T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

           ESAS NO      : 2015 / 249

           KARAR NO  : 2015 / 274

           KARAR TR   : 4.5.2015

ÖZET  : Tapu tahsis belgesi olan taşınmazın  Hazine adına olan tapusunun iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle açılan ve 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemlerinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN görevli bulunduğu hk..

                                                          

 

 

K  A  R  A  R

           

            Davacı             : O.G.

Vekili              : Av. G. Y.

Davalı             : Maliye Hâzinesi adına İstanbul Muhakemat Müdürlüğü

Vekilleri          : Haz.Av. M.Ç., Haz.Av.A. A.E.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde;  Eyüp İlçesi,  Kemerburgaz, eski: 60 pafta, 1958 parsel,  yeni: 249 ada 7 parsel de kayıtlı taşınmazın,  24.02.1984 tarih ve 2981 sayılı yasa uyarınca Islah İmar Planı veya imar planı yapıldıktan sonra tapu verilmek üzere müvekkiline tahsis edildiğini; müvekkilinin 2981 ve 3290 sayılı yasaların aradığı şartları yerine getirmiş olduğunu; arsanın bedelini İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün 07.06.1988 tarih 20972 sayılı yazısı gereği; Milli Emlak Müdürlüğünün Türkiye Emlak Bankası Çemberlitaş Şubesinde İstanbul İl İmar Müdürlüğü Fon Hesabına 07.06.1988 tarihinde 19.557 TL, 19.09.1988 tarihinde 156.456 TL, 29.11.1988 tarihinde 58.671 TL olarak,  toplam 234.684 TL yatırmak suretiyle ödediğini; Eyüp Tapu Kütüğünde 26.06.1987 tarih ve 2280 yevmiye no ile hak sahibine yerinin tahsis edildiği şerh edilen tapu tahsis belgeli taşınmazın bulunduğu bölgede uygulama imar planının yapılmış olduğunu; söz konusu bölgede gecekondularda bir yapı topluluğu niteliği taşımadığını; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2002/5558 E., 2002/7741 K., sayılı kararı uyarınca “...tapu tahsis belgesi verilen bir yerde 3194 sayılı yasaya göre imar uygulaması yapılmış ise artık 2981/3290 sayılı yasalara göre ıslah imar uygulamasını araştırmaya gerek yoktur. 2981 sayılı yasanın aradığı diğer koşulların gerçekleşmesi halinde tapunun verilmesi gerekir...” denildiğini; tahsis edilen taşınmazın, imar planında herhangi bir kamu hizmetine de tahsis edilmediğini; müvekkiline de başka yerde arsa ya da taşınmaz tahsis edilmemiş olduğunu;  davalı hazinenin, tahsisli taşınmazın tapusunu müvekkillere vermemesi sebebi ile iş bu tescil davasının açıldığını ifade ederek; Eyüp İlçesi, Kemerburgaz Kazası, ESKİ:60 Pafta, 1958 Parsel, YENİ:249 Ada, 7 Parsel’de kayıtlı tahsis edilen, arsa miktarı 58,67 m2 olan taşınmazın % 3.94 düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra kalan 56,3584 m2 sinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile arsa tahsis edilen müvekkili Orhan Gül adına tesciline karar verilmesi istemiyle,  adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Davalı vekili, süresi içerisinde verdiği dilekçede, görev itirazında bulunmuştur.

İSTANBUL 18.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 20.1.2015 gün ve E:2011/195 sayı ile, davanın niteliği gereği mahkemeleri görevli olduğundan bahisle, itirazın reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, süresi içinde verdiği dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunması üzerine dilekçe, dava dosyasının onaylı örneği ile birlikte Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı işlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğunun hükme bağlandığı; aynı Yasanın 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Yasanın 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapıların ayrıntılı olarak düzenlenmiş bulunduğu; anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisinin, idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanıldığı ve bu yolla kurulan mülkiyetin de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşıdığı; dosyanın incelenmesinden; davacının, üzerinde gecekondusunun bulunduğu taşınmaz için 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile 2981 sayılı Kanunun bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında 3290 sayılı Kanun uyarınca tapu tahsis belgesi verilmesine karşın, adına tescil edilmemesi nedeniyle taşınmazın Hazine adına olan tapusunun iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; bu duruma göre, davacının taşınmaz üzerindeki iddiasının, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak olmadığı, 2981 sayılı Yasa'da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak gecekondunun bulunduğu taşınmazın tescilinin gerçekleştirilmesi, bu mümkün olmazsa zararının tazmini olduğundan, davacının talebinin 2981 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının belirlenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde İdari Yargı yerlerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle; 2247 sayılı Yasanın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler:  Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 4.5.2015 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazlarının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunulması üzerine Danıştay Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

 

Dava,  İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 249 ada, 7 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Yasa uyarınca davacıya tapu tahsis belgesi ile tahsis edilen 58,67 m2 kısmından % 3.94 oranında düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra kalan 56,35 m2’sinin Hazine adına olan tapusunun iptal edilerek davacı adına tescili istemiyle açılmıştır.

Konuya ilişkin olarak davalı İdarece verilen cevap dilekçesinde;  dava konusu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesine istinaden 31/01/1997 tarih ve 418 yevmiye no ile Maliye Hâzinesi adına tescil edildiği; 07/10/2010 tarihinde yapılan tespitte söz konusu parselin davacı tarafından, 80,00 m2’sinin konut olarak 1980 yılından beri işgal edildiği, davacıya İdarece kadastral 60 pafta, 1958 parsel sayılı taşınmazdan 58,67 m2 için 26/06/1987 tarih ve 2280 yevmiye no.lu  Tapu Tahsis belgesi verilmiş olduğunun görüldüğü; Eyüp Belediye Başkanlığından alınan şuyulandırma cetvellerine göre; 249 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, hazine kayıtlı 60 pafta 1958 parsel sayılı taşınmazın 56,36 m2 sinin, 64 pafta 2842 parsel sayılı,  taşınmazın 10,37 m2’sinin ve 64 pafta 2843 parsel sayılı taşınmazın 58,33 m2’sinin uygulamasından oluştuğunun anlaşıldığı; Eyüp Belediye Başkanlığından edinilen imar paftalarında, taşınmazın ticaret alanında kaldığının belirlendiği, ayrıca Milli Emlak genel Müdürlüğünün 266 sayılı Genel Tebliği uyarınca, imar planında konut alanına ayrılan taşınmazların ilgili belediyelere devredileceğinin belirtildiği; bu kapsamda 60 pafta 1958 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı; tapu tahsis belgesinin, mülkiyet hakkı sağlamayan imar hakkından faydalanmak için hak sahipliği belirten belge niteliğinde olduğu, Yargıtay’ın uygulamasına göre, tapu tahsis belgesinin bir mülkiyet belgesi olmadığı,  yalnızca fiili kullanmayı belirleyen zilyetlik belgesi olduğu,  İlgilisine ancak kişisel hak sağlayabileceği ve salt tahsisi belgesinin varlığının tahsisi edilen yerin tahsis edilen adına tescilini sağlayamayacağı; davanın imar planında ticaret alanında kalan ve mülkiyet hakkı vermeyen bir belgeye dayanılarak açılmış olması nedeniyle reddedilmesi gerektiği savunulmuş; dosyada bulunan Eyüp Belediye Başkanlığı Emlak Ve İstimlak Müdürlüğünün 21.4.2014 gün ve 75340015 -3948-2563 sayılı  yazısında; Eyüp İlçesi, Kemerburgaz Mahallesi, 249 ada 7 parsel/sayılı taşınmazı da kapsayan alanda, idari işlemin devam ettiği, parselasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra askı ilanına çıkacağı; Plan ve Proje Müdürlüğü yazısında “Eyüp ilçesi, Kemerburgaz Mah. 249 ada, 7 parsel sayılı yer; 04.10.2007 t.t’li 1/5000 ölçekli Kemerburgaz I. Etap Merkez Revizyon Nazım İmar Planı’nda Ticaret+Konut alanında; 09.05.2010 t.t.’li 1/1000 ölçekli I.Etap Kemerburgaz Merkez Revizyon Uygulama İmar Planı’nda büyük bir kısım Bitişik Nizam H:3 kat yapılanmalı Ticaret+Konut alanında, küçük bir kısmı da yolda kalmaktadır.” denildiği anlaşılmıştır.

2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun, tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde;  tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmış;  aynı Kanunun 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Kanunun 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde, ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği, gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinde başka bir arsa veya hisse verileceği, tahsis edilen arsa veya hissenin bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edileceği, 14 üncü maddenin a, b, c, d, e, g, h ve i bentleri kapsamında kalmaları nedeniyle, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlarına, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planları içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği, bu gibi hallerde gecekondu sahibine ayrıca enkaz bedelinin bu Kanunla kurulan fondan belediye veya valilikçe ödeneceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisi idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılmakta ve bu yolla kurulan mülkiyet de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşımaktadır.

Olumlu görev uyuşmazlığına konu edilen davada, davacının; üzerinde gecekondusunun bulunduğu taşınmaz için 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile 2981 sayılı Kanunun bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında 3290 sayılı Kanun uyarınca tapu tahsis belgesi verilmesine karşın, adına tescil edilmemesi nedeniyle taşınmazın Hazine adına olan tapusunun iptal edilerek kendisi adına tescili istemiyle  dava açtığı; davacının  asıl amacının, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adına tescilini sağlamak olmadığı, 2981 sayılı Yasa'da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazın tescilinin gerçekleştirilmesi olduğu anlaşılmaktadır.

Bu açıdan;  davaya konu işlemin, 2981 sayılı Yasaya dayanılarak yapılan tahsis işleminden kaynaklanması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümü 2981 sayılı Yasaya dayanılarak gerçekleştirilen işlemlerin hukukilik denetiminin yapılmasına bağlıdır. Anılan işlemlerin ise, idarenin imar uygulaması kapsamında re'sen ve tek yanlı tesis ettiği idari işlem niteliği taşıdığında kuşku bulunmamaktadır.

            2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde, "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" idari dava türleri arasında sayılmıştır.

            Bu durumda, 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemlerinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, davalı vekilinin görev itirazının, İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.1.2015 gün ve E:2011/195 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 4.5.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT