T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS     NO   : 2017 / 501

          KARAR NO   : 2017 / 542

          KARAR TR    : 25.09.2017

ÖZET: Kalkınma Ajansı personelinin işe iade isteminin 5449 sayılı Yasanın 3 ve 18 maddelerinin amir hükümleri uyarınca ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

                                                           

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı       : M. A.  

Davalı        : Güney Ege Kalkınma Ajansı  

 

OLAY      : Davacı; Güney Ege Kalkınma Ajansında Genel Sekreter olarak görev yapmakta iken 2012 yılında iş akdi feshedilerek görevine son verildiğini, 2016 yılında yaşanan FETÖ/PDY darbe teşebbüsü sonrasında şahsıyla ilgili göreve son verme işleminin iptal edilmesi istemiyle yapılan başvurunun davalı idarece reddedildiğini, FETÖ mağduru olduğunu, hakkında işlem tesis edenlerin bu örgüt kapsamında yargılandığını ileri sürerek, haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

DENİZLİ İDARE MAHKEMESİ: 25.04.2017 gün ve E:2017/749, K:2017/887 sala ile “5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3. maddesinde, ajansların tüzel kişiliği haiz ve bu Kanunla düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, aynı Kanunun 18. maddesinde, kamu kurum ve kurulularında çalışanlardan bu Kanunda belirtilen nitelikleri taşıyanların ajansta genel sekreter olarak istihdam edilebileceği, bunların kurumlarıyla olan ilişkilerinin iş akdi yapılmasıyla son bulacağı, bunlara verilecek ücret ile diğer mali ve sosyal hakların yapılacak iş akdi ile belirleneceği ve ajans personeline ilişkin tüm ihtilafların iş mahkemelerinde görüleceği hükmüne yer vermiştir.         

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Güney Ege Kalkınma Ajansının kurulduğu 31/12/2009 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalayarak Genel Sekreterlik görevine başladığı, Ajans Yönetim kurulunun 27.12.2012 tarihinde yapmış olduğu toplantıda. Genel Sekreterlik görevine aynı tarihten itibaren son verilerek iş akdinin feshedildiğinin 31.12.2012 tarih ve 7241 sayılı işlemle bildirilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın Mahkememizin 12.3.2013 gün ve E:2013/112, K:2013/220 sayılı kararı ile görev yönünden reddedildiği, bu kararın davacıya 4.4.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davacı tarafın aynı istemle adli yargıda da dava açtığı, bu davanın ise Denizli 1. İş Mahkemesi’nde görüldüğü ve 27.3.2014 gün ve E:2013/217, K:2014/122 sayılı karar ile davanın esastan reddedildiği ve sahrasında Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından da onandığı, her iki karar kapsamında Uyuşmazlık Mahkemesi'ne yapılan başvurunun ise 29.12.2014 gün ve E:2014/1155, K:2014/1194 sayılı karar ile koşulları taşımadığından reddedildiği, davacı tarafından 10.10.2016 tarihinde Mahkememize sunulan dilekçe ile şahsına idari olarak kumpas kurulduğu, hakkında hüküm verenlerin kamu görevinden çıkarıldığı, birtakım belgelere yeni ulaşıldığı öne sürülerek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, yargılamanın yenilenmesi talebinin ise Mahkememizin 13.12.2016 gün ve E:2016/1218, K:2016/1671 sayılı kararı ile reddedildiği ve bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davacının 2016 yılında yaşanan FETÖ/PDY darbe teşebbüsü sonrasında şahsıyla ilgili göreve son verme işleminin iptal edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine de bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, işbu dava dosyası ile Mahkememizin E:2013/l 12 ve E:2016/1218 sayılı dava dosyalarının birlikte incelenmesinden; davacı ile davalı idare arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesinde, sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, 32. maddesinde, Kanuni düzenlemelerin bu sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğu, sözleşmede düzenlenmeyen konularda 4857 sayılı İş Kanunu ve diğer ilgili iş mevzuatı hükümlerinin uygulanacağı ve 33. maddesinde bu sözleşmeden doğacak  ihtilaflarda Denizli İli Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu hükümleri ile yukarıda yer verilen 5449 sayılı Kanunun 18. maddesi hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, özel hukuka ilişkin dava konusu uyuşmazlığın iş mahkemesinin görevine girdiği sonucuna ulaşılmıştır” gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasa’nın 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, karar taraflarca istinaf yoluna başvurulmaksızın 05/06/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı bu kez aynı taleple adli yargı yerinde dava açmıştır.

