T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 527

            KARAR NO : 2014 / 565

            KARAR TR   : 05.05.2014

 

ÖZET: Davacıya ait aracın, park halinde iken, yol yapım çalışmalarında meydana gelen göçükte oluşan çukura düşmesi nedeniyle meydana gelen maddi zararın tazmini istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : M.S.

            Vekili            : Av.H.T.

            Davalı                        : İstanbul Beyoğlu Belediye Başkanlığı

Vekili             : Av.E.K.

 

 O  L  A  Y      : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 07.02.2012 tarihinde 34 UM 1000 plakalı 1999 model Opel Corsa marka aracını ikamet etmekte olduğu, Örnektepe Mahallesi, Kervansaray Cad. No:… Beyoğlu adresindeki sokak üzerine park ettiğini, 08.02.2012 günü saat 11.00 sıralarında aracının yanına gittiğinde, aracı park ettiği asfalt kaldırımın çöktüğünü ve aracın yolun çökmesi sonucu yuvarlanarak ters döndüğünü, tavan kısmının çöktüğünü, arka cam haricinde bütün camların kırık olduğunu ve kaportanın tamamının zarar gördüğünü fark etmesi üzerine aynı gün Haliç Polis Merkezi Amirliği’ne giderek olayla ilgili ifade verdiğini, olayla ilgili olarak aynı gün tutanak tutulduğunu, aracın kasko bedelinin 11.650TL olmasına rağmen aracın 3.500 TL’na satılabildiğini, zararın karşılanması konusunda idareye yapılan başvurunun zımnen reddedildiğini belirterek; belediyenin gerekli güvenlik tedbirlerini almadan yol yapım çalışmaları sırasında yolun çökmesi ve idarenin hizmet kusuru neticesinde davacıya ait araçta oluşan 8.150 TL maddi hasarın olayın meydana geldiği 08.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle idari yargıda dava açmıştır.

İSTANBUL 2. İDARE MAHKEMESİ: 24.07.2012 gün ve E:2012/1312 K:2012/1338 sayılı kararında özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunu’nun 14. maddesi ile değişik 110. maddesinde, bu kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği hükme bağlandığı gerekçesiyle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a maddesi uyarınca, davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararına karşı, davacı vekili tarafından yapılan itiraz sonucu; İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin 19.12.2012 gün ve E:2012/18775 K:2012/21826 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı karar düzeltme talebinde bulunulmadığından görevsizlik kararı kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, aynı istemle adli yargıda dava açmıştır.

İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 11.10.2013 gün ve E:2013/32 K:2013/411 sayılı kararında “… davalı idarenin yol yapım çalışmaları esnasında gerekli önlemleri almaması nedeniyle asfalt kaldırımın çökmesi üzerine, çöken asfalt kaldırım üzerinde bulunan davacının aracının zarar gördüğü, davalı idarenin hizmet kusuru olduğu ve ihtilafın çözüm yerinin idari yargı olduğu…” gerekçesiyle davanın görev yeri nedeni ile reddine karar vermiş ve verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ:  03.02.2014 gün ve E:2014/607 K:2014/1466 sayılı kararı ile temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına karar vermiş ve bu kararın ardından görevsizlik kararı kesinleşmiştir.

Davacı vekilinin talebi üzerine, dosya Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan Akarsu ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 05.05.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu,   adli yargı dosyasının davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece idari yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Mahkememize gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava; davacıya ait 34 UM 1000 plakalı aracın, 08.02.2012 günü saat 11:00 sıralarında Beyoğlu Örnektepe Mahallesi, Kervansaray Caddesi No: 12/3 adresinde park halinde iken, yol yapım çalışmalarında meydana gelen göçükte oluşan çukura düşmesi nedeniyle meydana gelen maddi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

 

 

Dava dosyasında yapılan incelemede; olay günü 08.02.2012 günü Haliç Polis Merkez Amirliği’nde düzenlenen “Görgü ve Tespit Tutanağı”nda;  İmrahor Cad. Kervansaray Sok. No:14 önünde 34 UM 1000 plakalı aracın park halinde bulunduğu, asfalt kısmının çökmesi sonucu aracın yaklaşık 5 metrelik yükseklikten aşağıya tavan kısmı yere gelecek şekilde düşmüş olduğu, kaporta kısımlarında ezikler olduğu, arka cam haricinde diğer camlarının kırık vaziyette olduğunun görüldüğü belirtilmiştir.

Olayda, davalı idare tarafından gerçekleştirilen yol yapım çalışmalarında, davacıya ait ve park halindeki araca verilen maddi zararın giderilmesi istemiyle,  kamu hizmeti yürüten davalı İdareye karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.

Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Belirtilen durum karşısında, davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin 24.07.2012 gün ve E:2012/1312 K:2012/1338 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin 24.07.2012 gün ve E:2012/1312 K:2012/1338 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 05.05.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri BAYDAR 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT