T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/357

KARAR NO  : 2024/321      

KARAR TR  : 07/10/2024

ÖZET: 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'nun 29. maddesi uyarınca verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin Kaymakamlık kararının kaldırılması istemiyle açılan davanın, Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27/1. maddesi uyarınca ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı                      : Ş. E. İ. Y. D.

Vekili                        : Av. D. K. H.

Davalı        : Beykoz Kaymakamlığı

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1.Davacı vekili, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'na aykırı şekilde yetkili makamlardan herhangi bir yardım toplama izni alınmaksızın 30/01/2021-30/03/2022 tarihleri arasında yardım toplama faaliyeti yapıldığından bahisle, söz konusu dönemde Dernek tarafından izinsiz şekilde yapılan yardım toplama kampanyası kapsamında toplanıldığı ileri sürülen toplam 14.707.565,49 TL, 52.401,75 Euro ve 50.003 Dolar tutarındaki paranın, 2860 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ilişkin tesis edilen 28/09/2023 tarih ve E99377872-477/2023-1 sayılı Beykoz Kaymakamlığı işleminin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Beykoz Sulh Ceza Hakimliği 09/10/2023 tarih ve D.İş No:2023/2199 sayılı kararı ile, talebin idare tarafından verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına ilişkin olduğu, Hakimliklerinin 5326 sayılı Kabahatler Kanunun ve diğer kanunlarda belirtilen idare tarafından verilen idari yaptırım kararlarına karşı yapılan itirazlara bakmakla görevli olduğu, idarece verilen "Mülkiyetin Kamuya Geçirilmesi'' kararının kaldırarak iptali ile bekletici mesele yapılmasına karar vermek görevinin Hakimliklerinin görevine girmediği ve İdare Mahkemelerince çözümlenmesi gerektiği anlaşılmakla, talep bakımından görevli mahkemenin İdare Mahkemeleri olduğundan talebin görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara itiraz edilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği 03/05/2024 tarih ve D.İş No:2023/10630 sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Talep eden vekili dilekçesinde özetle; Beykoz Kaymakamlığı tarafından 28.09.2023 tarihinde tebliğ edilen müvekkil Ş. E. İ. Y. D.ne ait banka hesaplarındaki 14.707.565.49 TL, 52.401,75 Euro ve 50.003 USD nin mülkiyetinin kamuya geçirilmesi kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Sulh Ceza Hakimliği'nin görevleri 5235 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Buna göre Sulh Ceza Hakimlikleri yürütülen adli soruşturmalara ilişkin işler ile diğer kanunlarda özel olarak belirtilen işlere bakmakla görevlidir. Bu çerçevede özel kanunlarda belirtilen idari yaptırım kararlarının iptaline ilişkin başvurulara bakmakla da yükümlüdür. Bu konuda Sulh Ceza Hakimliklerinin görevli olması için ortada bir idari yaptırım kararının ve başvuruya bakmakla Sulh Ceza Hakimliği'nin görevli olduğuna hükmeden bir kanun hükmüne gerek bulunmaktadır.

Oysa ki, muterizin dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların, taraflar arasında hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin olduğu açıktır. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10. maddesi çerçevesinde, satış belgesinin iptali kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesi için Sulh Ceza Hakimliğine başvurulacağı yönünde açık ve sarih hiçbir hüküm bulunmamaktadır ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun “İdari Yaptırımlar’’ başlıklı 16. maddesinde yer alan idari para cezası ile idari yaptırımlar kapsamına da girmemektedir. Hakimliğimizin tedbir kararı vermek gibi bir görevi de bulunmamaktadır.

Bu itibarla; talebin idare tarafından verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına ilişkin olduğu, Hakimliklerinin 5326 sayılı Kabahatler Kanunun ve diğer kanunlarda belirtilen idare tarafından verilen idari yaptırım kararlarına karşı yapılan itirazlara bakmakla görevli olduğu, idarece verilen "Mülkiyetin Kamuya Geçirilmesi'' kararının kaldırarak iptali ile bekletici mesele yapılmasına karar vermek görevinin Hakimliğimizin görevine girmediği ve İdare Mahkemelerince çözümlenmesi gerektiği anlaşılmakla, talep bakımından görevli mahkemenin İdare Mahkemeleri olduğundan talebin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,

1-Talep içeriğinin 5326 sayılı Kanun'un 28/1-b maddesi gereğince GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE..

 

3. Davacı vekili, aynı istemle idari yargı yerinde de dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. İstanbul 14. İdare Mahkemesi 25/06/2024 tarih ve E.2024/1014 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, bu kapsamda dava dosyasının, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası (Beykoz Sulh Ceza Hakimliği'nin 2023/2199 D.İş sayılı dosyası temin edildikten sonra) ile birlikte, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

''...davacı Dernek tarafından izinsiz şekilde toplanıldığı ileri sürülen ve Derneğe ait banka hesaplarında bulunan 14.707.565,49-TL, 52.401,75-Euro ve 50.003,00-Dolar tutarındaki paranın 2860 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca mülkiyetinin kamuya geçirilmesinin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2860 sayılı Kanun'da da mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacak olması nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınması gerektiğinden, davacı Derneğe ait banka hesaplarında bulunan paraların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın görüm ve çözümünde, 5326 sayılı Kanun'un 27. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Öte yandan; işbu dava Beykoz Sulh Ceza Hakimliği'nin 09.10.2023 tarih ve 2023/2199 D.iş sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı üzerine açıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli merciin belirlenmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekmektedir....''

 

5. İstanbul 14. İdare Mahkemesince 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

“Bu Kanunun amacı; yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşları ve bunların hangi amaçla yardım toplayabileceklerini belirlemek, yardımın toplanmasına, kullanılmasına ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir."

 

7. 2860 sayılı Kanun'un "İzin alma zorunluluğu" başlıklı 6. maddesi şöyledir:

 

“Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Ancak, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir.

İzin alınmadan girişilen yardım toplama faaliyetleri güvenlik kuvvetlerince derhal menedilir ve sorumlular hakkında kovuşturma yapılır.

(Ek fıkra:27/12/2020-7262/7 md.) İzinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapıldığının tespiti hâlinde ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı tarafından içerik ve/veya yer sağlayıcıya, yardım toplama faaliyetine ilişkin içeriğin çıkarılması için internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimde bulunulur. İçeriğin en geç yirmi dört saat içinde içerik ve/veya yer sağlayıcı tarafından çıkarılmaması veya içerik ve yer sağlayıcıya ilişkin bilgilerin edinilememesi ya da teknik nedenlerle bildirimde bulunulamaması hâlinde ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı internet ortamındaki söz konusu içeriğe ilişkin erişimin engellenmesine karar verilmesi için sulh ceza hâkimliğine başvurur. Hâkim, talebi en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar ve gereği yapılmak üzere doğrudan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderir. Bu karara karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir. Bu fıkra kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararı, içeriğe erişimin engellenmesi (URL vb.) yöntemiyle verilir."

 

8. 2860 sayılı Kanun'un "İzin vermeye yetkili makamlar" başlıklı 7. maddesi şöyledir:

 

“(Değişik: 4/11/2004-5253/38 md.)

Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür."

 

 

9. 2860 sayılı Kanun'un "Başvuru" başlıklı 8. maddesi şöyledir:

 

“Yardım toplayacak kişi ve kuruluşlar, isteklerini bir dilekçeyle izin vermeye yetkili makama bildirirler.

Gazete ve dergiler için dilekçeler sorumlu yazı işleri müdürlerince verilir.

Yardım toplama, öğrenim kurumları yararına veya kurum içinde yapılacak ise, başvuru dilekçesine kurum sorumlusunun yazılı izninin eklenmesi zorunludur.

Başvuru dilekçelerinde bulunması gereken hususlar ve eklenecek belgeler yönetmelikte gösterilir."

 

10. 2860 sayılı Kanun'un "Cezalar" başlıklı 29. maddesi şöyledir:

 

“(Değişik:27/12/2020-7262/10 md.)

Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak izinsiz yardım toplayanlara beş bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir. İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması hâlinde ise on bin Türk lirasından iki yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.

İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkân sağlayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa beş bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılır.

Bu Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak yurt dışına yardım yapan sorumlu kurul üyelerine, beş bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.

Bu Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir. Ancak bu aykırılığın kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde gerçekleşmesi hâlinde, dokuzuncu fıkra uyarınca yetkilendirilen makamın yapacağı bildirim üzerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşunda çalıştırılma biçimine bakılmaksızın görev yapanlar hakkında ilgili mevzuatı uyarınca disiplin hükümlerine göre işlem yapılır ve sonucu yetkili makama bildirilir.

İzin verilen yardım toplama şekli dışında 5 inci maddede belirtilen diğer yardım toplama şekillerine göre izinsiz yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.

İzin vermeye yetkili makamın izin verdiği yer dışında yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa beş bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.

Bu Kanunun diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, bin Türk lirası idari para cezası verilir.

Yukarıdaki fıkralara aykırı davranış sonucu izinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.

Bu maddede yazılı olan idari yaptırımlara karar vermeye yardım toplama iznini veren makam yetkilidir. İzinsiz yardım toplanması hâlinde idari yaptırımlara vali karar verir. Vali bu yetkisini vali yardımcılarına veya kaymakamlara devredebilir."

 

11. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun ''Amaç ve kapsam'' başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

“(1) Bu Kanunda; toplum düzenini, genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla;

a) Kabahatlere ilişkin genel ilkeler,

b) Kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idari yaptırımların türleri ve sonuçları,

c) Kabahatler dolayısıyla karar alma süreci,

d) İdari yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolu,

e) İdari yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esaslar,

Belirlenmiş ve çeşitli kabahatler tanımlanmıştır.”

 

12. 5326 sayılı Kanun’un "Tanım" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

(1) Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.

 

13. 5326 sayılı Kanun’un "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

“ (Değişik: 6/12/2006-5560/31 md.)

(1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”

 

14. 5326 sayılı Kanun’un "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir.

 

15. 5326 sayılı Kanun’un“Mülkiyetin kamuya geçirilmesi”  başlıklı 18. maddesi şöyledir:

 

“(1) Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir.

(2) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, eşyanın;

a) Kullanılmaz hale getirilmesi,

b) Niteliğinin değiştirilmesi,

c) Ancak belli bir surette kullanılması,

Koşullarından birinin yerine getirilmesine bağlı olarak belli bir süre geciktirilebilir. Belirlenen süre zarfında koşulun yerine getirilmemesi halinde eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.

(3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar kesinleşinceye kadar ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından eşyaya elkonulabileceği gibi; eşya, kişilerin muhafazasına da bırakılabilir.

(4) Eşyanın mülkiyeti, kanunda açık hüküm bulunan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşuna, aksi takdirde Devlete geçer.

(5) Eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebilmesi için fail hakkında idarî para cezası veya başka bir idarî yaptırım kararı verilmiş olması şart değildir.

(6) Kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir.

(7) Mülkiyeti kamuya geçirilen eşya, başka suretle değerlendirilmesi mümkün olmazsa imha edilir.

(8) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde yerine getirilir.”

 

 

16. 5326 sayılıKanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

“(1) İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir”

 

17. 5326 sayılı Kanun'unikinci kısmında yer alan 32. ila 43. maddelerinde, Türk Ceza Kanunu kapsamı dışında kalan çeşitli kabahatler sayılarak, bu eylemlere yaptırımlar öngörülmüştür.

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

18. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Seyfi HAN, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 07/10/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

19. Raportör-Hâkim Gülşen AKAR PEHLİVAN'ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

20. Dava, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'na aykırı şekilde yetkili makamlardan herhangi bir yardım toplama izni alınmaksızın 30/01/2021-30/03/2022 tarihleri arasında yardım toplama faaliyeti yapıldığından bahisle, söz konusu dönemde Dernek tarafından izinsiz şekilde yapılan yardım toplama kampanyası kapsamında toplanıldığı ileri sürülen toplam 14.707.565,49 TL, 52.401,75 Euro ve 50.003 Dolar tutarındaki paranın 2860 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ilişkin tesis edilen 28/09/2023 tarih ve E99377872-477/2023-1 sayılı Beykoz Kaymakamlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

 

21. Yukarıda izah edilen düzenlemelere göre; Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

 

22. İncelenen uyuşmazlıkta, mülkiyetin kamuya geçirilmesi amacıyla toplanan 14.707.565,49-TL, 52.401,75-Euro ve 50.003-Dolar tutarındaki paralara el konulduğu, söz konusu yaptırımın kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari tedbirler içinde sayılan yaptırımlardanbiri,daha açık bir ifade ile 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2860 sayılı Kanunda idari tedbirlere karşı itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır.

 

23. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

24. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, İstanbul 14. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Beykoz Sulh Ceza Hakimliğinin 09/10/2023 tarih ve D.İş No:2023/2199 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İstanbul 14. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Beykoz Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/10/2023 tarih ve D.İş No:2023/2199 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

07/10/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

        Başkan Vekili                     Üye                                 Üye                                  Üye

              Kenan                           Doğan                             Eyüp                               Seyfi

            YAŞAR                     AĞIRMAN                     SARICALAR                      HAN

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                 Üye

                                             Ahmet                             Mahmut                           Bilal

                                           ARSLAN                          BALLI                        ÇALIŞKAN