T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/633

KARAR NO  : 2022/121      

KARAR TR  : 28/02/2022

ÖZET: Davalı idarenin yaptırdığı yol çalışması sırasında davacılara ait taşınmazdan izinsiz toprak almak ve taşınmazın bir kısmını yola katmak suretiyle kamulaştırmasız fiilen el atıldığından bahisle oluşan zararın tazmini istemiyle açılan davanın, taşınmazın tamamının bir bütün olarak ele alınıp haksız fiil hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacılar: 1- M...A 2- C...B

Vekili        : Av. F.A

Davalı      : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili        : Av. Y.P

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacılar vekili, davalı idarenin karayolu yol genişletme, duble yol yapım çalışmaları sırasında davacıların iştirak halinde maliki oldukları taşınmazın 813,97 m²'lik kısmının karayoluna dahil edilmesi ve 614,96 m²'lik kısmından toprak alınması suretiyle kamulaştırmasız fiilen el atıldığından bahisle, uğranıldığı belirtilen zararın tazmini talebiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/09/2019 tarihli ve E.2019/328, K.2019/461 sayılı kararı ile; "taşınmazın toprak alınarak tahrip edilen kısmının tefriki ile bu kısım yönünden herhangi bir el atma bulunmadığından, hizmet kusurundan kaynaklı uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği" gerekçesiyle yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karar, istinaf edilmeksizin 12/05/2021 tarihinde kesinleşmiştir.

 

3. Davacı vekili, müvekkillerinden biri adına aynı yöndeki taleple bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin 15/09/2021 tarihli ve E.2021/780 sayılı ara kararı ile; "haksız fiilden kaynaklı zararların tazmini davasının özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu" sonucuna varılarak, 2247 sayılı Kanun'un 19.maddesi uyarınca dava dosyalarının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar verilmiştir.

 

          III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

5. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi şöyledir:

 

"Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür."

 

6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"1.İdari dava türleri şunlardır:

a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler."

 

B. Yargı Kararları

 

7. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11/02/1959 tarihli ve E.1958/17, K.1959/15 sayılı kararının ilgili kısmı şu şekildedir:

 

"İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur"

 

8. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 11/04/2016 tarihli ve E.2016/180, K.2016/224 sayılı kararında; "dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atıldığı belirtilmiş ise de, taşınmazın ... tek bir imar planı kapsamında yol ve park olarak ayrıldığı ve bu itibarla tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında yapılan el atmanın, taşınmazın tamamı için bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiği, nitekim dava konusu taşınmaza ilişkin dosyaya yansıyan bir kamulaştırma kararı ya da mahkeme kararı da bulunmadığından bu yöndeki değerlendirmenin yargılama salahiyeti ve usul ekonomisi ilkelerinin de bunu gerektirdiği sonucuna varılarak" davanın çözümünde adli yargının görevli olduğuna hükmedilmiştir.

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 28/02/2022 tarihli toplantısında, 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

10. Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

11. Dava, davalı idarenin yol yapım çalışmaları sırasında davacılara ait taşınmazın bi kısmından izinsiz olarak kum almak ve bir kısmını da karayoluna dahil etmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, uğranıldığı belirtilen zararın tazmini talebiyle açılmıştır.

 

12. İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

 

13. Davacıların iştirak halinde maliki oldukları taşınmazın bir kısmının karayoluna dahil edilmek suretiyle fuzulen işgal edildiği, bir kısmından da toprak alınmak suretiyle zarar verildiği ve bu kısım yönünden dosyanın tefrik edilerek davanın usulden reddine karar verildiği, aynı taşınmaza ilişkin yol çalışması kapsamında gerçekleştirilen el atmalarda taşınmazın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu kısım yönünden dosyanın tefrikinin hukuken ve usul ekonomisi yönünden uygun olmadığı değerlendirilmiştir.

 

14. Öte yandan, mülkiyeti davacılara ait taşınmazın bir kısmından izin alınmaksızın davalı idarece yol çalışmalarında kullanılmak üzere kum/ toprak alındığı ve taşınmazın kullanılamaz hale geldiği iddia edilerek uğranılan zararın tazmini söz konusu olduğundan, davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuzdur.

 

15. Belirtilen duruma ve davanın niteliğine göre, idarenin ayni bir hakka müdahalesinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi işin esasını teşkil etmekte olup, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının taşınmazın tamamının bir bütün olarak ele alınıp özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

 

16. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/09/2019 tarihli ve E.2019/328, K.2019/461 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

28/02/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ ile KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Birol                             Nilgün                          Doğan      

          TOPAL                     SONER                             TAŞ                         AĞIRMAN        

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                                TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN