Hukuk Bölümü         2001/73 E.  ,  2001/80 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Vekili              : Av. H.K., Av. M.A.P.

Davalı            : İçişleri Bakanlığı

Vekili              : Hazine Av. G.T. 

            O  L  A  Y       : Van- Cumhuriyet Telekom Müdürlüğünde hat bakım ustası olarak çalışan A.B.'ün, Çatak İlçesindeki hat arızasını giderdikten sonra dönüş sırasında teröristlerin açtığı ateş sonucunda ölmesi nedeniyle, mirasçıları tarafından Türk Telekomünikasyon A.Ş. aleyhine açılan tazminat davasında; ANKARA 9. İŞ MAHKEMESİ, 23.12.1998 gün ve E:1998/602, K:1998/1410 sayı ile, düzenlenen bilirkişi raporunda S.S.K.'ca davacılara sağlanan gelirler dikkate alınarak yapılan hesaplama Mahkemece benimsenmek suretiyle toplam 19.325.282.648.-TL. maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiş; bu karar, YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ' nin 18.2.1999 gün ve E:1999/422, K:1999/896 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

            Anılan yargı kararı gereğince haksahiplerine 34.259.558.000.-TL. ödemede bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin vekili, olayda sosyal risk ilkesi gereği sorumlu olduğunu ileri sürdüğü İçişleri Bakanlığından, kurumlarınca ödenen tazminattan doğan alacağın faiziyle birlikte rücuen tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 9.7.1999 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

            VAN İDARE MAHKEMESİ; 9.8.2000 gün ve E:2000/369, K:2000/499 sayı ile, olayda tazminat davasının ihbar eden aleyhine sonuçlanması üzerine açılan rücu davasının konusunu oluşturan alacağın, tazminat davasında bilirkişice saptanan kusur ve sorumluluk oranına göre ihbar edenin hissesinden fazla ödemede bulunduğu miktara ilişkin bulunmakta olup, ortada 6183 sayılı A.A.T.U.H.K. kapsamına giren bir kamu alacağının da bulunmadığı; buna göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı vekili, aynı istekle, 8.9.2000 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.           

ANKARA 31. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 11.11.2000 gün ve E:2000/547, K:2000/669 sayı ile, bilindiği gibi kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişilerin uğradığı özel ve olağanüstü zararların idare tarafından tazmin edilmesinin idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu; idarenin yasal sorumluluğunun hizmet kusuru ilkesine ve istisnai olarak da sosyal risk ilkesine dayandığı; somut uyuşmazlıkta, davacı Kurumun işçisi A.B. terörist saldırısı sonucunda ölmüş olup, gerekli tedbirleri almayan İçişleri Bakanlığının, sosyal risk ilkesinin koşulları var ise davacı Kuruma tazminat ödemesi gerekeceği; ne varki, anılan ilkenin koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılacağı ve davanın görülüp sonuçlandırılacağı yerin İdare Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ' nin 9.4.2001 gün ve E:2001/2608, K:2001/3540 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir. 

            İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME , Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Sabriye KÖPRÜLÜ, Ertuğrul TAKA ve Turgut ARIBAL’ın katılımlarıyla yapılan 12/11/2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki  yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 

            USULE İLİŞKİN İNCELEME         :

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının, 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacı kurumun istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.  

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME :

Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından, kurumlarınca ödenen tutarın,İçişleri Bakanlığından rücuen tahsili isteminden ibarettir.

            Olayda,görevi esnasında teröristlerce öldürülen Kurum işçisinin mirasçıları tarafından açılan tazminat davasında,Mahkemece hükmolunan tazminatın davalı Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından hak sahiplerine ödendiği ve bu yoldaki kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Tazminat davasına bakan Mahkemece, zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve hükmolunan  tazminat da tamamen ödenmiş olduğuna göre, olayda ölenin mirasçıları olan davacı taraf yönünden,ortada tazminat davasında giderilmemiş bir alacak bulunduğundan sözedilemeyeceği gibi , 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından idari yargı yerinde açılacak bir idari dava yoluyla giderilmesi gereken zarar da kalmamıştır.

            Öte yandan,ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

            Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi; bu nedenle, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde    ADLİ  YARGININ görevli olduğuna,  bu nedenle Ankara 31. Asliye Hukuk   Mahkemesi'nin 11.11.2000   gün ve  E: 2000/547,K:2000/669            sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 12.11.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.