Ceza Bölümü         2001/82 E.  ,  2001/89 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanıklar         :1-R.K.

                                    2-Ş.D.

                                    3-N.R.D.

                                    4-İ.H.K.

                                    5-G.Y.

                                    6-Y.S.

                                    7-N.K.

                                    8-İ.A. 

            O L A Y          : Emirdağ Askerlik Şubesi Başkanı olarak görevli sanık Per. Bnb. R.K.’nun, 1995 ve 1996 yıllarında değişik tarihlerde, şubede görevli er, erbaş ve diğer personeli göreve gitmedikleri halde gitmişçesine evrak tanzim ettirerek bu kişiler adına düzenlenen görev yazılarının “ödenmesi uygundur” şeklinde, tahakkuk müzekkerelerini de ita amiri olarak imzalayarak toplam 19 adet sahte belge ile yine toplam olarak 50.697.000.- TL’yi Maliye İdaresinden aldırdığı ve bu paraların düzenli bir kayıt olmamakla birlikte şube ihtiyaçları için harcandığına dair düzensiz, bazı el yazısı gayri resmi belge ve faturaların mevcut olduğu, aynı yerde  görevli Per. Astsb. Kd. Çvş. Ş.D., sivil memurlar N.R.D., İ.H.K., G.Y., Y.S., N.K. ve İ.A.’ın, sahteciliğe konu yazı ve belgelere hepsinin, olayın mahiyetini ve doğru olmadığını bilerek tahakkuk memuru, mutemet veya göreve giden olarak imza atarak sahtecilik işine iştirak ettikleri ileri sürülerek, eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 339/1,80,64. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 1. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 24.7.1997 gün ve E:1997/737, K:1997/393 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            1. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce, sanıklara yüklenen eylemin, Askeri Ceza Kanunu’nun 144. maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu’nun 240/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu açıklanarak, bu suçtan cezalandırılmalarına karar verilmiş, Askeri Yargıtay 4. Dairesi, sanıklara yüklenen eylemin “evrakta sahtekarlık” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle hükmü suç vasfından bozmuştur.        

 1. TAKTİK  HAVA  KUVVET KOMUTANLIĞI ASKERİ  MAHKEMESİ: 12.4.2000  gün  ve E:2000/144, K:2000/107 sayıyla; yüklenen suçun askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı, sanıklardan Per. Bnb. R.K.’nun emekliye  ayrılması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği gerekçesiyle bu sanığın adli yargı yerinde yargılanması gerektiği açıklanmış, diğer sanıklara yüklenen suçun da Türk Ceza Kanunu’nda yazılı olup, sanık R.K. ile müştereken işlendiği ileri sürüldüğünden 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi hükmü uyarınca bu sanıkların da adli yargı yerinde yargılanmaları gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, sanıklar tarafından temyiz edilen karar Askeri Yargıtay 4. Dairesi tarafından onanmış, dava dosyası Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            Afyon Ağır Ceza Mahkemesi, suç yerinin Emirdağ İlçesi olması nedeniyle dava dosyasını yetkisizlik kararı vererek Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiştir. 

            BOLVADİN AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 24.11.2000 gün ve E:2000/124, K:2000/110 sayıyla; suç günü, tümü asker kişi olan sanıkların, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri ileri sürülen suçlar nedeniyle yargılanmalarının askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar sanıklara ya da vekillerine tebliğ edilmeden,  dava dosyası, Mahkememize gönderilmiştir. 

            Uyuşmazlık Mahkemesi, 26.2.2001 gün ve E:2001/20, K:2001/15 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca başvurunun reddine karar vermiş, mahkemesine gönderilen dosyada eksiklikler giderilerek, verilen görevsizlik kararı kesinleştikten sonra, dava dosyası, Bolvadin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 9.7.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Atilla POYRAZ'ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Ayrıca, 353 sayılı Yasa'nın "Müşterek Suçlar" başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde de "askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denmek suretiyle askeri olan suçlar ile askeri olmayan suçlara göre görevli yargı yeri belirlenmektedir.           

Somut olayda, asker kişi sanıklar hakkında, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürülen, unsurları ve cezaları Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suç nedeniyle askeri yargı yerinde kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanıklardan Per. Bnb. R.K.’nun emekliye ayrıldığı ve sivil kişi sıfatını kazandığı dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır.  

Olay kısmında açıklandığı, iddianamede ve yerel mahkemelerin görevsizlik kararlarında da kabul edildiği üzere, sanıklara yüklenen eylemin birlikte işlendiği ileri sürüldüğünden ve askeri suç kapsamında da bulunmadığından 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi hükmü uyarınca sanıkları yargılama görevi adli yargı yerine  aittir. 

Açıklanan nedenlerle, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde aDLİ  yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.11.2000 günlü, E:2000/124, K:2000/110 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 9.7.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.