Hukuk Bölümü 1991/36 E., 1991/37 K.

  • TAZMİNAT DAVASI
  • MADDİ MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ
  • POLİSİN DUR EMRİNE SÜRÜCÜNÜN UYMAMASI NEDENİYLE AÇILAN ATEŞ SONUCU ARAÇTAKİ YOLCUNUN YARALANMASI
  • 2576 S. BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ, İDARE MAHKEMELERİ VE V... [ Madde 5 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı, 18.1.1988 gününde H.B.`

    `nin kullandığı traktörle köyüne giderken sürücünün görevli bir polisin "dur" emrine uymaması üzerine ateş eden polis tarafından yaralandığını ve uzun süreli tedavi görmek zorunda kaldığını, ömür boyu sakat kalma ihtimaliyle karşı karşıya bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla sürücü M.B., polis memuru İ.Ö. ve İçişleri Bakanlığı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle 2.2.1989 gününde adli yargıda dava açmıştır.

    Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi; 14.2.1991 gününde, E. 1988/93, K: 1991/216 sayıyla; Davacının yaralanmasına sebep olan polis memuru İ.Ö.`

    `nün olay sırasında asayiş ve denetim görevi yapmakta olduğu, hakkında Bafra Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasında taksirle yaralamaya sebep olmaktan mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği belirtilerek idari görev sırasında meydana gelen zarardan polis memuru ile istihdam eden sıfatıyla İçişleri Bakanlığının sorumlu oldukları, bu nedenle davanın çözümünün idari yargının görevine girdiği, bu tür olyalarda Yargıtay`

    `ın yerleşmiş içihadının da bu yolda olduğu, açıklanan sebeplerle davacı polis memuru ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tazminat talep ettiğinden idare mahkemesinde bakılacak bu davanın Mustafa Balkaya yönünden de idari yargıyı ilgilendirdiği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Davacı bu karar üzerine, aynı kişilere karşı tazminat istemiyle 22.4.1991 gününde idare mahkemesinde dava açmıştır.

    Samsun İdare Mahkemesi; 9.5.1991 gün ve 276-361 sayıyla; olayda polis memuru İbrahim Özkan`

    `ın idari nitelikteki asayiş ve denetim görevi sırasında meydana gelen olay nedeniyle İçişleri Bakanlığı`

    `nın polis memuru ile birlikte sorumlu olduğu, idari eylemlerden doğan zararın karışlanması istemiyle açılacak tam yargı davalarının idare mahkemelerinin görevine girdiği, ancak olayın meydana gelmesine sebebiyet veren traktör sürücüsü M.B. hakkındaki tazminat davasının adli yargının görevinde bulunduğu, bu itibarla traktör sürücüsü yönünden mahkemelerinin görevsiz olduğu sonucuna vararak, daha önce adliye mahkemesinde davanın tamamı hakkında görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Mustafa Balkaya hakkındaki dava nedeniyle görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne başvurulmasına karar vermiş, dosya İdare Mahkemesi Başkanlığının 13.9.1991 gün ve 235 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Mustafa Şahin`

    `in Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Ekrem Serim, Feridun Taşkın, Nurşen Çatal, İrfan Erdinç ve Osman Şimşek`

    `in katılmaları ile yaptığı 18.11.1991 günlü toplantıda, Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç`

    `in; olayda traktör sürücüsünün, kişisel kusura dayalı sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tayini adli yargının görevine girdiği şeklindeki yazılı ve sözlü düşünceleri alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, polis memurunun dur emrine uymayan araca polisin ateş etmesiyle araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

    Asliye Hukuk Mahkemesi, araç sürücüsü ile polis memuru ve İçişleri Bakanlığı hasım gösterilerek açılan davanın tamamı hakkında görevsizlik kararı vermiş, aynı kişilere karşı idari yargıda açılan davada ise idare mahkemesi bakanlık ve polis memuruna ilişkin kısım hakkında kendisini görevli görüp; araç sürücüsü yönünden görevsizlik kararı verdiğinden olayda uyuşmazlık, münhasıran bu kişi hakkındaki dava nedeniyle doğmuş bulunmaktadır.

    2576 sayılı Kanunun değişik 5. maddesinde idare mahkemelerinin görevleri arasında; Tam yargı davaları sayılmış, 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinde de idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari dava türleri arasında gösterilmiştir. Bu tür davaların ilk koşulu bir hakkı ihlal eden idari nitelikte bir işlem veya eylemin bulunmasıdır. Başka bir deyişle idari yargıda davalı mevkiinde münhasıran bir idare tüzelkişisi bulunabilir. Bu nedenle idare mahkemesinde, kurumuyla kamu ilişkisi içinde bulunan bir ajanın şahsı aleyhine dahi tam yargı davası açılamaz. Olayda ise, adli ve idari yargı mercilerince hakkında görevsizlik kararı verilen bir kişinin kusurlu davranışından diğer bir kişinin zarar görmesi sözkonusudur. Olayda, sürücünün emre itaat etmemesindeki kişisel kusuru davanın esasını teşkil etmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın özel hukuk kurallarına tabi bulunduğu ve adli yargının görev alanına girdiği açıktır.

    Bu itibarla idare mahkemesinin görevli yargı yerinin tayini için yaptığı başvurunun kabulü ile Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi`

    `nin görevsizlik kararının (Mustafa Balkaya yönünden) kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Samsun İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Bafra Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.2.1991 günlü, E. 1988/93, K. 1991/216 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 18.11.1991 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.