Ceza Bölümü 2003/62 E., 2003/62 K.

  • ASKERİ EŞYAYI ÇALMAK YADA GİZLEMEK
  • ATEŞLİ SİLAHLAR KANUNUNA MUHALEFET
  • KAMU DAVASI
  • TERHİS OLURKEN İZİNSİZ MERMİ KOVAN VE ASKERİ KİMLİK GETİRMEK
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 11 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 6 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 131 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 192 ]
  • 6136 S. ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER H... [ Madde 1 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Kayseri 59. Er Eğt.Tüm.Mrk. Komutanlığı emrinde görevli P.Çvş. iken, 27 Kasım 1997 günü terhis edilen sanık Önder Kırıcı'nın, 13.9.1999 tarihinde evinde yapılan aramada, 52 adet 7,62 mm. çapında G-3 otomatik piyade tüfeği mermisi, bir adet aynı çap ve tipte boş kovan, 2 adet askeri er ve erbaş kimliği, bir adet tek kırma av tüfeği, iki adet muhtelif çapta çekirdek, bir adet av tüfeği fişeği ele geçirildiği, olayla ilgili olarak Derebucak Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık Önder Kırıcı ve annesi Gülsüm Kırıcı haklarında yapılan soruşturma sonucunda, ruhsatsız av tüfeği ile ilgili olarak Gülsüm Kırıcı hakkında, 52 adet otomatik piyade tüfeği mermisi ile ilgili olarak ise sanık Önder Kırıcı hakkındaki hazırlık evraklarının ayrılmasına karar verilerek, Önder Kırıcı hakkında 10.11.1999 gün ve 1999/22 sayılı iddianame ile 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kamu davasının açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Derebucak Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.6.2001 gün ve 1999/27, 2001/23 sayılı hükmüyle sanık Önder Kırıcı'nın 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan delil yetersizliği sebebiyle beraetine, sanığın mermileri askerlik görevini yaptığı birliğinden çalarak getirmiş olabileceği ihtimali nedeniyle Derebucak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, Derebucak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkisiz olduğu gerekçesiyle hazırlık evraklarının Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca da görevsizlik kararı verilerek hazırlık evraklarının askeri savcılığa gönderilmesi üzerine, sanığın suça konu mermileri askerlik hizmetini yaptığı birliğinden izinsiz olarak terhis olurken beraberinde getirdiği, böylece, askeri eşyayı çalmak suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu'nun 131/1-2 maddeleri uyarınca cezalandırılması, 52 adet 7.62 mm. çaplı tüfek mermisi, bir adet boş mermi ile 2 adet askeri er ve erbaş kimliğinin Türk Ceza Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi istemiyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 19.11.2001 gün ve E: 2001/1548, K: 2001/275 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 28.3.2002 gün ve E: 2002/107, K: 2002/47 sayıyla; sanığın tüm aşamalarda alınan beyanlarında, suça konu mermilerden haberinin olmadığını söylemesi, Kayseri Merkez Komutanlığına yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan sanığın terhis olduğu birlikten herhangi bir silah, mühimmat veya erbaş, er kimlik kartının çalınmadığının anlaşıldığı, bu durumda sanık hakkında suça konu eşyaları çaldığına dair dosyada yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, böylece yüklenen eylemin askeri eşyayı gizlemek suçuna uygun bulunduğu kanaatine varıldığı, eylemin sanık sivil kişi olduğu sırada gerçekleştiği, bu nedenle Askeri Ceza Kanunu'nun 192. maddesi uyarınca, yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Derebucak Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    Derebucak Asliye Ceza Mahkemesi, sevk maddesi itibariyle yargılamanın ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    SEYDİŞEHİR AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 18.2.2003 gün ve E: 2003/22, K: 2003/20 sayıyla; yüklenen eylemin, sanığın askerlik hizmetini yaptığı sırada işlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Yalçın ACARGÜN'ün Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, Hasan DENGİZ'in katılımlarıyla yapılan 17.11.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Turgut SÖNMEZ'in, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a ) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b ) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c ) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Dosya içinde bulunan bilirkişi raporlarında, suça konu mermilerin sadece askeri birliklerde kullanılmakta olan G-3 otomatik piyade tüfeğinin alabildiği mermiler olduğu ancak Makina Kimya Endüstrisi ve askeri birliklerde bulunabileceği, yine suça konu kimlik kartlarının piyasadan temin edilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiş ise de, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kayseri Garnizon Merkez Komutanlığı'nın 18.3.2002 gün MRK. K.: 2002-1-02/504 sayılı yazısından sanığın askerlik görevini yaptığı tarihlerde herhangi bir kimlik kartı çalınma hadisesine rastlanılmadığının, Kayseri 2. Hv. İkmal Bakım Merkezi ve Garnizon Komutanlığı'nın 3.12.2001 gün ve DİS.SB.: 7200-358-01/İd-Ks. sayılı yazısından da aynı tarihlerde herhangi bir hırsızlık olayının olmadığı, yapılan sayımlarda mühimmat eksiği bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.

    Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, suça konu eşyaların askeri eşya kapsamında olduğu ancak sanığın bu eşyaları nasıl temin ettiğinin saptanamadığı açıktır. Bu durumda, suç tarihinde sivil kişi olan sanığın durumuna göre değerlendirilme yapılmalıdır.

    353 sayılı Yasa'nın asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ve benzer düzenlemenin yer aldığı 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın Ek-6. maddesinde sayılan suçlar arasında, sanığa yüklenen "askeri eşyayı çalmak" suçu bulunmamaktadır. Diğer yandan, Askeri Ceza Kanunu'nun 192. maddesinde "...askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131 inci maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tabi olmıyan siviller tarafından yapılırsa umumi mahkemeler bu kanun hükümlerini tatbik ederler." hükmünün yer alması karşısında, sanığa yüklenen ve iddianamede açıklanan eylemin Askeri Ceza Kanunu'nun 131. maddesindeki "askeri eşyayı gizlemek" suçu olarak nitelendirilmesi halinde dahi davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir.

    Açıklanan nedenlerle, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18.2.2003 günlü ve E: 2003/22, K: 2003/20 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 17.11.2003 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.