Hukuk Bölümü         2013/1401 E.  ,  2013/1532 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi

Vekili      : Av. O.B.

Davalı     : Aksaray Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. C.A.   (Adli Yargıda)

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirkete kasko sigortası bulunan 68...... plaka nolu aracın, 19/10/2011 tarihinde seyir halindeyken, yolun çökmesi sonucu hasara maruz kaldığını, söz konusu hasar nedeniyle yaptırılan ekspertiz sonucunda 1.446,00 TL hasar tazminatının sigortalıya ödendiğini, paranın ödeme tarihinin 03/11/2011 tarihi olduğunu, kaza tarihinde tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında yolun bakım ve onarımından sorumlu olan davalının kazanın oluşU.nda 8/8 kusurlu olduğunun belirlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile 1.446,00 TL rücuen tazminatın ödeme tarihinden (03/11/2011) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ; 24.12.2012 gün ve E:2012/429, K:2012/551 sayı ile özetle; “…davacı şirkete sigortalı bulunan aracın, 2918 sayılı kanunun 110. maddesi kapsamında meydana gelen bir trafik kazası sonucu zarar görmediği, idarenin hizmet kusuruna bağlı olarak yolun çökmesi nedeniyle zarar gördüğü, bu nedenle zararın 2918 Sayılı Kanunun 110. Maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinden biriyle meydana gelmediği, bu haliyle idareye karşı tazminat davasının idari yargı yerince görülmesi gerektiği kanaatine varılarak, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir’’ demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Aksaray İdare Mahkemesi ; 12.03.2013 gün ve E:2013/71,K:2013/147 sayı ile özetle; “…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı belirtilmiş, aynı Kanunun Kuruluş ve Komisyonların Görev ve Yetkilerini düzenleyen İkinci Kısmının 10 uncu maddesinin (b) fıkrasının (1) numaralı bendinde, yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak, belediye trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında sayıldıktan sonra, 19/01/2011 günlü, 2....20 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle değişik "Görevli ve Yetkili Mahkeme " başlıklı 110 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise, işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davalarının, adli yargıda görüleceği, zarar görenin kamu görevlisi olmasının, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemeyeceği, hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı kural altına alınmıştır.

Olayda, bakılan davanın, 2918 sayılı Kanunda yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayolunu trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla görevli sayılan belediyenin, söz konusu trafik kazasının oluşU.nda sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olduğu, dolayısıyla davanın 2918 sayılı Kanundan doğan bir sorumluluk davası niteliğini taşıdığından, yukarıda değinilen mevzuat uyarınca görüm ve çözümünde adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Bu durumda; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin E:2012/429 sayılı dosyasında görülen davada, anılan Mahkeme nin 15/01/2013 tarih ve K2012/551 sayılı kararıyla, davanın idare Mahkemesi nce çözümlenmesi gerektiğinden yargı yolu nedeniyle reddedildiği, ardından aynı istemle Mahkeme mizin E:2013/71 sayılı dosyasında açılan davada, Mahkeme mizin 12/03/2013 tarih ve K:2013/147 sayılı kararıyla, davanın adli yargı mahkeme lerince görülmesi gerektiğinden görev yönünden reddine karar verildiği, dolayısıyla farklı yargı kolları arasında doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilebilmesi için, dava dosyasının Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin E:2012/429 sayılı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi 'ne gönderilmesi gerekmektedir.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi ne gönderilmesine karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi  Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Bahri AYDOĞAN, Abdullah ERGİN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 7.10.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı yasa kapsamında yapılan incelemeye göre;

2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesindeki “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi ne başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi nin karar vermesine değin erteler.” hükmüne göre, idari yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren adli yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi ’ne başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki, başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi ’nce karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.

                Yasa koyucu, 14. maddeye göre hukuk alanında olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi ’ne başvurma olanağını tanımıştır.

Olayda, idari yargı yerince, öncelikle görevsizlik kararı verilmekle birlikte, bununla yetinilmemiş ve görevli merciin belirtilmesi için re’sen Uyuşmazlık Mahkemesi ’ne başvurulmasına da karar verilmiştir.

Bu haliyle, her ne kadar 2247 sayılı Yasa’da öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, Aksaray İdare Mahkemesi ’nce re’sen yapılan başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 19.  maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile Uyuşmazlık Mahkemesi ’nin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesi ’nin kuruluş amacına uygun olacağından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirketin sigortalısı olan 68...... plaka nolu aracın, 19/10/2011 tarihinde seyir halindeyken, yolun çökmesi sonucu maddi hasara maruz kalması nedeniyle, söz konusu maddi hasarın tespiti için yaptırılan ekspertiz sonucunda tespit edilen 1.446,00 TL maddi tazminatın sigortalıya ödenmesi üzerine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 1.446,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden (03/11/2011) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1.maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkeme lerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer Mahkemesi nde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi nde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Belediye aleyhine idare Mahkemesi nde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi  2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesi nin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi  08.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı, 08.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayı ve 28.05.2013 gün ve E:2013/59, K:2013/68 sayılı aynı içerikli kararları ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme  ise idare Mahkemesi  olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme  değildir.

Başvurunun Mahkeme ’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” Kararına varmıştır.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi ’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi ’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla meydana gelen maddi zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden Aksaray İdare Mahkemesi nce yapılan başvurunun kabulü ile, Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Aksaray İdare Mahkemesi’nce yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nin 24.12.2012 gün ve E:2012/429, K:2012/551 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.10.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.