Hukuk Bölümü 2007/376 E., 2009/1 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 14 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    Davalı R. B. B.; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü İzmir İl Kontrol Laboratuarı Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapmaktadır.

    Davacı İdare vekili tarafından; adı geçene, 2000 yılına ilişkin üretime teşvik primi alacağı olarak sehven 842.92YTL ödemede bulunulduğu iddiasıyla; 842.92 YTL fazla ödemenin, tahakkuk tarihi olan 09.08.2004 den itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açılmıştır.

    İZMİR 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ; 3.5.2005 gün ve E:2005/240, K:2005/711 sayı ile, Davacı R. B. B. tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı aleyhine açılan dava sonunda 2001 yılı üretim teşvik primlerinin hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile 2001 yılı için 2.400 YTL aşmamak üzere karar verildiğinin anlaşıldığı; Davacının ise bu karara dayalı fazla ödemenin iadesini dilemekte olduğu; davanın, İdare Mahkemesinin kararına dayalı ödeme sonunda, fazla ödemenin iadesi isteminden ibaret olduğu, bu konuda görevli mahkemenin İzmir İdare Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekili, aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

    İZMİR 2. İDARE MAHKEMESİ; 19.09.2006 gün ve E:2006/1528, K:2006/1305 sayı ile, aynen; "Hüküm veren İzmir 2. İdare Mahkemesi Hakimliğince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dilekçesi üzerinde ilk inceleme yapılarak işin gereği görüşüldü;

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi, iptal davalarını "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar" biçiminde tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da anlaşılabileceği gibi iptal davaları ancak idari işlemlere karşı ve bu işlemlerden dolayı menfaati ihlal edilenler tarafından açılabilir. İptal davalarının konusunu idari bir işlem oluşturacağından bu davaların işlemi tesis eden idari makama karşı açılması gerektiği de açıktır.

    Dava dosyasının incelenmesinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü İzmir İl Kontrol Laboratuarı Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapan davacıya fazla ödenen 842,92 YTL'nin tahakkuk tarihi olan 09.08.2004 gününden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte tahsili istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    Olayda, davacıya, fazla ödenen 842,92 YTL'nin geri alınması yolunda yetkili idari makamca gerekli idari işlemin tesis edilmesi ve bu işleme karşı ilgili gerçek kişinin iptal davası açması gerekmekte olup, kamu gücüne dayanarak icrai ve kesin nitelikte işlem tesis etme yetkisini haiz bulunan idarenin buna karşın bu yolu gitmeyerek fazla ödenen paranın faiziyle birlikte tahsili için ilgili gerçek kişiye karşı idari yargı merciinde yukarıda yer alan madde uyarınca dava açma olanağı bulunmadığından davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

    Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dökümü gösterilen posta giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde İzmir Bölge idare Mahkemesi'nde itiraz yolu açık olmak üzere…

    …" karar vermiş; yapılan itiraz, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 28.02.2007 gün ve E: 2007/567, K: 2007/834 sayılı kararı ile reddedilerek karar onanmış ve kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK'ın katılımlarıyla yapılan 02.02.2009 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Olayda; adli ve idari yargı yerlerinde açılan davaların tarafları, konusu ve sebebi aynıdır. Ancak, Sulh Ceza Mahkemesi'nce davada "görevsizlik kararı" verilmiş olmasına karşılık, İdare Mahkemesi'nce, "davanın reddine" karar verilmiş olup, ortada olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamaktadır.

    SONUÇ

    : 2247 sayılı Yasa'nın 14.maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 02.02.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.