Ceza Bölümü         2001/44 E.  ,  2001/45 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

             Davacı           : K.H.

            Yakınan        : A.A.

            Mağdure        : A.A.

            Sanıklar         : 1-N.A.

                                     2-K.Y.

                                     3-O.A.

                                     4-A.T.

O L A Y          : Çanakkale 1/116. Jandarma Er Eğt. Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık J. Er N.A.'nın, izinde bulunduğu 23.3.1996 günü, diğer sivil kişi sanıklar ile birlikte mağdure A.A.'yı, Dikmen Sokullu Caddesi üzerinde bulunan Halikarnas bilardo salonuna götürdüğü, burada sanık K.Y.'ın rızasıyla mağdurenin ırzına geçip kızlığını bozduğu, daha sonra diğer sanıklar A.T., N.A. ve O.A.'nın da mağdurenin rızasıyla ırzına geçtikleri ileri sürülerek, sanıklardan K.Y.'ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 416/3, 418, 430/2., diğer sanıkların ise aynı Kanun'un 416/3, 430/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2.4.1996 gün ve E:1996/10905, K:1996/6260 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

            ANKARA 22. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 16.10.1996 gün ve E:1996/331, K:1996/649 sayıyla; sanıklardan N.A.'nın suç tarihinde asker kişi olduğu ve Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi kapsamında kalan ırza geçme suçunun işlenmiş olduğu ileri sürüldüğüne göre, 353 sayılı Yasa'nın 12 ve 18. maddeleri uyarınca sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 2. Kolordu Komutanlığı Askeri  Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

2. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 8.9.2000 gün ve E:2000/46, K:2000/712 sayıyla; 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4551 sayılı Yasa'nın, 38. maddesi ile Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi yürürlükten kaldırıldığından, sanığa yüklenen suçun askeri suç olma niteliği ortadan kalkmış olup, asker kişiye karşı, askeri mahalde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiğinin de ileri sürülmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 14.5.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Önder BAŞOĞUL'un, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME :

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.         

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.       

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanık N.A.'nın yüklenen suçun işlendiği ileri sürülen günde asker kişi olması ve yüklenen suçun da "askeri suç" olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 4551 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun, 152. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan sanığa yüklenen "ırza geçme, alıkoyma" suçlarının "askeri suç" niteliği ortadan kalkmıştır.

353 sayılı Yasa'nın "Müşterek Suçlar" başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde: "askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denmek suretiyle askeri olan suçlar ile askeri olmayan suçlara göre görevli yargı yeri belirlenmektedir.

 Bu durumda, yüklenen eylemler "askeri suç" kapsamında bulunmadıklarından 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesi hükmü uyarınca sanıkları yargılama görevi adli yargı yerine  aittir.

 Açıklanan nedenlerle, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Ankara  22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16.10.1996 günlü, E:1996/331, K:1996/649 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 14.5.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.