Hukuk Bölümü         2000/57 E.  ,  2000/54 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           :M.A. ( C.)

            Vekili              :Av. Y.İ.B.

            Davalı            :Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

            Vekili              :Av. M.Ö. 

            O L A Y          :Davacıya ait tapulu arsa üzerinde bulunan betonarme iki katlı bina ve ağaçların, Altındağ – Hacılar Mahallesinde açılması öngörülen imar yolu üzerinde kaldığı nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 6.6.1997 gün ve 2174/ 3343 sayılı kararıyla, kamulaştırılmasına karar verilmiştir.

            Kıymet Takdir Komisyonunca takdir edilen 1.337.379.000. – TL. bedel üzerinden idarece kamulaştırıldığının tebliğ edilmesi üzerine davacı tarafından, kamulaştırma işleminin iptali istemiyle açılan dava; Ankara 1. İdare Mahkemesi’nce, 9.12.1998 gün ve E:1997/1225, K:1998/1216 sayı ile, olayda plandaki amaca uygun kamulaştırma yapıldığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Bu kez, davacı vekilince, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:1999/27 D. İş sayısında açılan tespit dosyasına ibraz olunan 16.4.1999 günlü bilirkişi raporuna göre, kamulaştırılan bina kıymetinin 24.731.250.000. – TL. olduğu tespit edilmiştir.

            Davacı vekili, binanın kamulaştırma bedelinin 1.337.379.000. – liradan 24.731.250.000. – liraya arttırılması ve arsa bedeli olarak 2.700.000.000. – liranın da ilavesiyle aradaki fark tutarı toplam 26.093.871.000. – liranın, yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 19.4.1999 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 11.11.1999 gün ve E:1999/252, K:1999/681 sayı ile, imar uygulaması sırasında yol güzergâhında bulunan yapı bedellerinin artırılması için dava açıldığı; davalı idarenin, encümen kararına dayanılarak dava konusu yapıya enkaz bedeli takdir ettiği; davacının ise, enkaz bedeline itiraz ederek binanın gerçek değerini istemek suretiyle encümen kararına karşı çıktığı; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında “ davacı binasının enkaz bedelini değil bina bedelinin verilmesini isteyerek encümen kararına karşı çıktığına göre idarenin enkaz bedeli takdiri idari birlikten olan encümen kararına dayalı olduğundan bina bedeline ilişkin ihtilafın inceleme yerinin idari yargı olduğu” belirtildiğinden bina bedeline ilişkin ihtilaf yönünden mahkemenin görevsiz olduğu; davaya konu zemine idare tarafından el atılmadığı gerekçesiyle, zemin ile ilgili açılan davanın esastan; bina bedeline ilişkin dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar, YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ’ nin 20.3.2000 günlü, E:2000/ 3346, K:2000/ 4237 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

            Davacı vekili, binanın kamulaştırma bedelinin 1.337.379.000. – liradan 24.731.250.000. –liraya arttırılarak aradaki fark tutar 23.393.871.000. – liranın, yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle bu kez 18.4.2000 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır. 

ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ; 28.4.2000 gün ve E:2000/412 sayı ile, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinde kamulaştırmada takdir olunan bedele ve maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılacağı öngörüldüğünden, anılan Yasaya göre saptanan bedelin arttırılması talebiyle açılan bu davanın idari yargı yerinde görülmesine yasal olanak bulunmadığı sonucuna varıldığından bahisle, görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına ve dosyanın incelenmesinin bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler:  Mahir  Ersin  GERMEÇ,  Dr.  Mustafa  KILIÇOĞLU,  Mustafa  BİRDEN ,

Ayla ALKIVILCIM,   Dr. Serdar   ÖZGÜLDÜR  ve  Hıfzı   ÇUBUKLU’ nun   katılımlarıyla   yapılan

20 / 11 / 2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli  yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ  ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca  yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan  Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun  biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME :

Dava, kamulaştırılan taşınmazın bedelinin artırılması isteminden ibarettir.

            Anayasa'nın 46. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve usullerinin kanunla belirleneceğine işaret edilmiş; kamulaştırma bedelinin, nakden ve peşin olarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

            2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda, 10. maddeye göre teşkil olunan kıymet takdiri komisyonlarınca, 11. maddesinde belirtilen objektif esaslar dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin takdir edileceği belirtilmiş ve 14. madde ile de, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda; takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı ise adli yargıda dava açılacağına işaret edilmek suretiyle, görev konusu açık bir şekilde düzenlenmiş ve idari yargıda açılan davaların öncelikle görüleceği; idari yargıya başvurulduğu takdirde, adli yargıya başvuru süresinin, idari yargı kararının kesinleştiği tarihten, bu kararlara karşı yasa yollarına başvurulmuş ise, buna ilişkin kararların tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı kurala bağlanmıştır.

            Olayda, idarece kamulaştırma kararı alındığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda öngörülen yöntem izlenmek suretiyle işlemlerin tamamlandığı ; Kıymet Takdir Komisyonunca bina kıymeti olarak takdir edilen bedelin davacı adına bankada bloke edildiği  anlaşılmaktadır.

            Bedel takdiri de, esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı , re'sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasakoyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.

Şu halde, kamulaştırma işlemi sonucunda davacı adına bankada bloke edilen bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, kamulaştırma bedelinin Yasa'nın 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır. 

            Belirtilen durum karşısında, olayda kamulaştırma işlemine karşı açılan davada idari yargı yerince verilen kararın kesinleşmesi üzerine, yapılan kamulaştırmada takdir edilen bedele itiraz edilerek açılan kamulaştırma değerinin arttırılması davasının görüm ve çözümü, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.

            Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

            SONUÇ  : Davanın çözümünde ADLİ  YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun KABULÜ  ile Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.11.1999 günlü, E:1999/252, K:1999/681 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA , 20. 11. 2000  gününde   KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile  karar verildi.