Davacı :K.H. Maktuller : 1- H.A. 2- L.Z. 3- Z.Z. 4- S.A. 5- Ş.L. 6- A.C. 7- M.S.E. 8- A.Ç. Müdahiller : 1- İ.Z. 2- İ.Z. 3- M.A. 4- F.A. 5- A.Ç. 6- T.A. 7- D.A. 8- F.A. 9- A.A. 10- B.L. Sanıklar : 1- A.A. 2- M.Y. 3- M.G. 4- F.Ç. 5- K.E. OLAY :Sanıkların “Jitem” adı ile bilinen grup içersinde, bu grupta çalışan kişiler ile birlikte yasadışı eylemlere katıldıkları, PKK terör örgütü yandaşı olduklarına inandıkları kişiler aleyhine ve kendi çıkarlarına gasp eylemleri gerçekleştirdikleri, 20.1.1992 günü, sanıklardan F.Ç., A.A. ve M.Y.’ın, HEP Muş İl örgüt üyesi olan maktül H.A.’ı sorguladıktan sonra öldürdükleri, sanıklar M.G. ile A.A.’ın 9.10.1993 günü maktül L.Z.’yi, 11.10.1993 günü maktül Z.Z.’yi öldürdükleri, sanık A.A.’ın 7.9.1994 günü, S.A. ile Ş.L.’yi 29.9.1994 günü, A.C. ile M.S.E.’i bilgi almak amacıyla işkence yaptıktan sonra öldürdüğü, sanıklar A.A. ile K.E.’ün, 21.12.1994 günü, PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığına inandıkları maktül A.Ç.’i öldürdükleri, böylece, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, bir suçu söyletmek için işkence yapmak, taammüden adam öldürmek suçlarını işledikleri ileri sürülerek sanıkların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 313/1,2,3, 243/1,2, 450/4,5,9. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29.3.2005 gün ve E:2005/3479, K:2005/186 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. DİYARBAKIR 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 4.4.2005 gün ve E:2005/108, K:2005/24 sayıyla; sanıklardan bir kısmının olay tarihinde asker kişi oldukları ayrıca, yüklenen eylemleri asker kişilerle birlikte işledikleri ileri sürüldüğünden sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 27.12.2007 gün ve E:2007/256, K:2007/1520 sayıyla; sanıklardan bir kısmının suç tarihinde asker kişi oldukları ileri sürülmüş ise de, yargılama aşamasında bu sanıkların Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin kesildiği, 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca yüklenen eylemlerin askeri suç olmaması nedeniyle sanıkların ve adli yargı yerince görevsizlik kararında sözü edilen asker kişi sanıkların birlikte yargılanmalarının adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Rıdvan ALTUN, Sezai AKBULUT, Ramazan ÖZKEPİR, İrfan YILMAZLAR,Yavuz SAYALGI, Ersun ÇETİN’in, katılımlarıyla yapılan 02.06.2008 günlü toplantısında; I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR’ün adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İlker Bahadır ÜSTÜNEL’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Olayda, sanıklar M.G., K.E. ve A.A.’ın yargılama aşamasında terhis edildikleri dosya içindeki bilgi ve belgelerden, sanık A.A.’ın sivil memur olarak Burdur İl Jandarma Komutanlığı emrinde görev yapmakta iken 20.9.2001 tarihinde istifa etmek suretiyle görevle ilişiğinin kesildiği Jandarma Genel Komutanlığı’nın 28.9.2001 gün ve PER: 4184-438-01/Per. D-Em. İşl. Ş. Svl. Me. İşl(341733) sayı ile gönderilen yazısından anlaşılmıştır. Sanıklara yüklenen eylemlerin Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş bulunan suçlar kapsamında olduğu, “askeri suç” kapsamında olmadığı, daha açık bir ifadeyle Askeri Ceza Kanununda yazılı suçlardan bulunmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda, sanıklara yüklenen suçların askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı, sanıkların Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin kesildiği, böylece askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin de kesilmiş olduğu nedenleriyle, 353 sayılı Yasa’nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Öte yandan, anılan Yasa’nın “Müşterek Suçlar” başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde, "Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denilmek suretiyle askeri olan suçlar ile askeri olmayan suçlara göre görevli yargı yeri belirlenmiştir. Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, ayrıca sanıklara yüklenen eylemlerin asker kişiler ile birlikte işlendiği, bu kişiler hakkında açılmış ya da açılacak olan davada bu sanıkların da birlikte yargılanmalarının askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca, sanıklara yüklenen “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, bir suçu söyletmek için işkence yapmak, taammüden adam öldürmek” suçlarının Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan suçlardan olması nedeniyle, bu durumda dahi sanıkların adli yargı yerinde yargılanmaları gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle, 353 sayılı Yasa’nın 12 ve 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. mad-desi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 4.4.2005 gün ve E:2005/108, K:2005/24 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.06.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.