T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/663 KARAR NO : 2024/121 KARAR TR : 01/04/2024 |
ÖZET:Davacının mahkumiyetinin infazı sırasında denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanırken, denetim süresinde hakkında açılan ceza davası nedeniyle infazhakimliğince denetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiği, ancak; davadan beraat etmesi nedeniyle kararın hukuka aykırı olduğu ve cezaevinde fazladan kaldığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
KARAR
Davacı : Ö. A.
Vekili : Av. A. B. A.
Davalı : Maliye Hazinesi
Vekili : Av. K. Ö. G.
I. DAVA KONUSU OLAY
1.Davacı vekili; müvekkili hakkında, Yozgat İnfaz Hakimliğinin 24/11/2020 tarih, E.2020/1658 ve K.2020/1653 sayılı kararı ile, cezasının koşullu salıverme tarihi olan 01/03/2021 tarihine kadar olan kısmının Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü marifetiyle infazına karar verildiğini, cezasını infaz ederken Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin 04/05/2021 tarih ve E.2021/5192, K.2021/5545 sayılı kararı ile, denetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiğini, bu karara gerekçe olarak ise müvekkili aleyhine ''Tahsis ve Kullanımları Gereği Açıkta Bırakılmış Eşya Hakkında Hırsızlık'' suçunu işlediği iddiasıyla, Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesinde E.2021/162sayılı dosyasında kamu davası açılmış olmasının gösterildiğini veyakalanmasına karar verildiğini, Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin bu kararı uyarınca, davacının 02/07/2021 tarihinde haksız olarak yakalandığını ve cezaevine gönderildiğini, ancak denetimli serbestliğin geri alınması kararında bahsi geçen ve denetimli serbestlik sürecinde müvekkili hakkında açılan kamu davasında; Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2021 tarihli ve E.2021/162, K.2021/506 sayılıkararı ile, müvekkilinin beraatine karar verildiğini ve kararın istinafa başvurulmaksızın 14/07/2021 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı olarak 1 ay cezaevinde bulunduğunu, bu süreçtemaddi ve manevi zararlarınınoluştuğunu ifade ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile02/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdantahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ
A. Adli Yargıda
2. Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi 18/11/2021 tarih ve E.2021/364, K.2021/404 sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, bu kararın istinaf edilmesi üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi 06/04/2023 tarih ve E.2022/14, K.2023/652 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma kararın ilgili kısmı şöyledir :
"Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20/12/2021 tarih ve 2021/7856 Esas, 2021/9030 Karar sayılı ve 01/03/2021 tarih ve 2019/2326 Esas, 2021/2040 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tazminat istemine ilişkin CMK'nun 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği belirtilerek tazminat istenebilecek hallerin tahdidi şekilde sıralandığı, davacının Yozgat İnfaz Hakimliğinin 24/11/2020 tarih 2020/1658 Esas, 2020/1653 sayılı kararıyla cezasının koşullu salıverme tarihi olan 01/03/2021 tarihine kadar olan kısmının Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü marifetiyle infazına karar verildiği, denetim süresinde 22/02/2021 tarihinde hırsızlık suçu işlediğinden bahisle Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin 04/05/2021 tarih ve 2021/5192 sayılı kararıyla denetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiği, oysa Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda denetim süresinde işlendiği belirtilen hırsızlık suçundan beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu nedenle ceza evine girmemesi gerekirken 1 ay ceza evinde haksız olarak kaldığından bahisle manevi tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunulabileceği gözetilerek, davaya bakmakla idari yargının görevli olduğu tespiti ile davanın reddine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla dava konusu edilmeyen Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/162 Esas sayılı ceza dava dosyasında davacının 1 gün gözaltında kaldığından bahisle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi,
Hukuka aykırı ve istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf nedenleri bu sebeplerle yerinde görüldüğünden 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesine,"
3. Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi 30/05/2023 tarih ve E.2023/244, K.2023/312 sayılı kararı ile, davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, kararın istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi 10/10/2023 tarih ve E.2023/1366, K.2023/1650 sayılı kararı ile, istinaf talebinin esastan reddine kesin olarakkarar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir :
''...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, Yozgat İnfaz Hakimliğinin 24/11/2020 tarih, E.2020/1658ve K.2020/1653 sayılı kararı ile koşullu salıverme tarihi olan 01/03/2021 tarihine kadar olan kısmının Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü marifetiyle cezasının infazına karar verildiğini, davacı hakkında uygulanan bu denetimli serbestlik hükümleri kapsamında cezasını infaz ederken Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin 04/05/2021 tarihli ve E.2021/5192, K.2021/5545 sayılı kararı iledenetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiğini, bu karara gerekçe olarak ise davacı aleyhine 22/02/2021 tarihli ''Tahsis ve Kullanımları Gereği Açıkta Bırakılmış Eşya Hakkında Hırsızlık'' suçunu işlediği iddiasıyla ile Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesinde E.2021/162 Sayılı dosyası ile kamu davası açılmış olmasının gösterildiğini ve bu amaçla da yakalanmasına karar verildiğini, Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin işbu kararı uyarınca davacının 02/07/2021 tarihinde haksız olarak yakalandığını ve cezaevine gönderildiğini ancak mezkur denetimli serbestliğin geri alınması kararında bahsi geçen Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2021 tarihli ve E.2021/162, K.2021/506 sayılı kararı ile yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında beraat hükmü kurulduğunu, akabinde işbu kararın istinafa başvurulmaksızın 14/07/2021 tarihli kesinleşme şerhi ile kesinleştiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak 1 ay cezaevinde bulunduğunu, bu süreçte davacının maddi ve manevi zararlara uğradığından bahisle Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat davası açılmış ise de;
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Ceza Dairesinin 06/04/2023 tarih ve 2022/14 Esas 2023/652 Karar sayılı ilamı da göz önüne alındığında; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20/12/2021 tarih ve 2021/7856 Esas, 2021/9030 Karar sayılı ve01/03/2021 tarih ve 2019/2326 Esas, 2021/2040 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tazminat istemine ilişkin CMK'nun 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği belirtilerek tazminat istenebilecek hallerin tahdidi şekilde sıralandığı, davacının Yozgat İnfaz Hakimliğinin 24/11/2020 tarih 2020/1658 Esas, 2020/1653 sayılı kararıyla cezasının koşullu salıverme tarihi olan 01/03/2021 tarihine kadar olan kısmının Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü marifetiyle infazına karar verildiği, denetim süresinde 22/02/2021 tarihinde hırsızlık suçu işlediğinden bahisle Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin 04/05/2021 tarih ve 2021/5192 sayılı kararıyla denetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiğini, oysa Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda denetim süresinde işlendiği belirtilen hırsızlık suçundan beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu nedenle ceza evine girmemesi gerekirken 1 ay ceza evinde haksız olarak kaldığından bahisle manevi tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunulabileceği gözetilerek, davaya bakmakla idari yargının görevli olduğu tespiti ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-) Davaya bakmakla idari yargı görevli olduğundan, davanın REDDİNE, ...''
4. Davacı vekili bu kez, 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
B. İdari Yargıda
5. Ankara 7. İdare Mahkemesi 21/11/2023 tarih ve E.2023/1935 sayılı kararı ile, davacının maddi ve manevi tazminat istemine yönelik talebi adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyalarının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"Dosyanın incelenmesinden; davacının, tutuklanmasına neden olan yargılamada beraat ettiği bu yargılama nedeniyle tutuklandığı ileri sürülerek, bu tutuklanmadan dolayı uğranıldığı ileri sürülen şimdilik 10.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın 02/07/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açmış olduğu davada Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2023 tarih ve E:2023/244 K:2023/312 sayılı ilamıyla; "CMK'nun 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği belirtilerek tazminat istenebilecek hallerin tahdidi şekilde sıralandığı, davacının Yozgat İnfaz Hakimliğinin 24/11/2020 tarih 2020/1658 Esas, 2020/1653 sayılı kararıyla cezasının koşullu salıverme tarihi olan 01/03/2021 tarihine kadar olan kısmının Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü marifetiyle infazına karar verildiği, denetim süresinde 22/02/2021 tarihinde hırsızlık suçu işlediğinden bahisle Ankara 2. İnfaz Hakimliğinin 04/05/2021 tarih ve 2021/5192 sayılı kararıyla denetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiğini, oysa Ankara Batı 13. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda denetim süresinde işlendiği belirtilen hırsızlık suçundan beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu nedenle ceza evine girmemesi gerekirken 1 ay ceza evinde haksız olarak kaldığından bahisle manevi tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunulabileceği gözetilerek, davaya bakmakla idari yargının görevli olduğu" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, istinaf yoluna başvurulması üzerine anılan kararın 10/10/2023 tarihinde kesinleştiği ve 06/11/2023 tarihli dilekçeyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının, yargılandığı davada beraat ettiğini belirterek, söz konusu yargılamadan dolayı tutuklanması nedeniyle 5271 sayılı Kanunun 141/1-e bendi uyarınca maddi ve manevi tazminat talep ettiği görüldüğünden, aynı Kanunun 142.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır."
III. İLGİLİ HUKUK
6. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “İnfazın dayanakları ve kimin tarafından izleneceği” başlıklı 5. maddesi şöyledir :
“(1)Mahkeme, kesinleşen ve yerine getirilmesini onayladığı cezayailişkin hükmü Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Bu hükme göre cezanın infazı Cumhuriyet savcısı tarafından izlenir ve denetlenir.”
7.5275 sayılı Kanun'un “Denetimli serbestlik ve yardım merkezleri ile koruma kurulları” başlıklı 104. maddesi şöyledir :
“ (1) Cezaları ertelenen, salıverilen veya haklarında hapiscezası dışında herhangi bir tedbire hükmedilen hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, iyileştirilmesi, psiko-sosyal problemlerinin çözülmesi, salıverme sonrası korunması ve yargılanan kişiler hakkında sosyal araştırma raporlarının düzenlenmesi ve mağdurun korunması gibi görevleri yerine getirmek üzere denetimli serbestlik ve yardım merkezleri kurulur.
(2) Salıverilme sonrasında hükümlülere iş sağlanması için koruma kurulları kurulur.
(3) Denetimli serbestlik ve yardım merkezleri ile koruma kurullarının kuruluşu, çalışma yöntem ve esasları, ilgili kanununda düzenlenir.”
8. 5275 sayılı Kanun'un ''Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı'' başlıklı 105/A maddesi şöyledir :
(Ek: 5/4/2012-6291/1 md.)
(1) (Değişik:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.
(2) (Değişik:14/4/2020-7242/46 md.) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.
(3) Yukarıdaki fıkralarda düzenlenen infaz usulünden;
a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler,
b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde yararlanabilirler. Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâli, Adlî Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.
(4) (Değişik: 18/6/2014-6545/80 md.) Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlüler yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanamazlar.
(5) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, koşullu salıverilme tarihine kadar;
a) Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması,
b) Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması,
c) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi,
d) Belirlenen programlara katılması, yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına, denetimli serbestlik müdürlüğünce karar verilir. Hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak yükümlülükleri değiştirilebilir. (Ek cümle: 28/3/2023-7445/25 md.) Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde yer alan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanlar ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğüne tabi tutulur.
(6) Hükümlünün;
a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etmemesi,
b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi, hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine, denetimli serbestlik müdürlüğünün bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilir.
(7) (Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
(8) Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeyenler ile (…) ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet başsavcılığına teslim olmayan hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292 nci ve 293 üncü maddelerinde yazılı hükümler uygulanır.
(9) Yükümlülüklerin gereklerine ve denetim planına uygun davranan hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, 107 nci ve 108 inci maddeler uyarınca işlem yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilir.
(10) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.''
9. 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesi şöyledir :
“Bu Kanunun amacı, infaz hâkimliklerinin kuruluş, görev, çalışma esas ve usullerini düzenlemektir.
(Değişik ikinci fıkra:14/4/2020-7242/1 md.) Bu Kanun, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemlere veya bunlarla ilgili faaliyetlere ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara yönelik şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hâkim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hâkimliklerine ilişkin hükümleri kapsar.
(Mülga üçüncü fıkra: 2/7/2018 – KHK/700/133 md.)”
10. 4675 sayılı Kanun'un “İnfaz Hâkimliklerinin Görevleri” başlıklı 4. maddesinin ilgili kısımları şöyledir :
“ İnfaz hâkimliklerinin görevleri şunlardır:
...
2. Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahadeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.
..."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
A. İlk İnceleme
11.Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 01/04/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
B. Esasın İncelenmesi
12. Raportör-Hâkim Gülay DOĞAN'ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
13. Dava, davacının mahkumiyetinin infazı sırasında denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanırken, denetim süresinde hakkında açılan ceza davası nedeniyle infazhakimliğince denetimli serbestliğin geri alınmasına karar verildiği ancak davadan beraat etmesi nedeniyle kararın hukuka aykırı olduğu ve cezaevinde fazladan kaldığı iddia edilerek, bu süreçte uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılmıştır.
14. Olayda; davacı iddiası, yukarıda hükümlerine yer verilen 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan "...Hükümlülerin cezalarının infazı .... gibi işlem ve faaliyetlere” ilişkin olup, bu şikayetleri incelemenin ve karara bağlamanın İnfaz Hâkimliğinin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu konulardaki şikayetlere bakmakla adli yargı yerinin görevli olduğu belirlendiğinden, aynı şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli davalara da adli yargı yerinde bakılacağı, ancak Uyuşmazlık Mahkemesinin adli yargı içerisinde hangi yargı merciinin bu davalara bakmakla görevli olduğu hususunda karar verme yetkisi bulunmadığı gözetildiğinde, bu belirlemenin ilgili yargı kolunun kendi içerisinde yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
15. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Ankara 7. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin30/05/2023 tarih ve E.2023/244, K.2023/312 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,
B. Ankara 7. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ileAnkara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/05/2023 tarih ve E.2023/244, K.2023/312 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,
01/04/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Vekili Üye Üye Üye
Kenan Nilgün Doğan Eyüp
YAŞAR TAŞ AĞIRMAN SARICALAR
Üye Üye Üye
Ahmet Mahmut Bilal
ARSLAN BALLI ÇALIŞKAN