DENİZLİ 3. İŞ MAHKEMESİ: 02.06.2017 gün ve E:2017/222, K:2017/194 sayı ile “Davacının dava dilekçesinde; davalı idareye yaptığı görevden alınma kararının ve gerekçelerinin iptal edilmesi talebinin reddedilmesi işleminin hukuka aykırı olduğunu, bu işlemin iptal edilmesi için Denizli İdare Mahkemesinde dava açtığını, Denizli İdare Mahkemesinin 25/04/2017 tarih ve 2017/749 Esas 2017/887 Kararıyla davada iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğim, oysa davanın idari yargının görev alanına girdiğini ileri sürmekle birlikte mahkememize dava açarak idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini istediği görülmüştür. Mahkememiz söz konusu idari işlemin iptali isteminde görevli ve yetkili mahkeme değildir. Davanın İşe İade ve buna bağlı hakların hüküm altına alınması istemiyle açılmış olması halinde dava mahkememizde görülebilecekken, "idari işlemin iptali" isteminde bulunulduğundan yargı yolunun caiz olmadığı” gerekçesiyle Davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK 114/(1 )-b maddesindeki dava şartı yokluğu nedeniyle usulden Reddine karar vermiş, kararın istinaf edilmeksizin 19/06/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için davacı 19.06.2017 tarihli dilekçeyle Mahkememize başvurmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 25.09.2017 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Güney Ege Kalkınma Ajansında Genel Sekreter olarak görev yapmakta iken 2012 yılında iş akdi feshedilen davacının işe iadesi istemiyle açılmıştır.

08.02.2006 tarih ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun “Kuruluş” başlıklı 3/son maddesi: “Ajanslar, tüzel kişiliği haiz ve bu Kanunla düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tâbidir”

“Ajans personelinin nitelik, statü ve hakları” başlıklı 18. maddesi; “Ajans hizmetleri, iş mevzuatı hükümlerine göre istihdam edilen uzman personel ve destek personeli eliyle yürütülür...

... Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan, bu Kanunda belirtilen nitelikleri taşıyanlar, kendilerinin isteği ve kurumlarının muvafakati ile ajansta genel sekreter, iç denetçi veya uzman personel olarak istihdam edilebilir. Bunların kurumlarıyla olan ilişkileri iş akdinin yapılmasıyla son bulur...

... Ajans personeline ilişkin tüm ihtilaflar iş mahkemelerinde görülür”

Hükümlerini içermektedir.

Dosyanın incelenmesinde Güney Ege Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri iken 27/10/2012 tarihli Yönetim Kurulu kararı ve 31/12/2012 tarih ve 7241 sayılı Kalkınma Bakanlığı işlemiyle iş akdi feshedilerek görevine son verilen davacının işlemin iptaline ilişkin başvurusunun Denizli İdare Mahkemesinin 12.03.2013 gün ve E:2013/112, K:2013/220 sayılı kararıyla “Görev Yönünden” reddedildiği, davacının aynı istemle başvurduğu Denizli l. İş Mahkemesinin ise 27.03.2014 gün ve E:2013/217, K:2014/122 sayılı davanın reddine dair kararın 22. Hukuk Dairesi 29.05.2014 gün ve E:2014/13241, K:2014/15234 sayılı ilamı ile onandığı ve kararın kesinleştiği, bunun üzerine davacının Mahkememize yaptığı başvurunun da “Denizli l. İş Mahkemesinin kararı, davanın esas yönünden incelendiği ve idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından, adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir”” gerekçesiyle reddedildiği, Davacının bu kez iş akdini fesheden kişilerin FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklandığını ileri sürerek aynı istemle idari ve adli yargı kollarına müracaat ettiği, her iki davanın da “Görevsizlik” kararları verilerek sonuçlandığı anlaşılmaktadır.

Davacı her ne kadar dilekçesinde uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu ileri sürmüş ve Mahkememizin 1995/1 E, 1996/1 K. sayılı ilamına atıfta bulunmuşsa da, söz konusu kararın o tarihlerde görev hususunda yasal düzenleme bulunmayan “özelleştirilen veya özelleştirilme kapsamında bulunmayan Kamu İktisadi Teşebbüslerinde sözleşmeli veya kapsam dışı personel statü­sünde çalışanlar a” ilişkin olup, davacının durumuyla uyuşmamaktadır. Zira Kalkınma Ajansları Kamu İktisadi Teşebbüsü niteliği taşımayıp “kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak amacıyla kurulmuş tüzel kişiliği haiz, 5449 sayılı Kanunla düzenlenmemiş işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi, uygulamacı olmayan fakat destekleyici, koordinatör ve katalizör olarak faaliyet gösteren kalkınma birimleri” olarak tanımlanmaktadır. Kaldı ki yukarıda yer verilen açık kanuni düzenlemelerde de belirtildiği üzere 5449 sayılı Kanunla düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabidir. Ayrıca aynı Kanunla “Ajans personeline ilişkin tüm ihtilaflar iş mahkemelerinde görüleceği” açıkça hükme bağlanmıştır.

Tüm bu açıklamalar kapsamında davacının talebine ilişkin uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı yeri olduğu açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Denizli 3. İş Mahkemesinin 02.06.2017 gün ve E:2017/222, K:2017/194 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Denizli 3. İş Mahkemesinin 02.06.2017 gün ve E:2017/222, K:2017/194 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ  KALDIRILMASINA, 25.09.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI