Ceza Bölümü 2009/15 E., 2009/15 K.

  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 17 ]
  • "İçtihat Metni"

    Osmaniye G1 Tipi Merkez Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er A. A.'ın, 9.8.2003 günü, İbrahim Karaoğlanoğlu kışlasında Top. Yzb. olarak görevli yakınan B. C. T. 'nun arabasını almak için kışlanın otoparkına gittiği sırada otopark duvarının üzerine bırakıp unuttuğu cep telefonunu aldığı ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 491/ilk, 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 11.6.2004 gün ve E:2004/1345, K: 2004/473 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    OSMANİYE SULH CEZA MAHKEMESİ: 16.6.2004 gün ve E:2004/885, K:2004/918 sayıyla, asker kişi sanığa yüklenen eylemin Askeri Ceza Kanunu'nda düzenlenen üstünün eşyasını çalmak suçunu oluşturduğu anlaşıldığından sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    6. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 21.5.2008 gün ve E:2008/358, K:2008/329 sayıyla, yakınanın cep telefonunu otoparkın yol tarafındaki duvarın üzerine bıraktığı ve orada unutup gittiği, hatırlayıp geri döndüğünde cep telefonunu koyduğu yerde bulamadığı ileri sürüldüğünden, şartları oluştuğu takdirde sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı Kanun'un 160. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturacağı, bu suçun askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve sanığın yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği anlaşıldığından, sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Ramazan ÖZKEPİR, Mehmet MUTLU, Nuray TAŞÇIOĞLU DURANOĞLU, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Ersun ÇETİN'in, katılımlarıyla yapılan 13.04.2009 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ'ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Nalan CANBAY'ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

    Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

    Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

    Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanığa yüklenen eylemin Askeri Ceza Kanunu'nda düzenlenen "üstünün eşyasını çalmak" suçunu oluşturabileceği gerekçesine yer verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden, sanık hakkında açılan kamu davasında, sanığın kışlanın otoparkında duvarın üzerinde bulunan ve kim tarafından bırakıldığı bilinmeyen cep telefonunu çaldığının ileri sürüldüğü gözetildiğinde, yargılamanın adli yargı yerinde yapılacağı sonucuna varılmıştır.

    353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Osmaniye Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Osmaniye Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16.6.2004 gün ve E:2004/885, K:2004/918 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.04.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.