T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 356

            KARAR NO : 2014 / 396

            KARAR TR   : 01.04.2014

 

ÖZET: Sosyal Sigortalar Kurumu emeklisi olan eşi nedeniyle sağlık güvencesinden faydalanan davacının, 04.07.2006 tarihinde, Özel Hastanede gördüğü tedavi aşamasında kalbine takılan ilaçlı stent bedelinin ödenmesi istemiyle davacının eşi vasıtasıyla yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ile ödenmeyen tedavi giderinin faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : N.Ö.

            Vekili             : Av. M.S.K.

            Davalı                        :Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü

            Vekili              :Av. H.T.& Av. S.Ö. (Adli Yargıda)

                                      

O L A Y          : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Sosyal Sigortalar Kurumu emeklisi eşinin sağlık yardımından yararlanan davacının, 25.11.2011 tarihinde, Özel Metropol Hastanesi’nde gördüğü tedavi aşamasında kalbine takılan ilaçlı stent bedelinin ödenmesi istemiyle davacının eşi vasıtasıyla yapılan başvurunun reddedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek; 29.11.2011 tarih ve B.13.2.SGK.4.21.01/217141136 sayılı davalı idare işleminin iptali ile ödenmeyen tedavi giderinin faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle idari yargıda dava açmıştır.

BATMAN İDARE MAHKEMESİ: 03.01.2012 gün ve E:2011/5196 K:2012/1 sayılı kararında özetle; 5434 sayılı Kanun kapsamındaki tedavi giderlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde görülüp çözümlenmekte iken, 5510 sayılı Kanun ile, 5434 sayılı Kanunun tedavi giderlerine ilişkin hükümlerinin 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı, 5510 sayılı Yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, yürürlük tarihinden sonra tesis edilen dava konusu işlemden doğan uyuşmazlığın anılan Kanun’un 101. Maddesi uyarınca adli yargı yerince (İş Mahkemelerinde) çözümlenmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir.

            İdare mahkemesinin kararı itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

            Davacı aynı istemiyle bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

            BATMAN İŞ MAHKEMESİ : 25.09.2012 gün ve E:2012/188 K:2012/1244 sayılı kararı ile, dava konusu işlemlerin Diyarbakır SGK Müdürlüğü’nce gerçekleştirildiği, 5521 sayılı Yasa’nın 5. Maddesine göre yetkili mahkemenin Diyarbakır Nöbetçi İş Mahkemelerinin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

            DİYARBAKIR 1. İŞ MAHKEMESİ: 03.09.2013 gün ve E:2012/1003 K:2013/677 sayılı kararında özetle; Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları dikkate alınarak HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

            Dosya, davacı vekilin talebi üzerine sehven Yargıtay’a gönderilmiş ise de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 24.12.2013 gün ve E:2013/19069 K:2013/18305 sayılı kararında özetle; Batman İdare Mahkemesi ile Diyarbakır İş Mahkemesince ayrı ayrı yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yolunun belirlenmesi görevinin 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Kanun’un 14. Maddesi gereğince Uyuşmazlık Mahkemesine ait bulunduğundan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmek üzere mahalline gönderilmesine karar verilmiş ve bu kararın ardından dava dosyası Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan Akarsu ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 01.04.2014 günlü toplantısında:

 

l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının; davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlıkça idari yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Sosyal Sigortalar Kurumu emeklisi olan eşi nedeniyle sağlık güvencesinden faydalanan davacının, 04.07.2006 tarihinde, Özel Metropol Hastanesi’nde gördüğü tedavi aşamasında kalbine takılan ilaçlı stent bedelinin ödenmesi istemiyle davacının eşi vasıtasıyla yapılan başvurunun reddine ilişkin 29.11.2011 tarih ve B.13.2. SGK.4.21.01/217141136 sayılı davalı idare işleminin iptali ile ödenmeyen tedavi giderinin faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle açılmıştır

Dava dosyanın incelenmesinden; davacının eşinin 15.03.2007 tarihinde 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre emekli olduğu, davacının Mehmet Özcan’ın eşi olması nedeniyle sağlık yardımından yararlandığı, davacıya 04.07.2006 tarihinde tedavi gördüğü Özel Metropol Hastanesi’nde kalbine ilaçlı stent takıldığı, stent bedelinin 07.07.2006 tarihinde davacı tarafından ödendiği, stent bedelinin ödenmesi istemiyle davacının eşinin 25.11.2011 tarihinde davalı idareye müracaat ettiği ve bu müracaatın 29.11.2011 tarihinde reddi üzerine, ret işleminin iptali ile stent fatura bedelinin idare tarafından faizi ile ödenmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

31.5.2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlar kapsamındaki hizmet akdine göre ücretle çalışanlar (Sosyal Sigortalılar), kendi hesabına çalışanlar (Bağ-Kur’lular), tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar (Tarım Bağ-Kur’luları), tarım işlerinde ücretle çalışanlar, (Tarım sigortalıları), devlet memurları ve diğer kamu görevlilerini (Emekli Sandığı İştirakçileri), geçici maddelerle korunan haklar dışında, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri yönünden yeni bir sisteme tabi tutmuş, beş farklı emeklilik rejimini aktüeryal olarak hak ve hükümlülükler yönünden tek bir sosyal güvenlik sistemi altında toplamıştır. 5510 sayılı Kanunun iptali amacıyla açılan davada Anayasa Mahkemesi, 15.12.2006 tarih ve E: 2006/111, K: 2006/112 sayılı kararıyla, anılan Kanunun birçok maddesi ile birlikte, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine tabi olarak görev yapmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlilerini diğer sigortalılarla aynı sisteme tabi kılan (başta 4/c maddesi) hükümlerin iptaline karar vermiş; bu karardan sonra kabul edilen 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanunda düzenlemeler yapılmış ve anılan Kanuna eklenen Geçici 1 inci ve Geçici 4 üncü maddelerle, 5754 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlar (memurlar ile diğer kamu görevlileri) ile bunların dul ve yetimleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır. 5754 sayılı Kanunun kimi hükümlerinin iptali istemiyle açılan dava Anayasa Mahkemesi’nin 30.3.2011 tarih ve              E: 2008/56, K:2011/58 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

5754 sayılı Kanunun yürürlüğüyle birlikte, artık Sosyal Sigortacılık esasına göre faaliyet gösteren ve yaptığı, tesis ettiği işlem ve muameleler idari işlem sayılamayacak bir sosyal güvenlik kurumunun varlığından söz etmek gerekli bulunmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 101 inci maddesinde yer alan “…bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür.” bölümünün iptali istemiyle yapılan itiraz başvurusunda Anayasa Mahkemesi, 22.12.2011 tarih ve E: 2010/65, K: 2011/169 sayılı kararıyla (RG. 25.1.2012, Sayı: 28184) davayı retle sonuçlandırmıştır.

Bu bakımdan, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra, prim esasına dayalı yani sistemin içeriği ve Kanun kapsamındaki iş ve işlemlerin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, itiraz konusu kuralla, yargılamanın bütünlüğü ve uzman mahkeme olması nedeniyle Kanun hükümlerinin uygulanması ile ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemelerinin görevlendirilmesinde Anayasa’ya aykırılık görülmemiştir.

 

 

Davacının eşi Mehmet Özcan’ın sağlık güvencesinden yararlandığı, Mehmet Özcan’ın 5510 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce, Emekli Sandığı iştirakçisi olarak değil 506 Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri uyarınca emekli olduğu ve 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesiyle emeklilik haklarının devam ettiği tartışmasızdır.

            Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararı birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığa konu olayda olduğu gibi, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak çalışıp emekli olanların, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte, bu Kanun hükümlerine tabi olarak emeklilik haklarının devam edeceği  ve haklarında 5510 sayılı Kanunun öngördüğü kural ve esasların uygulanacağı dolayısıyla 5510 sayılı Yasanın 101.maddesi uyarınca da ihtilafların adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Diyarbakır 1.İş Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Diyarbakır 1. İş Mahkemesi’nin 03.09.2013 gün ve E:2012/1003 K:2013/677 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 01.04.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri BAYDAR 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT