T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/231

KARAR NO  : 2023/709

KARAR TR  : 27/11/2023

 

 

ÖZET: OHAL KHK kapsamında kapatılan Özel Kolej bünyesinde sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan davacıya kıdem tazminatı ve mahrum kaldığı ücret alacaklarının ödenmesine ilişkin başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın 675 sayılı KHK'nın 16. maddesinin 4. fıkrası kapsamında İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı     : G.G

Vekili      : Av. A.T.K

Davalı     : Maliye Bakanlığı

Vekili      : Av. N.G

 

I. DAVA KONUSU OLAY             

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılan ve Maliye Bakanlığına devredilen İzmir Özel Fatih Koleji bünyesinde sözleşmeli tarih öğretmeni - müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken,iş akdinin kurumun kapatılmasıyla sona erdiğini, 01/08/2016 - 12/08/2016tarihleri arasındaki çalışmasından kaynaklı işçilik alacaklarının (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve 12 günlük net çalışma ücreti) ödenmesine yönelik olarak, 31/08/2016 tarihinde yaptığı başvuruya cevap verilmediğini ifade ederek; davalı idarenin red cevabına ilişkin işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.267 TL 12 günlük net ücreti, 6.155 TL ihbar tazminatı ve 87.531 TL kıdem tazminatı alacağının 12/08/2016 tarihindenitibaren uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle 28/12/2016 tarihindeidari yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. İzmir 2. İdare Mahkemesi 05/01/2017 tarih ve E.2016/2005, K.2017/8 sayılı kararı ile, 17/08/2016 tarih ve 29804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler" başlıklı 5. ve29/10/2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Dava ve takip usulü" başlıklı 16. maddesihükümleri gereğince kapatılan kurumun devredildiği idareye başvuru yapılması dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

 

3. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdare Dava Dairesi 30/05/2017 tarih ve E.2017/828, K.2017/809 sayılı kararı ile, bakılan davada, davacının başvurusu ile idari makamca tesis edilmiş bir işlem bulunmadığından bu aşamada davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı ve kararın sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

 

4. Anayasa Mahkemesi 19/11/2020 tarih ve 2017/32445 başvuru sayılı kararı ile, başvurucuG.G yönünden Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınanmahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama yapılmak için Bölge İdare Mahkemesine iletilmek üzere İzmir 2. İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

5. İzmir 2. İdare Mahkemesi 03/03/2021 tarih ve E.2021/169, K.2021/252 sayılı kararı ile, dosyanın esasının kapatılarak İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

6. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi 01/06/2021 tarih ve E.2021/490, K.2021/819 sayılı kararı ile, davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyleİzmir 2. İdare Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

7. İzmir 2. İdare Mahkemesi 29/12/2021 tarih ve E. 2021/1286,K.2021/2019 sayılı kararı ile, davanın kabulüne karar vermiştir.

 

8. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi 12/05/2022 tarih ve E.2022/679, K.2022/989 sayılı kararı ile, davada adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına kesin olarak karar vermiştir.

 

9. İzmir 2. İdare Mahkemesi 29/06/2022 tarih ve E.2022/1552, K.2022/1355 sayılı kararı ile, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi gereğince görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

''Dava; İzmir Özel Fatih Koleji İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketine bağlı İzmir Özel Fatih Lisesinde çalışmakta iken 12.08.2016 tarihinde iş akdi feshedilen davacı tarafından, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması şartı ile, 1.267,00 TL 12 günlük ücret alacağı, 87.531,00 TL kıdem tazminatı, 6.155,00 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 94.953,00 TL alacağının iş akdinin feshi tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari yargının görev alanının, idari işlem ve eylemler ile genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklardan doğan davalarla sınırlı olduğu, 14. maddesinin (3/a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, 15. maddesinin (1/a) bendinde ise, adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği, 14. maddesinin 6. fıkrasında ise, davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan ve 7091 sayılı Kanunun 8/3/2018 tarihli ve 30354 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi sonucu aynen kanunlaşan 670 sayılı KHK'nın "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler"başlıklı 5. maddesinde; "(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının... devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla .... bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, ..., vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir.

...

(4) Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar...."; 7082 sayılı Kanunun 8/3/2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi sonucu aynen kanunlaşan 675 sayılı KHK'nın "Dava ve takip usulü" kenar başlıklı 16. maddesinde ise; "(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.

(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz." kuralına yer verilmiştir.

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesinde,Kanunun amacının,işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; 12.10.2017 gün ve 30221 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun "Görev" başlıklı 5. maddesinde; " (1) İş mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,... bakar" kuralına yer verilmiştir.

Yukarıda sözü edilen 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, 17/08/2016 tarihinden önce kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında açılmış olan davalarda verilen dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı üzerine, davacının belirli bir süre içerisinde idareye başvuracağı ve bu başvuru sonucu tesis edilen işlemin iptali için idari yargı yerinde dava açacağı açıkça belirtilmiş olmasına karşın, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 17/08/2016 tarihinden sonra açılmış olan davalarda dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verileceği ve bu davanın özellikle idari yargı yerinde açılacağının belirtilmediği,670 sayılı KHK'nın 5/4 fıkrasının ise, herhangi bir özel görev kuralı getirmediği, iş hukukundan kaynaklanan hak ve alacaklara yönelik olarak çıkarılacak uyuşmazlıkların çözümü için adli yargı düzeni içinde İş Mahkemelerinin özel görevli mahkemeler olduğu açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının olağanüstü hal kapsamında kapatılan İzmir Özel Fatih Lisesinde 1994-2016 yılları arası tarih öğretmeni olarak görev yaptığı halde bu dönemde tarafına ödenmeyen ücret, ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının tarafına ödenmesi istemiyle İzmir Defterdarlığı OHAL Bürosuna 31/08/2016 ve 04/10/2016 tarihlerinde yaptığı başvurularına cevap verilmemesi üzerine söz konusu alacakları toplamı 94.953,00-TL'nin tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda,, bakılmakta olan davanın 17/08/2016 tarihinden sonra, davacının 667 sayılı KHK'nın 5/4 maddesi kapsamında31/08/2016 tarihinde yaptığı başvurusunun cevap verilmemek üzere 30/10/2016 tarihinde reddedilmesi üzerine 28/12/2016 tarihinde açıldığı, davacının işçi statüsünde olduğu, talep edilen ücret ve benzeri parasal hakların iş mevzuatından kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.''

 

10. Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

11. İzmir 11. İş Mahkemesi 06/03/2023 tarih ve E.2022/314 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılıKanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

''Davacının görev yaptığı İzmir Özel Fatih Koleji'nin 670 sayılı KHK kapsamında kapatılan şirketlerden olduğu, davacının İzmir Defterdarlığı OHAL bürosuna 31/08/2016 tarihinde müracaat ettiği ve müracaatı ile ilgili idare tarafından cevap verilmemesi üzerine İzmir 2.İdari Mahkemesi'ne alacaklarının tahsili yönünde dava açılmıştır.

7091 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında ( 670 sayılı ) Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanunun "Devir İşlemlerine İlişkin Tedbirler" başlıklı 5.Maddesi şu şekildedir.

"MADDE 5- (1) 20/7/2016 tarihli ye 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hâzineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla teh'ar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Bu madde kapsamında devralınan varlıklardan nakit ve diğer hazır değerler emanet, diğer varlıklar ise nazım hesaplarda izlenir. Nazım hesaplarda izlenen varlıklardan elden çıkarılanların tutarı emanet hesaplarına alınır. Ödenmesine karar verilen borçlar bu emanetlerden ödenerek kalan tutar bütçeye gelir kaydedilir.

Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım ' kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandır ılarak ticari sicil kayıtlan resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hâzineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.

Borçların ödenmesinde; malvarlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınır.

667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatılan vakıflara ait olup mülkiyemri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bijjırffan eğitirh tesisleri kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli ka/fnğında tahsis/edilebilir.

Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar bu madde kapsamında istenilecek bilgi ve belgeleri onbeş gün içerisinde vermek zorundadır. Bu çerçevede talepte bulunulanlar özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamazlar.

(Ek: 13/02/2018-7098/EK MADDE 1) Bu madde hükümleri 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanan bükmende kararnameler uyarınca gerçekleştirilen bütün kapatma işlemleri hakkında uygulanır "

7082 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında ( 675 sayılı ) Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun " Dava ve Takip Usulü " başlıklı l6. maddesi şu şekildedir.

''MADDE 16- (1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.

Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir, idari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz. "

Benzer nitelikteki bir başka uyuşmazlıkta İzmir Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi 2022/1596 - 2022/1430 karar sayılı ilamında 670 sayılı KHK'nm 5.maddesi kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanların anılan idarelere başvurmaları gerektiği belirtilerek söz konusu işlemlerin özel hukuk alanından kamu alanına taşındığı ve 7098 sayılı kanun ile eklenen 8. fıkra ile de bu düzenlemelerin olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler uyarınca gerçekleştirilen bütün kapatma işlemlerin hakkında uygulanacak genel bir düzenleme niteliğinde olduğu, 675 sayılı KHK'nın 16. maddesi kapsamında yer alan düzenlemenin 670 sayılı KHK'nın 5.maddesine atıf içerdiği, genel düzenleme niteliğindeki 670 sayılı KHK'nın 5.maddesi ile özel hukuk alanında yer alan bir kısım iş ve işlemlerin kamu alanına taşındığı , kamu alanına taşınan ve yetkili idarelerce kamu gücüne dayalı olarak tesis edilecek işlemlerle ilgili uyuşmazlıkların idari yargıda görülmesi gerektiği, 670 sayılı KHK'nın yayımlandığı 17/08/2016 tarihinden önce genel hükümlere göre Adli Yargı yerlerinde açılan davalar bakımından özel düzenleme niteliğinde olduğu, bir tarafı idare olsa bile uyuşmazlığın İş Kanunu hükümlerine göre çözümlenebileceği değerlendirilse bile talep edilen alacakların ödenmesinin iş mevzuatı dışında hiçbir şekilde devralman varlıkların değerini geçmemek, ek mali külfet getirmemek, kefaletten doğmamak ve talep sahibinin terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veye irtibatı olmaması gibi bir kısım şartlara bağlanmamış olması ve bu şartların bulunup bulunmadığının idari makamlar tarafından kamu gücüne dayalı olarak tespit edilecek olması karşısında idare mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.

İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin 15/02/2023 tarihli yazısından 2022/1552 - 2022/1355 karar sayılı dosyada "Görev Red ( Adli Yargı)" kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın 08/09/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacının 667 sayılı KHK ile kapatılan İzmir Özel Fatih Koleji İşletmeleri AŞ'de çalıştığı, İzmir Defterdarlığı OHAL bürosuna 31/08/2016 tarihinde müracaat ettiği, idare mahkemesine açılan davanın Adli Yargının görevi olması gerekçesi ile reddedildiği, 675 sayılı KHK'nın 16. maddesinde düzenlenen özel görev kuralı uyarınca (Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 14/12/2020 tarih 2020/675 Esas - 2020/771 sayılı kararı) davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde ara karar oluşturulmuştur.''

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

12. 17/08/2016 tarihli ve 29804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlütaşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık);her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir.

(2) Bu madde kapsamında devralınan varlıklardan nakit ve diğer hazır değerler emanet, diğer varlıklar ise nazım hesaplarda izlenir. Nazım hesaplarda izlenen varlıklardan elden çıkarılanların tutarı emanet hesaplarına alınır. Ödenmesine karar verilen borçlar bu emanetlerden ödenerek kalan tutar bütçeye gelir kaydedilir.

(3) Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

(4) Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.

(5) Borçların ödenmesinde; malvarlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınır.

(6) 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatılan vakıflara ait olup mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bulunan eğitim tesisleri kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli karşılığında tahsis edilebilir.

(7) Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar bu madde kapsamında istenilecek bilgi ve belgeleri onbeş gün içerisinde vermek zorundadır. Bu çerçevede talepte bulunulanlar özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamazlar."

 

13. 29/10/2016 tarihli ve 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "Dava ve takip usulü" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

"(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.

(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

14. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 27/11/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli yargı yerince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, mahkemece adli yargı dosyasının ekinde idari yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

15. Raportör-Hakim Gülay DOĞAN'ın davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

16. Dava667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname  kapsamında kapatılan İzmir Özel Fatih Koleji bünyesinde sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken, iş akdi feshedilen davacıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve mahrum kaldığı ücret alacaklarının ödenmesi, bu konuda yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkinişlemin iptaline ilişkin bulunmaktadır.

 

17. Dava dosyalarının incelenmesinden; davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılan ve Maliye Bakanlığına devredilen İzmir Özel Fatih Koleji bünyesinde 01/02/1994 tarihinde sözleşmeli öğretmen olarak çalışmaya başladığı, anılan işyerinin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı Hazine ve Maliye Bakanlığına devredilmesi ile 12/08/2016 tarihinde iş akdinin sonlandığı, "eksik ödenen maaş alacağı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağının" ödenmesi istemiyle davalı idareye yapmış olduğu başvurunun zımnen reddedildiğinden bahisle,idari yargı ve adli yargı yerlerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

 

18. Yukarıda yer verilen 670 ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnameler ile getirilen hükümler irdelendiğinde; düzenlemelerin, darbe teşebbüsünde bulunan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)'nün mal varlığına, diğer bir ifadeyle suç eşyasına el konulması, bunların olağanüstü hal kapsamında ve kamu gücüyle tasfiye edilip, mülkiyetin suçtan zarar gören kamuya geçirilmesine ilişkin olduğu, tasfiye için maliye idaresinin görevli ve yetkili kılındığı ve tasfiye sonunda kalan mal varlığı değerinin genel bütçeye gelir olarak kaydedilmesi öngörülmüştür. Bu haliyle idarenin KHK ile tanınan görev ve yetkiler çerçevesinde tasfiyeye ait işlemlerinin idari nitelikte olduğunun ve bu işlemlerin hukuka uygunluğunun denetiminde idari yargı yerinin görevli ve yetkili olduğunun kabulü gerekir. Nitekim bu nedenle, el konulup tasfiye edilen özel hukuk tüzel kişisine karşı açılmış veya açılacak davalarda ve icra takiplerinde bu davaların reddi,icra takiplerinin düşürülmesi ile bu davaya icra takibine konu hakkın ilgili idareye başvurularak yerine getirilmesinin istenilmesi yöntemi benimsenmiş, bu başvuru üzerine idare tarafından verilen kararlara karşı idari yargı yerinde dava açılması yolunda özel bir görev kuralı getirilmiş ve bu uyuşmazlıkların adli yargıda hiç bir şekilde dava konusu edilemeyeceği için idari yargı yerinin verdiği kararın kesin olduğu belirtilmiştir.

 

19. 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, 17/08/2016 tarihinden önce kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında açılmış olan davalarda verilen dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı üzerine, davacının belirli bir süre içerisinde idareye başvuracağı ve bu başvuru sonucu tesis edilen işlemin iptali için idari yargı yerinde dava açacağı açıkça belirtilmiş olmasına karşın; aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 16. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 17/08/2016 tarihinden sonra açılmış olan davalarda ise dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verileceği ve bu davanın özellikle idari yargı yerinde açılacağının belirtilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.

 

20. Somut olayda, davacının görev yaptığı terör örgütüne müzahirkurumun 667 sayılı KHK ile kapatıldığı, davacının ücret alacaklarının ödenmesi istemiyle ilgili KHK'lar kapsamında idari başvurularını da yaptığı ve talebinin idarece zımnen reddedildiği, idari yargı yerinde, 17/08/2016 tarihinden sonra dava açıldığı, bu tarihten sonra açılan davalarda da dava veya icra takip şartı bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümünde görevli yargı yerinin tespiti açısından 675 sayılı KHK'nın 16. maddesinin 4. fıkrası kapsamında değerlendirme yapıldığında, davaya bakmanın idari yargının görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.

 

21. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak; İzmir 11. İş Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İzmir 2. İdare Mahkemesinin 29/06/2022 tarih ve E.2022/1552, K.2022/1355 sayılı kararı ilegörevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İzmir 11. İş Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İzmir 2. İdare Mahkemesinin 29/06/2022 tarih ve E.2022/1552, K.2022/1355 sayılıGÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

27/11/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİYLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

          Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                 Nilgün                            Doğan                           Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN