T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/813

KARAR NO  : 2022/2     

KARAR TR  : 31/01/2022

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

KARAR

 

 

 

Davacı  : E.D.

Vekili    : Av. E.D.

Davalı   : Adalet Bakanlığı

Vekili    : Av. H.A.

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, davacının Silivri 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunduğunu, aynı zamanda İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hazırlık sınıfı öğrencisi olduğunu, 9-10 Haziran 2020 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan stem İngilizce yeterlilik sınavına online olarak kurumda katılmak istediğini belirtmesi üzerine, Kurum Müdürlüğünce, bilgisayar açılış domain şifresi ve gerekli yetkinin istendiği Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce 05/06/2020 tarihli ve 26220590-204.10-E.351/72684 sayılı yazı ile talebin uygun görülmediğinin bildirildiğini, bu şekilde davacının sınava girmesinin engellendiğini belirterek, mağduriyetinin giderilmesi istemiyle adli yargı yerine şikayet başvurusunda bulunmuştur.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2.Silivri 2. İnfaz Hakimliği29/07/2020 tarihli ve E.2020/2675, K.2020/3107 sayılı kararı ile, kurum uygulamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiş, karara davacı vekili itiraz etmiştir.

3. Silivri Ağır Ceza Mahkemesi12/08/2020 tarihli ve Değ. İş. 2020/1710 sayılı kararı ile, itiraza konu kararın Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce verildiği, şikayet başvurusunun infaz hakimliğinin görev ve yetki alanı dışında olduğundan esasa girmeden red kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile red kararı verildiği, ancak bu durumun sonuca etkili olmadığı açıklanarak, itirazın farklı gerekçe ile reddine karar vermiştir.

4. Davacı vekili, bu kez davalı idare işleminin iptali ile uğranılan manevi zarar sebebiyle 10.000 TL tazminatın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

5. Ankara 11. İdare Mahkemesi 25/09/2020 tarihli ve E.2020/1805, K.2020/1546 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın tutuklu olan davacının yararlanabileceği haklar kapsamında olduğu ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’na göre tutukluya sağlanan imkanlarla ilgili şikâyetlerin infaz hâkimliklerine yapılması gerektiğini belirterek, 4675 sayılı Kanun'un uygulanmasından kaynaklanan davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesinin 25/12/2020 tarihli ve E.2020/3432, K.2020/3081 sayılı kararı ile, davacı tarafın istinaf isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına kesin olarak karar verilmiş ve görevsizlik kararı kesinleşmiştir.

6. Davacı vekilinin, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 25/09/2020 tarihli ve E.2020/1805, K.2020/1546 sayılı kararı ile Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 12/08/2020 tarihli ve Değ. İş. 2020/1710 sayılı kararları arasında görev uyuşmazlığı oluştuğunu ileri sürerek  dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini talep etmesi üzerine, Ankara 11. İdare Mahkemesi26/03/2021 tarihli ve E.2020/1805 sayılı kararı ile adli yargı yerince verilen kararın görevsizlik kararı olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar vermiş, verilen karara davacı tarafından itiraz edilmiş, dava dosyası Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesinin 27/10/2021 tarihli ve E.2021/2224, K.2021/3435 sayılı kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

7. Uyuşmazlık Mahkemesinin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

8. 2247 sayılı Kanun’un 1. maddesi şöyledir:

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”,

9. 2247 sayılı Kanun’un 14. maddesi şöyledir:

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.

10. Anılan düzenlemelere göre, davanın taraflarınca 14. madde kapsamında Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulabilmesi için, adli ve idari yargı yerlerince yargı yolu bakımından verilmiş görevsizlik kararlarının bulunması, ayrıca kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir.

11. Kanun'un 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

12. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 31/01/2022 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

13. Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa ilişkin olarak idari yargı yerince manevi tazminat istemiyle açılan davada, adli yargı yeri işaret edilerek yargı yolu itibarıyla verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmakla birlikte, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin12/08/2020 tarihli ve Değ. İş. 2020/1710 sayılı kararında, şikayet başvurusunun infaz hakimliğinin görev ve yetki alanı dışında olduğu anlaşılmakla itirazın reddine şeklinde karar verildiği, diğer bir anlatımla, sınava girmesinin engellendiğini belirterek, mağduriyetinin giderilmesi istemiyle adli yargı yerine yapılan şikayet üzerine, adli yargı yerince idari yargı yerinin görevli olduğuna dair verilmiş bir görevsizlik kararının bulunmadığı, davaların konularının da farklı olduğu anlaşılmaktadır.

14.Bu durumda, adli ve idari yargı yerlerince aynı konuda karşılıklı olarak verilmiş görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Kanun'un14. maddesinde öngörülen adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri koşulu gerçekleşmemiştir.

15. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak,2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

31/01/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan Vekili

Muammer

TOPAL

Üye

Birol

SONER

Üye

Nilgün

TAŞ

Üye

Doğan

AĞIRMAN

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN