T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         

            ESAS NO      : 2018 / 364

            KARAR NO  : 2018 / 459

            KARAR TR   : 24.9.2018

 

ÖZET : Her iki yargı yerinde de kamu kuruluşu niteliği taşımayan A. A. K. Sanayi A.Ş.’ne karşı dava açılmış olması nedeniyle, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğu hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı          : A. V. İ. mirasçıları   

             1-A. O. İ.

             2-O.K. İ.

             3-F. N. İ.

Vekilleri        :S. Ö.Avukatlık Ortaklığı adına; Av.N. K., Av. E. S. Ö.

Davalı           : A. A. K. Sanayi A.Ş.

Vekilleri        : Av.Y. G., Av.Z. G., Av.G. G.

 

O L A Y        : Davacı A. V. İ.’ın vekili dilekçesinde; müvekkiline ait Yalova ili, Taşköprü Beldesinde bulunan arsa niteliğindeki 450 ve 504 parsel sayılı taşınmazlarda 1. Sınıf Gayrisıhhi Müessese niteliğindeki tesislerin sahibi davalı şirket lehine ve yararına mutlak sağlık koruma bandı oluşturulması nedeniyle, kamulaştırmasız el konulan taşınmazların yer bedelleri ile bu taşınmazların üstünde bulunan (şeftali, elma, kiraz ) ağaç ve yapı bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte,  fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin davalı A. A.K. Sanayi A.Ş.’den tahsiline; el konulan taşınmazların davalı adına tesciline karar verilmesi istemiyle 9.6.2009 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesi; 28.12.2011 gün ve E:2009/177, K:2011/460 sayı ile, uyuşmazlığın esasını inceleyerek, davacının davalı şirket hakkında ıslah ettiği davasının reddine karar vermiş; temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesi; 18.6.2012 gün ve E:2012/7429, K:2012/13141 sayı ile; mahkemece, dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, benzer konudaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında sağlık koruma bandı alanı olarak ayrılan taşınmazlara fiilen el atılmamış olsa dahi bedellerinin ödenmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar vermiş; kararın düzeltilmesi istemi de aynı Dairece; 18.12.2012 gün ve E:2012/20121, K:2012/27389 sayı ile reddedilmiş; Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi; 25.11.2015 gün ve E:2013/227, K:2015/464 sayı ile, davacının davasının kabulü ile, taşınmazların kamulaştırmasız el atılan kısımlarının tespiti ile kamulaştırmasız el atma bedelinin 26.483.361,85 TL olduğunun tespitine karar vermiş; temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesi; 12.05.2016 gün ve E:2016/6643, K:2016/9704 sayı ile,  11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik gereği davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiş; kararın düzeltilmesi istemi de aynı Dairece; 20.11.2017 gün ve E:2016/22421, K:2017/25291 sayı ile reddedilmiştir.

Davacı A. V. İ. 1.5.2017 tarihinde vefat etmiştir.

YALOVA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 12.2.2018 gün ve E:2017/395, K:2018/59 sayı ile, “(…) Mahkememizce 12/02/2018 tarihli celsede usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda Yargıtay bozma ilamı ve gerekçesi doğrultusunda davanın görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıca açıklanan nedenlerle;

1-Davacının davasının yargılama yerinin İdari Yargı olması nedeniyle dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE…” karar vermiş; bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı A. V. İ.’ın mirasçıları vekili bu kez, 1.sınıf gayrisıhhi Müessese niteliğindeki tesisin sahibi Davalı Şirketin taşınmazından ayrılması gereken koruma bandının, Müvekkillerinin murisine ait dava konusu taşınmazlardan ayrılarak, Davalı Şirket lehine ve yararına mutlak sağlık koruma bandı oluşturulması nedeniyle, taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığının tespiti ile kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tespiti istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

BURSA 3.İDARE MAHKEMESİ; 11.5.2018 gün ve E:2018/428 sayı ile, “(…) Uyuşmazlıkta, davacılar murisi tarafından, mülkiyetinde bulunan taşınmazların Sağlık Bakanlığı'nca kısmen A. A. K. Sanayi A.Ş. yararına sağlık koruma bandı içine alınması suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle Sağlık Bakanlığı aleyhine el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle açılan davanın, Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.11.2006 tarih ve E:2005/88, K:200/476 sayılı kararıyla reddine karar verilmiş olup kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 22.05.2007 tarih ve E:2007/2761, K2007/6595 sayılı kararı ve "Her ne kadar sağlık koruma bandı Sağlık Bakanlığı'nca oluşturulmuş ise de bu işlem dava dışı A. A. A.Ş. lehine ve yararına yapıldığından davanın A. A. K. Sanayii A.Ş. aleyhine açılması gerekirken, Sağlık Bakanlığı aleyhine açılması doğru değildir. Bu nedenle Mahkemece davanın reddedilmesi sonucu itibariyle doğrudur." gerekçesiyle kararın onanmasına karar verildiği, onama kararına yönelik karar düzeltme isteminin de reddedilerek iş bu kararın kesinleştiği sabittir.

Keza, kesinleşen bu karar gereğince de davacı tarafından, A. A.K. San. A.Ş. aleyhine el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemli davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, davacılar tarafından, Mahkememize açılan iş bu davada, taşınmazların sağlık koruma bandı alanında kaldığından bahisle kamulaştırmasız el konulması sebebiyle taşınmaz bedelinin, davalı A. A. ve K. A.Ş.'den talep ve tahsili iradesi ortaya konulduğundan, hasım düzeltilmesi hususunun değerlendirilmesi mümkün olmamıştır.

Olayda açıkça anlaşıldığı üzere, davacıların murisi adına kayıtlı olup kamulaştırılmasız el atıldığından bahisle bedeli istenen taşınmazların; umumi hizmetlere ya da resmi kurumlara ayrılmak suretiyle tasarrufun kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, aksine, taşınmazların imar planında sağlık koruma bandı alanı olarak ayrılması ya da sağlık koruma bandı alanında yer alması suretiyle iddia olunan tasarruf hakkının kısıtlanmasının ya da el atmanın söz konusu olduğu, bunun, davalı A. A. K. San. A.Ş. lehine ve yararına yapıldığı anlaşıldığından, buna göre iddia olunan kısıtlama veya el atmanın kamu hizmetine, resmi kurumlara tahsis şeklinde olmayıp özel hukuk tüzelkişi lehine ve yararına olduğu ve davanın taraflarının birinin gerçek kişi, diğerinin özel hukuk tüzel kişisi olduğu hususları karşısında, taşınmazların sağlık koruma bandı alanında kaldığından bahisle taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlanması ya da kamulaştırmasız el konulması sebebiyle taşınmaz bedelinin tespiti ve tahsili istemiyle açılan iş bu davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davanın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın, Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2017/395, K:2018/59 sayılı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine…” karar vermiştir.

 

 

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Turgay Tuncay VARLI'nın katılımlarıyla yapılan 24.9.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre,  İdare mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilerek Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıya ait Yalova ili, Taşköprü Beldesinde bulunan arsa niteliğindeki 450 ve 504 parsel sayılı taşınmazlarda 1. Sınıf Gayrisıhhi Müessese niteliğindeki tesislerin sahibi davalı şirket lehine ve yararına mutlak sağlık koruma bandı oluşturulduğundan bahisle; taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığının tespiti ile kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tespiti istemiyle açılmıştır.

Görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması açısından davalı A. A. K. Sanayi A.Ş.’nin  hukuki yapısı incelendiğinde; anılan Şirketin 21 Kasım 1968 tarihinde kurulduğu ve Türkiye’de tescil edildiği; ana faaliyet konusunun; tekstil, kimya ve diğer sanayi kollarında kullanılan ürünlerin ve her türlü hammadde, yardımcı madde ve ara maddenin bilumum suni, sentetik, tabii elyaf, karbon elyaf, filament ve polimerlerin ve bunların üretiminde, işlenmesinde, depolanmasında kullanılan makine, tesisat ve donanım ile aksam ve yedek parçaların üretimi, ithalatı, ihracatı, iç, dış ve uluslararası temsilciliği, pazarlaması ve ticareti, gayrimenkul kiralaması, elektrik üretim tesisi kurulması, işletmeye alınması, kiralanması, elektrik enerjisi üretimi, üretilen elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin müşterilere satışı olduğu;  Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) kayıtlı olan Şirketin hisselerinin 1986 yılından beri Borsa İstanbul A.Ş.’de (BİST) işlem gördüğü;  31 Aralık 2017 tarihi itibarıyla Şirket’in hisselerini elinde bulunduran hissedarlar ve hisse oranlarının; % Akkök Holding A.Ş. 39,59,  Emniyet Ticaret ve Sanayi A.Ş. 18,72,  Diğer 41,69= Toplam 100,00 şeklinde olduğu;  31 Aralık 2017 tarihi itibarıyla davalı Şirket hisselerinin %37,19’luk kısmının Borsa İstanbul (BİST)’da fiili dolaşımda olduğu;  %5,43’lük kısmının Somerset em.mar.d.v.ge.f sahipliğinde bulunduğu,  Şirket’in en büyük hissedarı olan A.Holding’in D. aile bireyleri tarafından kontrol edildiği, şirketin faaliyetlerini başlangıçtan beri özel hukuk tüzel kişisi olarak sürdürdüğü anlaşılmaktadır,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Olayda,  davacıya ait Yalova ili, Taşköprü Beldesinde bulunan arsa niteliğindeki 450 ve 504 parsel sayılı taşınmazlarda 1. Sınıf Gayrisıhhi Müessese niteliğindeki tesislerin sahibi davalı şirket lehine ve yararına mutlak sağlık koruma bandı oluşturulması nedeniyle, kamulaştırmasız el konulan taşınmazların yer bedelleri ile bu taşınmazların üstünde bulunan (şeftali, elma, kiraz ) ağaç ve yapı bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte,  fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin davalı A.A.K. Sanayi A.Ş.’den tahsiline; el konulan taşınmazların davalı adına tesciline karar verilmesi istemiyle önce adli yargı yerinde; daha sonra da, 1.sınıf gayrisıhhi Müessese niteliğindeki tesisin sahibi Davalı Şirketin taşınmazından ayrılması gereken koruma bandının, davacıların murisine ait dava konusu taşınmazlardan ayrılarak, Davalı Şirket lehine ve yararına mutlak sağlık koruma bandı oluşturulması nedeniyle, taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığının ve kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tespiti istemiyle, yine  A. A. K. S. A.Ş.’ne karşı idari yargı yerinde  dava açılmıştır.

 Buna göre,  her iki yargı yerinde de kamu kuruluşu niteliği taşımayan A. A. K. Sanayi A.Ş.’ne karşı dava açıldığı gözetildiğinde, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle Bursa 3.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.2.2018 gün ve E:2017/395, K:2018/59 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 3.İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.2.2018 gün ve E:2017/395, K:2018/59 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.9.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

      Başkan                    Üye                          Üye                         Üye                      

       Hicabi                   Şükrü                     Mehmet                    Birol             

    DURSUN             BOZER                    AKSU                   SONER            

 

 

                                      Üye                           Üye                          Üye                   

                             Süleyman Hilmi            Aydemir             Turgay Tuncay

                                   AYDIN                     TUNÇ                      VARLI