye kalan boş üyelikler için, kurumsal yönetim ilkelerinde sayılan bağımsızlık kriterlerini sağlayan, boş üye sayısının 3 katı kadar kişiyi halka açık ortaklığın ortaklarından aday göstermelerini talep eder. Kurul bu talebini ortakların halka açık ortaklıkta sahip olduğu pay oranlarını dikkate alarak belirler ve bu bentteki esaslara uygun olarak atama yapar. Olağan genel kurul toplantısını kanuni süresi içinde üst üste iki hesap dönemi içinde yapmayan ve yönetim kurulu üyeleri kısmen veya tamamen Kurulca yukarıdaki fıkralar uyarınca atanmış halka açık ortaklıklarda genel kurulun yetkileri YTM tarafından kullanılabilir. Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir." hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 30/10/2013-05/11/2013 tarihleri arasında 5 işlem gününde, 05/11/2013 seans kapanışı 17:40:00 itibarı ile Gedik Yatırım Menkul Değerler AŞ nezdinde bulunan ve adına kayıtlı 69543 nolu Gedik hesabından, 30/10/2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0.67 kuruştan 28555 adet, 04/11/2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,65 kuruştan 89588 adet, 05/11/2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,65 kuruştan 79988 adet ve 05/11/2013 tarihinde piyasa fiyatı olan 0,66 kuruştan 2959 adet olmak üzere 201090 adet toplam değer olarak 131.301,19 TL değerinde MRTGG hisse senedinin satın alındığı basında internet sitelerinde çıkan haberler ve yorumlardan dolayı çoğu günler işleme kapalı olması ve açık olan günlerde de tek fiyattan işlem görmesi, sürekli müzayedeye açık olmaması, yapılan işlem ve haberler neticesinde satışa yazılsa dahi satılması mümkün olmadığından, 19/03/2014 tarihinde alıcı bulabildiği, piyasa fiyatının 0,23 kuruştan 201090 adet, toplam değer olarak 46.250,70 TL değerinden satması üzerine, MRTGG hisse senedinden 85.058,49 TL zarara uğradığından bahisle Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul AŞ'nin hizmet kusuru bulunduğu iddiası ile 85.058,49 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte tazmini istemi ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Anılan yasal düzenlemelerde, borsalara karşı açılacak davaların adli yargıda görüleceği açıkça belirtilmiş olduğundan, kıyas yoluyla görevli yargı yerinin tespitinin mümkün olmaması nedeniyle, idarenin kamu hukukundan kaynaklanan ayrıcalıklardan yararlandığı ve kamu hizmeti ölçüsünün esas alınması gerektiği iddialarına itibar edilemez.

Bu durumda, Borsa İstanbul AŞ’nin, yürüttüğü görev nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu, sonucuna ulaşılmıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenle, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca, yapılan başvurunun kabulünün uygun olacağı …” yolunda düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 25.2.2019 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalılardan Borsa İstanbul A.Ş. vekilinin, anılan Yasa’nın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde, anılan Davalı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Sermaye Piyasası Kurulu ve bu Kurula bağlı Borsa İstanbul A.Ş.’nin MRTGG hisse senedi hakkında, gerekli denetimleri zamanında yapmaması ve önlemleri almaması neticesi, doğduğu ileri sürülen 85.058,49 TL zararın 19/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemi ile açılmış; davalılardan Borsa İstanbul A.Ş.  yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmıştır.

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun  “Amaç” başlıklı 1. maddesinde " (1) Bu Kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir.”;

“Kısaltmalar ve tanımlar” başlıklı 3.maddesinde; “ (1) Bu Kanunun uygulanmasında;(…) ç) Borsa: Anonim şirket şeklinde kurulan, sermaye piyasası araçları, kambiyo ve kıymetli madenler ile kıymetli taşların ve Kurulca uygun görülen diğer sözleşmelerin, belgelerin ve kıymetlerin serbest rekabet şartları altında kolay ve güvenli bir şekilde alınıp satılabilmesini sağlamak ve oluşan fiyatları tespit ve ilan etmek üzere kendisi veya piyasa işleticisi tarafından işletilen ve/veya yönetilen, alım satım emirlerini sonuçlandıracak şekilde bir araya getiren veya bu emirlerin bir araya gelmesini kolaylaştıran, bu Kanuna uygun olarak yetkilendirilen ve düzenli faaliyet gösteren sistemleri ve pazar yerlerini,(…) ifade eder.” denilmiş;

Kanunun, “Borsalar ve piyasa işleticileri” başlıklı 65.maddesinde; “ (1) Borsaların ve piyasa işleticilerinin kuruluşuna Kurulun uygun görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından izin verilir. Bu kuruluşların faaliyete geçmesi Kurulun iznine tabidir. (1)

(2) Kuruluş izni verilebilmesi için, borsalar ve piyasa işleticilerinin;

a) Anonim şirket şeklinde kurulmaları,

b) Paylarının tamamının nama yazılı olması,

c) Paylarının nakit karşılığı çıkarılması,

ç) Sermayelerinin Kurulca belirlenen miktardan az olmaması,

d) Kurucularının veya borsa veya piyasa işleticisi üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak önemli etkiye sahip olan ortaklarının 44 üncü maddede yer alan şartları taşımaları,

e) Esas sözleşmelerinin bu Kanun ve ilgili düzenlemelerde yer alan hükümlere uygun olması,

gerekir.

 (…)

(10) Bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, borsalar özel hukuk hükümlerine tabi olup, bu Kanunla verilen görev ve yetkileri kendi sorumlulukları altında bağımsız olarak yerine getirirler ve kullanırlar. Borsalar, bütçelerini ve personel kadrolarını esas sözleşmelerinde belirtilen organları aracılığıyla kendileri belirler. Borsalar, bunların bağlı olduğu ortaklık ve iştirakleri ile piyasa işleticileri, idari ve mali konularda kamu idaresini veya kamu sermayeli şirket, işletme, teşebbüs ve kuruluşları ilgilendiren mevzuat hükümlerine, kısıtlamalarına ve uygulamalarına tabi tutulamaz.

(11) Borsalara karşı açılacak davalar adli yargıda görülür. Borsaların 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan personel ile ihtilaflarında iş mahkemeleri görevlidir.

(12) Borsa başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ve üst yönetimi hakkında, bu Kanunda yer alan faaliyetleri nedeniyle soruşturma yapılabilmesi Kurulun yazılı iznine bağlıdır.” hükmüne;

Aynı Kanunun “Borsa İstanbul Anonim Şirketi” başlıklı 138.maddesinde ise; “– (1) Bu Kanun hükümlerine tabi olarak ve 67 nci maddede belirtilen borsacılık faaliyetlerinde bulunmak üzere Borsa İstanbul Anonim Şirketi unvanıyla bir anonim şirket kurulmuştur. Söz konusu Şirket, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret siciline resen tescil olunur. Borsa İstanbul Anonim Şirketi, bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında hazırlanacak esas sözleşmesinin ticaret siciline tescil edilmesiyle bu Kanunun 65 inci maddesinde yer alan borsaların ve piyasa işleticilerinin kuruluşuna ve faaliyetine ilişkin izni almış sayılır.

(2) Borsa İstanbul Anonim Şirketinin faaliyet konusu ve amacı, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, 6102 sayılı Kanunun 478 inci maddesinin dördüncü fıkrasına tabi olmaksızın paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, halka arz sınırlamaları, organları, komiteleri, bunların oluşumu, görev yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi Kurul tarafından hazırlanarak ilgili Bakanın onayını müteakip bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan tescil ve ilan edilir. Bu süre ilgili Bakanın kararıyla en çok üç aya kadar uzatılabilir. Esas sözleşme tescil ve ilan edilinceye kadar Menkul Kıymetler Borsalarının kuruluş ve organlarına ilişkin mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam olunur.

(3) Bu madde uyarınca Borsa İstanbul Anonim Şirketinin kuruluşu ve tescili ile esas sözleşmesinin hazırlanması, tescili ve ilanı kapsamında yapılacak işlemler harçtan, düzenleyeceği kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır. Ticaret siciline tescil işlemlerinden ücret alınmaz.

(4) Bu Kanunla mülga 91 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre kurulan İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının ve bu Kanunla mülga 2499 sayılı Kanunun 40/A maddesi uyarınca kurulan İstanbul Altın Borsasının tüzel kişilikleri Borsa İstanbul Anonim Şirketinin esas sözleşmesinin tescili ile son bulur.

(…)

 (12) Borsa İstanbul Anonim Şirketi ile bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, kamu iktisadi teşebbüsleri de dâhil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan veya özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi değildir. Hazine Müsteşarlığı ve 4749 sayılı Kanun uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri, ihraç etmiş oldukları menkul kıymetlere ilişkin, ihraççıların tabi olduğu Borsa İstanbul Anonim Şirketine ödenmesi gereken kayıt ücreti ve kotasyon ücretinden muaftır. (1)

(13) 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 657 sayılı Kanun, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 5018 sayılı Kanun, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler Borsa İstanbul Anonim Şirketi ile Borsa İstanbul Anonim Şirketinin doğrudan veya dolaylı olarak pay sahipliği nedeniyle bunlara tabi hâle gelen bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında uygulanmaz. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 14/11/2013 tarihli ve E.: 2013/24, K.: 2013/133 sayılı Kararı ile.)

(…)” hükmüne yer verilmiştir.

Dava konusu olayda, davacı tarafından, 30/10/2013-05/11/2013 tarihleri arasında 05/11/2013 seans kapanışı 17.40 itibariyle, bir menkul değerler şirketinde bulunan adına kayıtlı yatırım hesabından, toplam olarak 131.309,19 TL değerinden aldığı MRTGG hisse senetlerinin,  Borsa İstanbul A.Ş. tarafından basında internet sitelerinde çıkan haber ve yorumlardan dolayı çoğu günler işleme kapalı olduğu, açık olan günlerde de tek fiyattan işlem gördüğü, sürekli müzayedeye açık olmadığı, yapılan işlem ve haberler sonucunda satışa yazsa dahi satılması mümkün olmadığından,  19/03/2014 tarihinde alıcı bulabildiği, alış fiyatına göre daha düşük piyasa fiyatı üzerinden, toplam olarak 46.250,70 TL değerinden satması üzerine MRTGG hisse senedinden 85.058,49 TL zarara uğradığından bahisle Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul A.Ş.'nin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla 85.058,49 TL maddi zararın tazmini istemiyle dava açıldığı; davalılardan Borsa İstanbul A.Ş. tarafından yapılan görev itirazının İdare Mahkemesince reddi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına adli yargı lehine olumlu görev uyuşmazlığı çıkartıldığı anlaşılmıştır.

Konuya ilişkin mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte irdelendiğinde;  Borsa İstanbul A.Ş.'nin, ticari faaliyette bulunmak ve kâr amacı taşımak amacıyla kurulmuş, genel hükümlere tabi anonim şirket sıfatı ile özel hukuk tüzel kişisi niteliğine sahip olduğu anlaşıldığından ve 6362 sayılı Kanunun 65.maddesindeki, "Borsalara karşı açılacak davalar adli yargıda görülür." hükmü gözetildiğinde,  Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul A.Ş. tarafından yürütülen görevin kusurlu yapıldığı nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde, davalılardan Borsa İstanbul A.Ş. yönünden, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile Ankara 10.İdare Mahkemesinin 19.9.2018 gün ve E:2017/1933 sayılı görevlilik kararının, “Borsa İstanbul A.Ş. ile ilgili kısmının” kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 10.İdare Mahkemesinin 19.9.2018 gün ve E:2017/1933 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ, “BORSA İSTANBUL A.Ş. İLE İLGİLİ KISMININ” KALDIRILMASINA, 25.2.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                    

       Hicabi                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

    DURSUN                     BOZER                            AKSU                            SONER            

 

 

 

                                            Üye                                  Üye                                 Üye                    

                                    Süleyman Hilmi                   Aydemir                          Nurdane           

                            AYDIN                             TUNÇ                            TOPUZ