T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 78

          KARAR NO    : 2014 / 503

          KARAR TR    : 05.05.2014         

 

ÖZET : Davacıların sosyal ve kişilik haklarının zedelendiği, mahremiyet ve özel hayatının ihlal edildiği ileri sürülerek, manevi tazminat istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacılar      : Kendi adlarına asaleten:

                          a) Y.K.

                          b) B.K.

                          Adlarına velayeten hareket eden:  

                          1) G.K.

                          2) M.K.

Vekili              : Av. H.K.

Davalı            : İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. T.D. (Ö.)

 

 

O L A Y             :  Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 06/07/2010 tarihinde müvekkillerine halen oturdukları evin anahtarının teslim töreninde sözkonusu fotoğrafların çekildiğini, müvekkillerinin daha önce İzmir İli, Kadifekale semtinde oturduğunu, ancak kamulaştırma sonucu evlerinin davalı belediye tarafından yıkılınca kendilerine TOKİ tarafından yapılan adresteki evlerin verildiğini, bu evlere taşınan ilk ailelerden birinin müvekkillerinin olduğunu, bu vesile ile anahtar teslim töreninde müvekkillerinin ailece fotoğraflarının çekildiğini, ancak bu fotoğrafın reklam amacıyla asılacağına dair müvekkillerine bir bilgi verilmediğini ve izin de alınmadığını, 14/12/2011 tarihinde Büyükşehir Belediyesi bilbordu üzerinde ailece çekilmiş fotoğraflarını gördüklerini, davalı tarafın müvekkillerinden izin almadan müvekkillerine ait resimlerini kullanarak reklam yaptığını ve müvekkilinin üzerinden haksız kazanç sağlayarak müvekkilinin reklam objesi olarak kullanıldığını, davalı tarafın yaptığı bu gayri hukuki haksız fiil teşkil eden eylemden dolayı müvekkillerinin mahremiyet ve özel hayatının ihlal edildiğini, bilgilendirme unsuruna uyulmadığını ve müvekkillerinin izinsiz olarak reklam objesi olarak kullanıldığını, bu olayın müvekkillerinin üzerinde uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesinin tarif edilemez manevi çöküntü yarattığını belirterek, müvekkillerine yönelik davalı tarafın haksız fiil teşkil eden bu eyleminden dolayı müvekkillerinin kişilik haklarının zedelenmesi sonucu uğradığı acı ve ızdırabın telafisi için tüm davacılar adına toplam 8.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden geçerli olmak kaydıyla yasal faiziyle beraber davalıdan alınmasına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 31.5.2012 gün ve E:2012/186 K:2012/220 sayı ile, Büyükşehir Belediyesinin sermayesinin tamamı devlete ait,tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir “kamu iktisadi kuruluşu’’ olduğu uyuşmazlık mahkemesi kararları ve 233 sayılı KHK. hükümlerinde belirtildiği, bu durumda idarenin işlem ve eyleminden kaynaklanan tüm davalarının görüleceği yargı yolunun, idari yargı yolu olduğu, bu nedenle davanın yetkili ve görevli idare mahkemelerinde açılması gerektiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2/1-b maddesinde yer alan” İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında idari yargı yerince çözümleneceği" belirtildiğinden, mahkemelerinde açılan davanın da aynı doğrultuda olması nedeni ile, mahkemelerinin görevsiz olduğu, idari yargının görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, HMK. 114/b.maddesi gereğince, yargı yolu dava şartlarından olup, HMK. 115. maddesi gereğince, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında araştırılıp, bu yönde karar verilebileceğinden, dava dilekçesinin HMK. 114,115. maddeleri gereğince yargı yolu bakımından görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 3. İDARE MAHKEMESİ :   2.12.2013 gün ve E : 2012/1888  sayı  ile, davacıların kişilik haklarının bir parçası olan fotoğraflarının izinsiz olarak reklam ve afişlerde kullanılması eylemleri idarilik karakteri taşımadığından haksız fiil niteliğinde olup, dava konusu istemlerin Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu'nu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda; haksız fiil niteliğindeki eylemlerden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu, idare mahkemesinin görevsiz olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanunun 19.maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, bilgi edinmeleri bakımından iş bu karar örneğinin taraflara gönderilmesine, davanın Uyuşmazlık Mahkemesi'nin karar vermesine değin ertelenmesine karar vermiştir.  

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT‘un katılımlarıyla yapılan 05.05.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli ve idari yargı yerleri arasında davalı Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davalarda idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların izni olmadan davalı Belediye tarafından yapılan reklam ve ilanlar nedeniyle davacıların sosyal ve kişilik haklarının zedelendiği, mahremiyet ve özel hayatının ihlal edildiği ileri sürülerek 8.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesinde, “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.

Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” hükmüne, 25. maddesinde ise, “ Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.

Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.

Davacının, maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.

Manevi tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.

Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.” hükmüne yer verilmiş;

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesinde; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.

Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacıların daha önce İzmir – Kadifekale semtinde oturdukları, ancak kentsel dönüşüm sonucu evlerinin davalı belediyece yıkılıp, kendilerine TOKİ tarafından evler verildiği; bu evlere taşınan ilk ailelerden biri oldukları; bu vesile ile anahtar teslim töreninde ailece fotoğraflarının çekildiği ancak bu fotoğrafların Büyükşehir Belediyesi reklam panolarında teşhir edildiği nedeniyle davacıların mahremiyet ve özel hayatının ihlal edildiği bu nedenle toplam 8.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla yasal faiziyle davalıdan tahsili istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde, tam yargı davaları idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.

            Bu tanım uyarınca tam yargı davası açılabilmesi için her şeyden önce ortada, idarenin idari nitelikte bir işleminin veya eyleminin bulunması gerekmektedir.

            Olayda ise, davacıların izni olmadan Belediye tarafından yapılan reklam ve ilan nedeniyle davacıların sosyal ve kişilik haklarının zedelenerek, mahremiyet ve özel hayatın ihlal edildiği gözetildiğinde, idarenin bir kamu hukukuna, yasa, tüzük, yönetmelik gibi bir kural işlem veya bir idari işleme dayanmadan haksız fiil niteliğinde eylemde bulunmasının özel hukuk hükümleri uyarınca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar olduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda, idari nitelikteki işlem ve eylemden kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan ve idarenin Kamu Hukuku kurallarına göre olan sorumluluğunu gündeme getirerek doğan zararın tazminine yada hakkın geri verilmesine mahkum edilmesi isteklerini konu edinen idari bir dava olarak nitelendirilemeyecek olan bu davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, İzmir 3. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın görüm ve çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  İzmir 3. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.5.2012 gün ve E:2012/186 K:2012/220 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,  05.05.2014  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT