T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/211

KARAR NO  : 2021/293     

KARAR TR  : 03/05/2021

 

ÖZET: Davalının iş sahibi olduğu proje kapsamında yapılan çalışmada davalıya ait boru hattına zarar verildiğinden bahisle, söz konusu zararın giderilmesi istemli davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

 

          Davacı  : Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ)

          Vekilleri: Av. D.B. - Av. B.T.- Av A.D.

          Davalı   : Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü

          Vekili    : Av. T.D.

 

          I. DAVA KONUSU OLAY

 

          1. Davacı vekilinin; müvekkili şirketin Önerler-Keşan doğalgaz boru hattı ile Esenyurt-Ambarlı yapım işine başlanmadan önce projenin, Önerler-Keşan kısmının davalı DSİ Genel Müdürlüğüne bağlı 11. Bölge Müdürlüğünün sorumluluk sahasına girmesi nedeniyle gerekli izinleri aldığı, daha sonra boru hattı güzergahında Kocadere noktası geçişinde, DSİ Genel Müdürlüğünün iş sahipliğinde yükleniciler tarafından davacıya önceden haber verilmeden "Çokal Barajı Dolu Savak Mansabı Yatak Düzenlemesi İşi" projesi kapsamında kanal genişletme çalışması yapıldığı ve boru hattına zarar verildiği, bu nedenle oluşan bedelin 20 gün içinde ödenmesi hususunda davalı DSİ Genel Müdürlüğüne yazı yazıldığı ancak ödeme yapılmadığından bahisle, müvekkili kuruluşun boru hattına verilmiş olan zarar tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte haksız fiil hükümleri uyarınca davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemleriyle adli yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

          II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

          A. Adli Yargıda

 

          2. Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2018 tarihli ve E.2018/911, K.2018/933 sayılı kararıyla; davalı DSİ yönünden, yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

         

              "...

              Davalı idarenin 11. Bölge Müdürlüğünce ihalesi yapılan Çokal Barajı Doğu Savak Mansabı Yatak Düzenlemesi işinde CNG Yapı San. ve Tic. A.Ş. - Cengizler Yol Yapı San. ve Tic. A.Ş. iş ortaklığı ile imzalanan eser sözleşmesi kapsamında barajın yatak düzenleme işinin yapımı sırasında boru hatlarının zarar gördüğü iddiasıyla davanın açıldığı; bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. Bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekli davanın tam yargı davası olup bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir. Davacı tarafça davalı idare DSİ tarafından baraj yatak çalışması nedeniyle yapım sırasında davacıya ait boruların zarar gördüğü iddia edilerek tazminat istenmekle davalı DSİ yönünden yargı yolu bakımından mahkememiz görevli olmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

              ..."

 

          3. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 06/03/2020 tarihli kararın ardından temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince 02/11/2020 tarihinde onanan kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

 

          4. Davacı vekili, benzer yöndeki taleple bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

          B. İdari Yargıda

 

          5. Tekirdağ 1. İdare Mahkemesince E.2021/136 sayılı dosyada, davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varıldığından bahisle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesi kararına kadar dosyanın incelemesinin ertelenmesine 16/02/2021 tarihinde karar verilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

              "...

              Olayda davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün iş sahipliğinde 'Çokal Barajı Dolu Savak Mansabı Yatak Düzenlemesi İşi' projesi kapsamında, yüklenici firmaların iş makineleriyle davacı kurumun ayni hakkına vaki müdahalesinin fiili yol niteliğinde bir haksız fiil olduğu, müdahalenin bir kamu hizmetinin ifası nedeniyle yapılmış olması, yahut tarafların kamu kurumu olmalarının ise yapılan işe idari eylem niteliği kazandırmayacağı gözetildiğinde, bakılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

              ..."

 

          III. İLGİLİ HUKUK

 

          6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

             "1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

             a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

             b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

             c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

             2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

 

          IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

          A. İlk İnceleme

 

          7. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 03/05/2021 tarihli toplantısında, 2247 sayılıKanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığınınesasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

          B. Esasın İncelenmesi

 

          8. Raportör-Hâkim Burak Cenk İLHAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

         

          9. Davanın; davalı DSİ Genel Müdürlüğünün iş sahipliğinde yükleniciler tarafından "Çokal Barajı Dolu Savak Mansabı Yatak Düzenlemesi İşi" projesi kapsamında kanal genişletme çalışması yapılırken davacıya ait boru hattına zarar verildiğinden bahisle, söz konusu zararın tazmini istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

 

          10. DSİ Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz, merkezi Ankara’da bulunan özel bütçeli bir kamu kuruluşudur.

 

          11. Önümüzdeki dosyaların incelenmesinden; 03/09/2015 tarihli tutanakta; DSİ 11. Bölge Müdürlüğü Çokal Barajı Kontrol Başmühendisliği kontrollüğündeki "Çokal Barajı Dolu Savak Mansabı Yatak Düzenlemesi İşinde" yüklenicinin iş makinası tarafından 4637 nolu boruya zarar verildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

 

          12. Bu durumda açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekte olduğu kamu hizmetine ilişkin olarak tesis edilen bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminini kapsamında ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde (bkz. § 6) belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın İdari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

          13. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda; Tekirdağ 1. İdare Mahkemesinin 16/02/2021 tarihli, E.2021/136 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Tekirdağ 1. İdare Mahkemesinin 16/02/2021 tarihli, E.2021/136 sayılı başvurusunun REDDİNE,

 

03/05/2021 tarihinde,OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

           Başkan                        Üye                               Üye                              Üye

     Celal Mümtaz                  Şükrü                          Mehmet                          Birol     

         AKINCI                     BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN